unutulmaz cm olayları

    7.
  1. kolay deil sözlük. 7 yıldır oynuyorum. arada editöre abanmak hakkımdır diye düşünüp semih şentürkün ne özelliği varsa bastım 20 yi. daha ilk sezonda 25 milyon euroya bayerne sattım. sezon sonunda avrupada yılın en iyi defansı seçilince ağlamaklı oldum sözlük. girdim baktım bayernin kadrosuna. sahiden defans oynatmışlar semihimi. üzüldüm. 70 milyon verdim kurtarıyım onu bu çileden diye satmadılar. bekledim. kupadan kupaya koştum. nihayet kabul ettirdim parayı.

    bu kez de semih siklemedi beni sözlük. mutluymuş takımda ve ayrılmak istemiyormuş diye mesaj yolladılar. kadronun vazgeçilmez oyuncusu olacaksın dedim, moda sahilinde bir yalı, kapıda ferrari, yatakta kyla cole teklif ettim, almanya da huzurluyum dedi.

    üzüldüm...
    37 ...
  2. 2.
  3. efsanevi bilgisayar moyunu olan championship manager oyununda meydana gelen unutulmayan, insanı şaşırtan olaylardır.
    örneğin ben cm 01 02 de taribo west'i 48 yaşına kadar oynatmıştım.

    (bkz: ilk tanım benden)
    (bkz: başlık benim olacak binecem tepesine vuracam kırbacı)
    23 ...
  4. 5.
  5. cm 2001-2002 den bahsediyorum bak. sezon hedefi ligde kalabilmek olan kıçı kırık 2. lig takımını daha ilk senende şampiyon yapıp birinci lige yükselttikten sonra, yönetimin daha ikinci senende hedefini birinci ligde de şampiyonluk olarak belirlemesi. yueh lan artık. bi çapınızı bilin. 3. seneyede şampiyonlar ligi şampiyonluğu hedefiyle girmiyorlar neyseki.
    19 ...
  6. 17.
  7. kalecimin sakatlanıp kenarda tedavi görürken oyunun bildiğin devam etmesi rakibin orta sahanın gerisinden boş kaleye vurduğu şutun gol olması ve maçı bu golle 1-0 kaybetmem.*
    tam da 2. ile aramdaki puan farkı 6 iken, ligin bitmesine son 2 maç kala böyle gubidik bir gol yemem ve bilgisayar başında edecek küfür bulamamam. *
    15 ...
  8. 32.
  9. arsenal'i 3 sene üst üste şampiyon, son sene de şampiyonlar ligi şampiyonu yapmamın akabinde sıkılıp istifa ettikten sonra yaşadıklarımdır.

    tekrardan beni isteyeceklerinden emin bir şekilde istifa ettikten 2 gün sonra, sanki ben hiç varolmamışım, hiç o klübe antrenörlük yapmamışım gibi arsene wenger'i tekrardan takımın başına getirdiler. ulan şerefsizler, herif senelerdir ne bi şampiyonluk yaşatmış ne adam gibi bir başarısı var ne iş lan bu? takımı herifin elinden alıp 3 sene gece gündüz emek vermişim, ter akıtmışım, kupa üstüne kupa kaldırmışım nasıl görmezden gelirsiniz olm beni? o sinirle yeni bir teknik direktör ekleyerek arsenal'e atadım kendimi. atar atamaz da istifa mektubumu fırlattım yönetimdeki adi heriflerin suratına. siklemediler doğal olarak ve hoop arsene wenger gene takımın başına. tekrardan yeni bir isimle geçtim arsenal'in başına ve ilk gün, yönetime stadyumu büyütmezlerse siktirolup gideceğimi söyleyerek ültimatom verdim. zaten fırsat kollayan pezevenkler beni siktiredip anında arsene wenger'i teknik direktörlüğe yeniden getirdiler.

    bu ne arsene sevdasıymış arkadaş? dalağını siktiğimin klüp başkanıyla nasıl bir ilişkisi var bu herifin? ne olaylar dönüyor gizli kapılar arkasında? bulamadım, çözemedim ve boynumu bükerek kendimce yeni bir sayfa açtım teknik direktörlük hayatımda. arsenal benim için bitmişti artık. diğer klüplerden teknik direktörlük için teklif üstüne teklif yağacak diye kendimden emin bir şekilde yaklaşık 10 gün bekledim. 10 gün boyunca teklif gelmeyince hafiften kıllanmaya başladım ve antrenörünü kovmuş olan liverpool'a başvuru yaptım. benden iyisini mi bulacaklardı? arsenal'in başındayken her maçta yenmiştim onları ve her maçta yenmeme rağmen kendilerine övgü üstüne övgü yağdırmış, gerrard hakkında olumlu eleştirilerde bulunmuştum. başvurum için teşekkür edip başka bir isimle anlaştıklarını görünce aston villa'ya yöneldim. adiler teşekkür bile etmeden, 2 gün sonra başka birini aldılar. can havliyle boşta olan tüm klüpleri sıraladım ve sırasıyla hepsine başvurdum. bu dengesizliğimi farketmiş olacaklar ki hiçbiri beni kabul etmeyerek başka isimlerle anlaştı. şaka gibi. piç gibi ortalıkta kalmıştım.

