10-11 sezonunda altayla şampiyonluğa koşarken, bitiricilikleri en az 15 olan 4 forvet ve kanadımın ligin son 10 maçında sadece 2 gol atmaları. bu son 10 maçın 8 tanesinin 0-0 bitmesi, gol atabildiğim maçlarda uzaktan şutları 7-8 olan bank asya topçularının 30 metreden sinan bolat gibi bir kaleciye attıkları gollerle 5 dakika içinde skoru eşitlemeleri.
oyuna başladığımda bakalım bir oyuncu kaç yaşına kadar oynayacak diye 40 yaşında bir kaleci aldım. aradan 10 sezon geçti haliyle 50 yaşına geldi. her sezon bir kaç maçta oynatıyordum. ama son sezonunda morali bozuldu ve kendisini satılık listesine çıkarmamı istedi. satmadım bende. kaldı takımımda, eskilerden bir o kalmıştı.
cm 01-02 de landon donavan'ın hakeme yumruk atması ile 6 ay ceza alması, akabinde şampiyonluğun kaçması. bak şimdi bile efkarlandım lan. elin kırılsın donavan.
cm 01-02 'de aynı takımda oynayan aghahowa ile tuncay'ın birbirlerine girmesi, tuncay'ın aghahowa'ya kafa atması. Aghahowa'nın çenesi kırıldığı için 11 ay sahalardan uzak kalması. Tuncay'ın da 6 ay ceza yemesi...
fm 2009 'da hazırlık maçında Ankaraspor ile Altay'a 27 - 0 yenilmem. Ama ilginç olan hiç bir futbolcumun sahada olmaması malların oynayıp topu taca auta neyin atması sonrasında otomatik olarak topun çizgilerden geri girmesi falan.
shakhtar donesk i alınıp şampiyonlar ligi öneleme maçında deplasmanda celtic i 7-1 yenmek ve hiç bi arkadaşına gösterilmesine ragmen inanmaması. (bkz: valla yendim)
kalecimin sakatlanıp kenarda tedavi görürken oyunun bildiğin devam etmesi rakibin orta sahanın gerisinden boş kaleye vurduğu şutun gol olması ve maçı bu golle 1-0 kaybetmem.*
tam da 2. ile aramdaki puan farkı 6 iken, ligin bitmesine son 2 maç kala böyle gubidik bir gol yemem ve bilgisayar başında edecek küfür bulamamam. *
yıl 1999 ya da 2000, pc evimize yeni gelmiş.. abimler ve arkadaşlarının gece cm oynadıkları günler.. yine böyle bir geceden sonra oyunu kaydederken hdd'de yer olmadığını görmeleri, silecek bir şeyler aramaları ve windows'un sistem klasörünü silmeleri.. öeh yani bu kadar bağımlısı da olunmaz ki. *
getafe'ye getirdiğim total futbol anlayışı ve 14 yaşında nikon jevtic, 16 yaşında alessio cerci, 17 yaşında jesper brathen sayesinde ilk sezonumda copa del rey'i real madrid'i 4-1 yenerek kazanmam.
1-0 geriye düştüğümde kendimi pc başında fatih terim gibi hissetmiştim. ''cerci kaç sağdan oğlum. agghh kaçar mı o gol be. bravo bravo olacak bu iş'' nidaları eşliğinde efsanevi galibiyetim gelmişti. yapay zeka filan ama laftan anlıyordu bu cm 03-04.
ayrıca o sezon ligte 4. olup şampiyonlar ligine katılmaya hak kazanmıştım. ondan sonra beni ne doktorlar, mühendisler istemişti de varmadım. yok len şaka. atletico madrid istedi sadece, takımımın bana ihtiyacı var diye bırakmadım. teyy teyy.
1998-99 sezonuydu sampdoria'yı çalıştırıyordum kaleye barthez'i almıştım çok bir sevincik olmuştum bir sonraki sezonda batistuta'yı aldım sampdoria'da galacticos'u kuruyordum resmen. sonrası ise biz büyüdük ve sen dizime yattın sözlük.
yanlış hatırlamıyorsam 2016 yılındaydık. takım da soğuk algınlığı başgöstermişti ve sürekli birbirlerine bulaştırıyordu topçular. oynatacak adam bulamıyordum terefsizim.
(bkz: bu da böyle bir anımdır)
stuttgart'ı kontrol ederken, 3 sezon sonrası şl finaline çıkmışım. karşımda dünya devi milan. daha maçın başlarında kahka kalazde orta sahadan kalecisi dida' ya döneyim derken kendi kalesine gol atıyor. maçı o golle bir sıfır kazanıyorum. istatistiklere girdiğimde milan' ın 25 şutuna karşılık sadece 2 şut attığımı görüyorum. kalecim timo hildebrand ise 9 ile maçın adamı seçiliyor.
sol frame de görüp unutulmaz santim olayları olarak okuduğum, yok lan olamaz diye açtığımda hiç alakam olmamasından aklıma gelmemesi normal olan şampiyonşip menicır oyunuyla karşılaştığım başlık. gel gör ki ben bu başlığa algıladığım gibi yazarım arkadaş:
ortaokulda bir grup trol arkadaşın kıs kıs gülerek hemen arka sıraya oturup bağırarak aralarında konuşuyor havalarında ön sıradaki arkadaş grubu olan bizlere doğru denizinki şu kadar santimmiş, bilmemneninki bu kadar santimmiş, okanınki 30 santimmiş demeleri, evet unutulmamıştır **
kolay deil sözlük. 7 yıldır oynuyorum. arada editöre abanmak hakkımdır diye düşünüp semih şentürkün ne özelliği varsa bastım 20 yi. daha ilk sezonda 25 milyon euroya bayerne sattım. sezon sonunda avrupada yılın en iyi defansı seçilince ağlamaklı oldum sözlük. girdim baktım bayernin kadrosuna. sahiden defans oynatmışlar semihimi. üzüldüm. 70 milyon verdim kurtarıyım onu bu çileden diye satmadılar. bekledim. kupadan kupaya koştum. nihayet kabul ettirdim parayı.
bu kez de semih siklemedi beni sözlük. mutluymuş takımda ve ayrılmak istemiyormuş diye mesaj yolladılar. kadronun vazgeçilmez oyuncusu olacaksın dedim, moda sahilinde bir yalı, kapıda ferrari, yatakta kyla cole teklif ettim, almanya da huzurluyum dedi.
cm 2001-2002 den bahsediyorum bak. sezon hedefi ligde kalabilmek olan kıçı kırık 2. lig takımını daha ilk senende şampiyon yapıp birinci lige yükselttikten sonra, yönetimin daha ikinci senende hedefini birinci ligde de şampiyonluk olarak belirlemesi. yueh lan artık. bi çapınızı bilin. 3. seneyede şampiyonlar ligi şampiyonluğu hedefiyle girmiyorlar neyseki.