bugün

son sahnesiyle sezen aksu'ya göz kırpan filmdir. (bkz: hayat sana teşekkür ederim)
bir cagan irmak filmi.ama ben ışıl Yücesoy diyorum.
ilk yarısında grupcak 'hehe bizim duygularimiz alinmis' deyip gülmekten yere yatmamiz sonucu salondakilerin bize uyuz olduğu fakat ikinci yarısında envai çeşit ağlamalar keşfettiğimiz çok başarılı filmdir. Kız kardeşler arasındaki ilişkiyi kız kardeşi olmayan birinin bile hissedip etkileneceği bir filmdir. (bkz: Çağan ırmak yapar da olmaz mı)
(bkz: tamam mıyız) ile çağan Irmak çıtasının düştüğü bu filmle devam eden hayal kırıklığıdır. olmadı bari dönem dekoru ile toparlayayım nasıl olsa taktiksel pazarlama ile biz bunu her türlü yediririz filmidir. yersen.
babam ve oğlum'daki başarısını tekrar kanıtlayan,çağan ırmak filmi.çok güzel ağlatır.
Beni bile etkileyen güzel bi film. Kerem bursinin kötü oyunculuğu bile göze batmıyor. Tekrar tekrar ezlenmeli, anlaşılmalı.
klişe bir hikayeye sahip bir çağan irmak zirvasi. iki harf degistirdigimizde zirvesi oluyor ama bu adamın babam ve oglum'dan sonra zirveden adim adim düşüşüne şahit olmak beni üzdü acikcasi.

çetin tekindor'suz cagan irmak bir hic.

filme gelirsek, 10 üzerinden 3.5'u bile zor hakediyor. duygusal biriyim fakat ağlatacak tek sahnesi yoktu. humeyra hariç herkes bok gibiydi. humeyra efsane performans sergilemiş cidden. şapka cikariyorum ustaya.

cagan irmak'in babam ve oglum'dan sonra çektiği filmlerin türlerini falan hic anlayamadim. subliminal mesaj mi vermeye calisiyor bir yerlerden bilmiyorum.

zirveye cikmak kadar o zirvede kalabilmektir önemli olan. bunu herkes bilir fakat cagan irmak gitgide seviye düşüyor.

not: kerem bürsin'in canlandirdigi karakteri john lennon'a benzettim. cok hoşuma giden tek detay buydu filmde.
diğer filmlere oranla daha az duygu sömürüsü gördüğümüz ve sırf bu yüzden çağan ırmak'ın en iyi filmi olmayı hak etmiş filmdir kanımca.
Ağlarken içim çıktı filmi. Salondan hatta binadan çıktım hala hıh hıh diye aglıyordum.. Ama aşktan mı etkilendim hayır. Abla kardeş Arası ilişkiden mi hayır. Ben neye ağladım da
duygusallığı bir yana abla kardeş arasındaki ilişkilerin ne derece olması gerektiğini anlatan, herkesin kendinden bir şeyler bulduğu ve biraz da yürek burkan bir film olmuş.

vallahi ben çok beğendim, genel olarak çağan ırmak yapımı filmlere salya sümüklü olduğundan dolayı hep ön yargılı bakan ben bu filme gitmekle tüm ön yargılarımı kaldırıp bu akşam itibarıyla dedemin insanları ve babam ve oğlumu ardarda izleyerek duygu patlaması yaşayacağım.

bir de bilet almaya diye sinemaya gittiğimde şöyle bir salondaki filmlere baktım; deliha, Evliya Çelebi Ölümsüzlük Suyu, olur olur, Oflu Hocanın Şifresi, Birleşen Gönüller, incir reçeli 2, unutursam fısılda. tüm seanslarda yerli filmlerimizin olması ayrı bir gurur katarken bana türk sinemasının bu yükselişini destekleyin efendim, izleyin izlettirin.
Farah zeynep Abdullah'ın mükemmel soundtrack şarkılarının bulunduğu, Çağan Irmak yapımı dram, romantik ve insanı hayallerinin bir çok şeyden önce geldiğini düşündürten enfes bir film.
kim ne derse desin film mehmet günsür ve kerem bürsin için izleyici çekerse çekecektir. yoksa senaryoymuş, müzikmiş kendimiz boşa kandırmayalım şimdi...
derinlere dokunabilen film. bok atanları anlamak güç. ne bekliyorsunuz ulan. oyuncular muhteşem. müzikler çok fena. izlenir. net.
olmamışlık kokan film. kadrosuna ve çağan bey abimize rağmen film ben olmadım diye bağırıyor. izledik, ağladık eyvallah fakat bir ne oldu lan şimdi psikolojisinden çıkmadan filmin sonu geliyor bir anda bitiveriyor. izlenmese bir şey kaçırılmaz kısacası.
cagan irmak in en guzel filmi olmayan film.

