çöpçüler kralı'nda zabıta şener şen uyuz olduğu çöpçü kemal sunal'a mahallede ki bütün kedileri toplayacaksın emri vermesi ve kemal sunal'ın bütün kedileri bir çuvalın içine koyması tabi her taraf tırmık içinde daha sonra şener şen gelir ve şöyle bir diyalog oluşur.
- kedileri topladın mı?
+ evet efendim.
- hani nerede?
+ burada.(sinirle bütün çuvaldaki kedileri şener şen'in önüne döker.)
bu sabah birden bire aklıma gelen bir sahneyi paylaşmak istiyorum sözlük ahalisi. hanım kızımız hülya koçyiğit. dalyan beyimiz ise ediz hun. bunlar yağmurdan kaçıp bir kulübeye sığınıyorlar. kulübe karanlık. hülya kızımız camdan bakarken birden bir şimşek çakar. hülya korkarak geriler ve kendini ediz'in kollarına bırakır. ediz hülya'yı kollarından tutarak gözlerine bakar. 'korkuyor musun yavrum' der ve cevap beklemeden devam eder(hülya zaten iyice salaklaşmıştır). 'bende korkuyorum bak' der ve ellerini gösterir. elleri titremektedir. çok korkmuştum ya ediz hun'un o halinden. sapık mıdır nedir. bir de kızın öğretmeni miydi neydi... bak bak, yavrum diyor birde, sübyancı mıdır nedir! işte böyle bir sahne. ben hiç unutmadım.
bir de bunu yapan bunu da yaptı; (bkz: bu ellerle mi?)
cogumuzun hatirladigi, belleklere kazinmis sahnelerdir. bir keresinde semsi inkayakemal sunal a bir bilet satmisti. büyük ikramiye kemal sunal a cikti, sonra yanlis oldugu anlasilinca tüm mahalle semsi inkaya yi kovalayip nerdeyse linc edecekti. beline bagladigi, büyük ikramiye burdan satildi tabelasi beni güldürmeye yetmisti.