    sezonun ilk yarısını arsenal'i ve başvuru yaptığım diğer klüpleri izleyerek boşta geçirdim. aldıkları her başarısız sonuçtan sonra baykuş sikmiş fare gibi seviniyor, delicesine mutlu oluyordum. arsenal onuncu, liverpool dokuzuncu sıradaydı ama bunlar azdı bile bunlara. daha beter olmalı, rezil rüsva edilmeliydiler. ama değişen bir şey olmadı ve başarısız sonuçlara rağmen aynı isimlerle yollarına devam ettiler..

    sezonun ilk yarısı bitince süpriz bir şekilde italya'nın atalanta takımından teklif aldım ve bavulumu toplayarak klübün bulunduğu bergamo yollarına düştüm. ligdeki en büyük başarısı 1948'te 5.lik olan klüpte geçirdiğim iki sezonda kayda değer bir başarı gösteremeyince buradan da istifa ettim. istifadan sonra yönetim "gel etme eyleme iyiydik böyle" dese de istemedim. hiçbir şey arsenal'deki gibi olamazdı.

    o hayal kırıklığıyla oyundan çıkıp bilgisayarıma girdim ve program ekle kaldır'a tıklayıp cm'nin üzerine geldim. gözyaşları içerisinde oyunu silerken hala arsene wenger adlı orospu çocuğundan ne eksiğim olduğunu düşünüyordum. unutulmaz..
    13 ...
  10. 3.
  11. yapay zekanın dumura uğrattığı olaylardır.

    mesela; fernando cavenaghi'nin haftalık 70.000 usd yi komik bulup, takımı river plate'e haftalık 5.000 usd karşılığı sözleşme yenilemesi gibi.

    edit: cm 03/04..
    11 ...
  12. 16.
  13. yıl 1999 ya da 2000, pc evimize yeni gelmiş.. abimler ve arkadaşlarının gece cm oynadıkları günler.. yine böyle bir geceden sonra oyunu kaydederken hdd'de yer olmadığını görmeleri, silecek bir şeyler aramaları ve windows'un sistem klasörünü silmeleri.. öeh yani bu kadar bağımlısı da olunmaz ki. *
    8 ...
  14. 8.
  15. sol frame de görüp unutulmaz santim olayları olarak okuduğum, yok lan olamaz diye açtığımda hiç alakam olmamasından aklıma gelmemesi normal olan şampiyonşip menicır oyunuyla karşılaştığım başlık. gel gör ki ben bu başlığa algıladığım gibi yazarım arkadaş:

    ortaokulda bir grup trol arkadaşın kıs kıs gülerek hemen arka sıraya oturup bağırarak aralarında konuşuyor havalarında ön sıradaki arkadaş grubu olan bizlere doğru denizinki şu kadar santimmiş, bilmemneninki bu kadar santimmiş, okanınki 30 santimmiş demeleri, evet unutulmamıştır **
    8 ...
  16. 13.
  17. 14.
  18. getafe'ye getirdiğim total futbol anlayışı ve 14 yaşında nikon jevtic, 16 yaşında alessio cerci, 17 yaşında jesper brathen sayesinde ilk sezonumda copa del rey'i real madrid'i 4-1 yenerek kazanmam.
    1-0 geriye düştüğümde kendimi pc başında fatih terim gibi hissetmiştim. ''cerci kaç sağdan oğlum. agghh kaçar mı o gol be. bravo bravo olacak bu iş'' nidaları eşliğinde efsanevi galibiyetim gelmişti. yapay zeka filan ama laftan anlıyordu bu cm 03-04.

    ayrıca o sezon ligte 4. olup şampiyonlar ligine katılmaya hak kazanmıştım. ondan sonra beni ne doktorlar, mühendisler istemişti de varmadım. yok len şaka. atletico madrid istedi sadece, takımımın bana ihtiyacı var diye bırakmadım. teyy teyy.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük