en yakındayken bile uzakta olmasından iyidir. öpüşürken bile arkadaki insana iş atabilen cibiliyetsizler varken ha uzakta olmuş aldatılmış, ha burnunun dibinde olmuş ne fark eder denir. gerçekten sevmektir önemli olan, mesafeler bahanedir.
yakin bir tarihte aradaki uzaklik bitecekse her $eye ragmen beklenendir.
bu bekleyi$ esnasinda her $eyin olabildigince dengeli olmasini istersiniz, ne cok fazla ciddiyet ne de cok fazla ciddiyetsizlik gosterirsiniz. her $ey olabildigince dengeli olmalidir. "uzakligin biti$iyle ba$lamali" diye du$unerek sabredecek bir $ey uretirsiniz ama sabredemezsiniz. onun gosterdigi hassasiyeti gostermek istersiniz, o'na her duzeyden yakla$maya cali$irsiniz. kendinizi o'na her $ekilde anlatmaya cali$irsiniz ancak hicbiri o iki kelime kadar degerli olmaz, olamaz..
sabrinizin ve iradenizin sinirini olcmek icin iyi bir sinavdir. iradeliyseniz zaten cevrenizdeki insanlarla olan mesafenizi biraz daha arttirirsiniz. sabirliysaniz, her gun mutlaka bulu$acaginizi bilerek sabredersiniz. bunlar size aci vermez, heyecan verir.
ufak bir oyun bile heyecanlidir, zaman zaman "acaba ciddi mi?" diye du$unmeden edemezsiniz. hassasiyetin duzeyi burada bellidir.
uzaktadir ama bir $ekilde baglanmi$sinizdir, beklersiniz.
ruhun ve zihnin ipleri gucludur. du$unun, yanyana duran iki insan bu baglarla birbirine baglanamiyorsa, birbirlerini sevememi$ler demektir. ama uzakta olan insanlar birbirlerine bu baglarla baglanabilirler.
aşk denilen şeyin nerede bulunacağı hiç belli olmaz. kilometrelerce ötedeki bir aşk içini ısıtabilirken, yanı başındaki etkisiz olabilir. hele özleyip özleyip görme anı dünyalara bedeldir. bu durumda çekilen acı bile bir bakıma güzeldir.
(bkz: sevgilisi uzakta olan yazarlar)
eğer kahramanlar öğrenciyse, sınav, proje, ödev derken görüşmenin iyice zorla$tıgı sevgili. bir sabah kalktığında onla uyanmanın, birlikte nefes almaya çalışmanın ne kadar güzel olduğunu, ne kadar çok özlediğini fark edersin. bir gece vakti telefonda konu$urken görü$emediğinizin ikinize de ne kadar çok koyduğunu, seslerinizin titrediğini çaresizce anlarsın. bir sabah seni çok seven sevgilinin yanındayken ertesi sabah aptal bir şehirde olduğunu anlarsın. kat ettiğiniz her kilometre içinizden bir $eyler saplar. zaten görü$emediğiniz için onu kırmamak için binbir takla atarsin, birlikte geçirdiğiniz vakitleri aklına kazırsın.
kabuslarla soluk soluğa uyanmanıza neden olan, sevdikçe sevilen, daha da çok istenen ve her birlikteliğinizde zamanın gözlerinde donmasını istediğiniz sevgilidir. Ne kadar uzaksanız o kadar erir vücudunuz. Kalbinizin sancısıdır ve merhemidir bu sancının. Aşktır, candır, canandır. Komedi filmlerinde ağlamaktır. duvarlarınızdaki çeteledir.
onunla beraber gittiginiz yerleri görmeyi içiniz kaldıramadıgı için evden çıkmamayı tercih ettiren, günler geçsin diye uykuya düşüren buhranlı dönemin sebebidir.. artık gelsindir.
neşeli şarkı dinleyince güzel günleri hatırlayıp, slow dinleyince aradaki mesafeyi düşünüp depresyona girmenize sebep olan durumdur. müzik dinlememek daha iyi bi çözüm gibi görünür.
Bilmem kaç bin kilometrenin diğer ucundaki sevgilidir.
Artık kilometreleri saymaktan vazgeçersiniz.Hayatınız ...gelecek,..gitti diye geçer gider.Kavuştuğunuz ilk an, aslında veda vaktine bir adım daha yaklaştığınızı düşünüp,kısıtlı olan zamanı sindire sindire hafızanıza kaydetmeye çalışırsınız.
1 saat mesafede olup da hemen hemen her gün görüştüğü halde 'beni niye aradamın'larla başlayan kapris cümlelerine, iki günde bir saçma sapan nedenlerle birbirini kırıp güzel günlerini eziyete çevirenlere şaşırarak gülersiniz.
'Özledim seni gel' ya da 'ben geliyorum' bile diyemezsiniz, çünkü gelmek ya da kalmak sizin elinizde değildir.
2 gün boyunca haber alamadığınız zaman ilk çalan telefona 'neden beni aramadın' la değilde, 'iyisin ya yeter bana' diye cevap verirsiniz.
Eğer gerçekten de sarsılmaz bir güven varsa, her ne olursa olsun aslolan sizin için O'nun huzuru ve sağlığı ise,binlerce kilometre mesafeye rağmen başınızı çevirdiğinizde yanıbaşınzdaymış gibi hissedebiliyorsanız giderek büyüyen kocaman bir aşka dönüşür.Kıymet bilmeyi öğretir sevglinin uzakta olması.Zamanın ne kadar değerli ve de ne kadar kısıtlı olduğunu gösterir.
Sevgili uzakta olsa da sevgisi her zaman başucunuzdaysa mesafenin aşkı büyüttüğüne hayretle şahit olursunuz.
imkansızın çekiciliğinden mi ne, her mum ışığında, her gece karanlığında, her bir fikrin kıyısında köşesinde daha da bir akla gelendir uzaktaki sevgili. aslında akıldan çıkmayandır. yanaktan süzülen her bir damlanın müsebbibidir... insan o damlalarla aradaki mesafeyi doldursa yüzerek bile gidebiilr sevgilinin yanına, ama elin tersiyle itildiği için damlaların her biri sevgililer gibi ayrı yerlere düşmüştür bir kere... geriye bir tek şey kalır sabredip beklemek, beklemek, beklemek...
eski sevgili olmasından daha iyi olan durumdur, 1 ay sonrada olsa 1 sene sonrada olsa gelicektir uzaktaki sevgili, fakat ayrılmak zorunda kalınan ve hala unutulamayan eski sevgili gitmiştir hayatınızdan ve bir daha gelmiycektir, gelmiyeceğini bilmek en kötüsüdür.
uzakta olan sevgili.ihtiyacın olduğunda omuzunda ağlayamayacağın,elini tutamayacağın sevgilidir.sana ancak bir telefon kadar yakındır ya da biraz fazlası görebilirsin ama yeterli değildir tabii.uzaktaki sevgilinin bir an önce yakına gelmesi gerekmektedir.yoksa ister istemez ne kadar güçlü bağlarlar bağlı olunursa olsun uzaktaki sevgili gerçekten çok daha uzaklarda kalmaya mahkum olacaktır.
