Gerçek bir evlilikse bir kaç kere gerçekleşen ve o an için tatlı mı tatlı bir zaman yaşatan olay. (Tabi; benim gibi, kendine bakıldığını hissedip uyanan biri değilse.) Artık olay bir süre sonra konfor meselesine dönüşüyor. Anlamanız için "partnerinizde hangi yatış pozisyonuna uyuyuorsunuz" görselini size hatırlatmak isterim. Ilk zamanlarda sarılarak uyumak istiyorsunuz mesela. Ama uykusuz kalınca da götleri dönüp uyuyorsunuz. Aynı şey sabah gülümseme ile izleme için geçerli.
Öte taraftan Hayatın sorumluluğu ağırlaştıkça basitleşen ve terkedilen eylemdir. Bebek olup gece uyanmaları başlayınca, bırak gülümseyerek seyretmeyi "uyanma sırası sende"ye dönecek.
gone girl filminde güzel bir sahne var. adam kadının başını okşarken kadının boynunu kırmak istediğini söylüyor. filmin sonunda tekrar oraya geliyoruz ve adama hak veriyoruz.
Onun ben amk. Beyinsiz erkektir.
Defalarca denendi. Şiddet uygulayan, insan yerine koymayan erkeğe aşık oluyorlar çünkü. Seviyorsan silkeceksin bu dünyada.