bir seyler olmamis bu filmde. boyle kurgudan mi vakitsizlikten mi eksiklikler var. daha dogrusu hic bisey tam degil hissi. ask tam degil arkadaslik kardeslik. hepsinden biraz biraz ama hic birinden yeteri kadar degil.

filmin en guzel tarafi donemi gercekten guzel yansitmasi, kenan dogulunun sarkilari ve tabiki farah zeynep abdullah.

herseye ragmen keyifle izlenir.
tipik çağan ırmak filmidir. kötü film diyemiyorum, iyi filmde diyemiyorum. tarif etmek gerekirse babam ve oğlumun 3 tık altında kalmış. oyunculuklar iyi, film insana empati kurdurabiliyor. şarkılar tamamen vasat denilebilir kaldı ki tutup patlamış olsaydı film şu an daha fazla gişe yapardı bir sürü şarkı dinledik fakat akılda kalan bir tanesi bile olmadı. nitekim gidilebilir kategorisine konulan filmdir.
tam olarak "sinemaya gitmeye gerek yok, televizyonda verilirse izleriz" filmi. *
Kült olayım derken Populer kultür oldu. izlemeyeceğim.
Sevdiğim oyuncuların oynadığı, çıktığı gün izlediğim ve beğendiğim filmdir.
eşimle bu akşam sinemada izleme fırsatı bulabildiğimiz film.

önceki filmleri * ile * göz önüne alındığında biraz yavan kalmış.

hümeyra her zamanki gibi döktürmüş, ışıl yücesoy'a da bir kez daha hayran kaldık.

diğer oyuncular için ise aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

netice itibariyle film vasatın altında kalmış. senaryonun sonunun işleniş biçiminden de memnun kalmadığımızı belirtmek isterim.

sinemada para verip izlemek sizin takdirinize kalmış, izleyip zaman geçirmek isterseniz orası ayrı...
şifreyi çözdüm beyler!

çağan ırmak'ın aslında neden çağan ırmak olduğunu, based on a true story (yaşanmış gerçek hikaye) adamı olduğunu da anlatan film.

sinema eleştirmenlerine baktım filmden ne kadar anlıyorlar çözümlemesini ne kadar yapabilmişler diye:
atilla dorsay: "değişik bir sinema dili tutturulmuş."
ömür gedik: "çağan, didaktik olmayı tercih etmiş."
tamam ömür gedik'i sinema eleştirmeni saymak tartışılabilir belki ama diğer eleştirmenlere de baktım hak yenmesin diye. sözlükteki eleştirmenlere baktım utanmasa kameranın çekim açısını eleştirecek kadar sığ görünüyorlar. vay efendim o rolde bu olsaymış şu olsaymış. bre geri zeka çok biliyorsan cast ekibini sen sürükle o zaman!

kısaca filmin çözümlemesini kurgu zannedenler var. işte birçoğunun kilitlenip kaldığı olay da bu.

şimdi gelelim filmin çözümleme-eleştiri ve spoiler kısmına!

--- spoiler ---

filmin ilk yarısı bitmeden hatice karakterini oynayan farah zeynep abdullah'ın birisi olduğunu anlamıştım. kurgu değil birinin hayatını anlatıyordu. eski plaklar, 60 lar 70 ler de filmin esas zamanında olunca çağan ırmak'ın ıssız adam filmi geldi aklıma.

bingo! ayla dikmen! evet. hatice karakteri ayla dikmen'in hayatını anlatıyor. gelelim kanıtlarıma:
ayla dikmen'in kısaca özgeçmişine bakalım:
1944 kütahya doğumlu....
saralım makarayı ve karşımıza çıkan bilgi şu:
--"küçüklüğünde ‘haylaz’ bir çocuk olduğu söylenir. elbisesini ters giyip bisiklete binmeleri aile ve akrabalar arasında en çok konuşulan konuymuş; aynı zamanda yüzlere tebessüm yerleştiren, gülümseten bir konu."
kaynak
>>>---filmde hatice'nin de lise zamanı erkeklerle top oynayıp haylaz biri olduğunu görüyoruz.

--müzik ile profesyonel olarak ilgilenmeye başlaması ilham gencer sayesinde oldu. gencer, bir çay partisinde bir rastlantı sonucu onu dinledi ve kendisine bu işe mutlaka profesyonel olarak devam etmesi gerektiğini öğütledi. dikmen, bu 'öğüt' sonrası 'şarkıcı' olmayı ciddi ciddi kafasına koydu. ancak ailesinin bu isteğini engelleyeceğini düşündüğü için evde bundan hiç söz etmedi ve eğitimine ikinci bir üniversite ile devam etmek istediğini söyleyip istanbul'a geldi, siyasal bilgiler'e kaydını yaptırdı."
kaynak
>>>---filmde gürkan uygur istanbul'daki yapımcı rolünde. hatice karakteri de istanbul'a kaçıyor şöhret olmak için. ailesinden de korkuyor ve takma isim kullanıyor şöhret hayatında.

---"ayla, söz beste yazmazdı ama çok araştırırdı."
ayla dikmen'in sevgilisi enis berki'ye ait.
kaynak
>>>--- filmin ikinci yarısında zaten meşhur olan hatice'nin sevgilisi tarık rolündeki mehmet günsur alkollü bir tartışmada "senin besten yok bestelerin ablana ait çalıntı zaten." diyor. filmin bitiminde de, meşhur olan ayperi, sahnede iken itiraf ediyor:
"benim bestem hiç olmadı. onlar ablamındı."

filmde kardeş sevgisi üst metinde verilse de alt metinde ayla dikmen'in hayatı anlatılıyor işte bariz! filmin sonunda alzheimer vurgusu ise muhtemelen ayla dikmen'in unutulduğunu bağdaştırıyor. ıssız adam filminden sonra ayla dikmen'in anlamazdın şarkısı tekrar meşhur olup ayla dikmen'i canlı yayına çağıranlar neredeyse sıraya girmişti şarkısı tekrardan popüler oldu diye. neticede alzheimer unutkanlık hastalığı-ayla dikmen de unutuldu birçoklarınca..

film için gerçek hayatla bazı noktalarda çarpıklıklar mevcut. mesela hatice'nin sevgilisi tarık, köyden tanışıp istanbul'a ünlü olmaya giderken, gerçek hayatta ise ayla dikmen, istanbul'da meşhur olduktan sonra tanışıyor enis berki ile.
neticede senaryoyu birebir uygulamak neredeyse "based on a true story" filmlerde imkansız. çünkü yapım ekibinin (yönetmen-senarist) marifeti burada ortaya çıkıyor. eğer ayla dikmen'in hayatına göz atarsanız filmle bütünleştiğini görürsünüz.

çağan ırmak'ın, ıssız adam filminde kendisine teşekkür etmek istediği ayla dikmen'i anlamazdın şarkısıyla yeniden hafızalarımıza sokup, teşekkürünü az görmüş olacak ki bu sefer ayla dikmen'in hayatını kaleme almış görünüyor.

şunu da söylemeden geçemeyeceğim:
bi küçük eylül meselesi filmini izleyenler bilir: orada da farah zeynep abdullah vardı. zeynep abdullah, kamera karşısında genç ve çocuksu yüzü-güzelliğiyle yaşlansa bile, genç kız rollerini daimi olarak oynayacağa benziyor. oynadığı dizi ve filmlere bakmak yeterli.


--- spoiler ---

filmi sinemada izledim ve birçok ağlayan kadın izleyici gördüm. anlaşılan, kadınlara; "çağan ırmak kimdir?" diye sorulsa, beni ağlatan adamdır cevabı verecekler.

birçok izleyici belki orta belki de vasat film diyecekler ama filmin arka planını iyi görmek gerek. mesela gülse birsel'in yalan dünya'sı çok eleştiriliyordu ama izleyicinin en büyük salaklığı komik değil eleştirisiydi. oysa gülse birsel, avrupa yakasında ortak çalışıp da cimri olan sinan çetin'i yalan dünya'da oldukça güzel yermişti. yalan dünya'daki yönetmeni hatırlayın..

izleyici nitelikli olmadıktan-olamadıktan sonra böyle yönetmen-senarist-yapımcı vs galiba ülkemize fazla!

cem yılmaz komik değil demek gibi bir şey. çünkü cem yılmaz'ı izlerken gülmezse eleştirecek. eleştiri eşiği bu kadar düşük, bakış açısı bu kadar sığ! misal bundan sonra çağan ırmak filminde ağlayamayan izleyici olursa bilin ki eleştirecek beni ağlatamadı diye.. filmi beğenmemek ayrıdır ama film eleştirmeni gibi geçinip filmi çözümleyemeden filmi beğenmemek bildiğin salaklıktır!
Filmin çekimleri Ödemiş'in Birgi mahallesi ve istanbul'da gerçekleştirildi.
Ablası ile problemli tiplerin daha bi seveceği film. Nihayetinde iyi bir film.
Yine ağladım yine ağladım ya. Ya ben çok duygusalım ya da Çağan ırmak işini biliyo.
Izlerken bazı yerlerinde duygulandigim ama çıktıktan sonra "ya bir şeyler eksikti sanki" dediğim film. Şarkılar çok hoştu ayrıca.