bugün

tedavi edilmesi zor, kendi haline bırakılması gereken, iyileşme umudu olmayan kişi.
(bkz: manah manah)
evet sözlük ne kadar çok zaman geçmişti değilmi eskinin kederini, acısını, sancısını her bir bokunu paylaşmıştım seninle. okadar mahçup okadar hazımsız ve okadar isyan doluyduki damarlarımdaki akan kan ve sonunda ulaştığı yanlız kalbim, adım senin nazarında yeni bir başlangıca ihtiyacı olan yazara bile çıktı. biliyordum bende, artık önüme bakmam hayatın güzelliklerini görmeye çalışmam en önemlisi suratıma yapışan şu maskeden kurtulmam gerektiğini. ben bu değildim, insanlara mutlu rolü yapmak değildi önemli olan, önemli olan gözlerindeki parıltıyla anlatabilmendi mutlu olduğunu. tamam dedim kurtulucam bu halden işime gücüme anama babama kalan dostuma adıyıcaktım kendimi hayatın döngüsüne bırakıcaktım aksın gitsin diye hiç bir boka ilaç olmayan zaman. tamda o sırada gördüm onu, küçük bir foto alay etti benle sanki, temiz bir vuruşla falsolu bir şekilde indi miğdeme gene o meşhur ağrı. şaşkınlık tüm benliğimi etkisi altına almıştı. neler oluyordu? bir süre baka kaldım o fotoğrafa, yavaş yavaş şaşkınlık ter ettiğinde benliğimi farkına varmaya başladım vaziyeti. aşık olmuştum hemde bir fotoğrafa. tanrım bukadarmı acizim bu kadarmı çaresizim diye kendi kendime debelensemde sonra sonra alıştım bu duruma. ilk zamanlar geçer diye düşündüm çok üstüne düşmedim bu durumun, sonuçta bir tek ben değildim heralde birinin fotoğrafına bakıp hoşlanan, fakat zaman geçtikçe fotoğrafla konuşmaya dertleşmeye ve her gün bir öteki günden daha fazla sevmeye başlayınca bende saldım aklımın iplerini sıkı sıkı tutundum aşkıma. (evet gülme bir fotoğrafa aşıktım) neyse günler hatta aylar geçti sözlük onsuz ama hep onunla. neyse baktım ki artık bu iş beni hasta edicek eylem yapmaya karar verdim. bir eylem yapmalıydım ayağa kalkıp sirkelenmeli ve ona onu sevdiğimi belli etmeliydim. ve tek sıkımlık kalan cesaretimle ona ulaşmak için bir msj attım, attım ama ne oldu sözlük tabikide cevap gelmedi. onu sevmekten hiç vazgeçmedim ama ve ara ara sapık muamelesi görmeyide göze alarak msjlar attım. gene bir gece onu çok istediğim gecelerden birinde bir msj daha attım, ve yaklaşık 1 dk sonra msj kutucuğum yanıp sönmeye başladı ve aynı anda vicudumda. yanıp sönüyordu heryerim kan beynimde toplanmıştı sanki cevap gelmişti. can havliyle konuşmaya başladım klavye başında, saçmalamamak için cümlelerimi 5 kez düşünüp seçiyordum ve sonunda beni dinlemeyi kabul etmişti beni dinlemeye değer bulmuştu. tanrım ne mutlu etmiştin beni o gece, sana yeniden inanmaya başlamama sebep olacak kadar hemde. hemen içimdeki aşktan bahsetmedim onu korkutmamak için önce tanımaya çalıştım ve ona tanıtmaya çalıştım kendimi başardımda en yalın halimi gösterdim ona en yalansız en gerçek en saf. hayallarinden bahsetti bana istediklerinden, birşeyler yapmalıydım onun hayali benim hayalimdi çünkü onun mutluluğu benim mutluluğum ve gerçekleştirmesine ön ayak olmalıydım buna mecburdum çünkü ona aşıktım. ve yaptımda sözlük istediği bir çok şeyi gerçekleştirmesi için ona fırsatlar yarattım. mutluydu. tanrım bu nasıl bir duygudur sevdiğini mutlu görmek ve sonunda ona aşık olduğumu söyledim. bana ne dedi sözlük biliyormusun? BEN UMUTSUZ VAKAYIM GÖNÜL iŞLERiNDE VE DOLAYISIYLA SENiN iÇiNDE. sustum içim kan ağlasada sustum tepki verip onu tamamen kaybetmekten korktuğum için sustum. tamam dedim arkadaşın olarak kalıp hayatını kolaylaştırmaya devam edicem senin lamba cinin olmaya devam edip dileklerini yerine getiricem ve oturacağım lambamın içine efendi gibi sessiz sedasız bir sonraki dileğini bekleyerek. işte hikaye budur şimdi sana bir sorum var sözlük. acaba hangimiz umutsuz vakayız o mu yoksa ben mi. ben çıkamadım işin içinden yardım et bana. seviyorum çünkü hemde çok.
demet akalın'ın bestecisi olarak tanınan ersay üner'in albümünde olacağı duyrulan şarkıydı. ama nedense demet akalın sahip çıkmış şarkıya, son albümüne koymuş...
demet akalının albümünde yer alan ağlan hali değil de club mix hali daha dinlenesi şarkıdır, gece dışarılarda duyma olasılığınız yüksektir.
(bkz: adli vaka) * *
(bkz: sinem kobal)
harika bir demet akalın şarkısıdır. tavsiye edilir!
sevip de alamamak.
çaresizliğe kapılmış , derdine derman bulamayan insana söylenen söylem.
klasik demet akalın şarkılarından birinin adı. * *

http://www.youtube.com/watch?v=hK3hPbbWZbc

Keşke zamanı geri alıp olanları izletebilseydim
Bu ilişkideki bütün yanlışları gösterebilseydim
E kaç kere kurtardım bizi yok yere farkedebilseydin*
Sana verdiğim o gereksiz sevgiyi hissedebilseydin*
Belki değişirdi her şey, belkide çok güzel olurdu*
Ama gerçek yine çok acı, ne bir ilk bu nede sonuncu*
Seninle değil bir saat
Bir dakika konuşmak aslında hata
Bu ilişkinin son adı; umutsuz vaka.. *
dipnot: vurdulu kırdılı klibi de varmış, bir de şarkıyı sadece demet söyleseymiş iyi olmuş!
bir kişinin daha önceki yaptıklarına bakılarak ona yeni bir iş vermeden önce ona itafen söylenilen dolaylı anlatımdır.
lisedeki felsefecinin lakabıydı. kadının ekşiyen bir suratı vardı. kadındı ama gay gibi konuşurdu. sözlü yapacak ya mesala çalıştın da biliyorsun herşey. karşısında durunca sana ' çalıştın mı yapabilcen mi' diye umutsuz vaka olarak öyle bir bakar ki ,suratına tükürmek istersin. bazen suratını öyle ekşitirdi ki felç geçiriyor sanırdık.
dünden sonra kesin öyle.
(bkz: umut bulut)