-mücadele etmek kazanmanın yoludur. mücadeleni yap. yapman gerekeni yap. sen üzerine düşeni yap. taktir rabbimin.
gayret etmezsen, şartlarını zorlamazsan, o yönde çalışmazsan, olacağı varsa olur diye beklersen çok beklersin.
-elinden geleni ardına koyma. terkeden sen olma. yıkan sen olma. karşı tarafın eline koz veren sen olma.
-içindeki ön yargıları yık. ön yargıların asla kader değildir.
-doğum ve ölüm mutlak kader. geri kalan her şey ama her şey değişir. değişir. gün gelir değişir.
-olmaz, olmaz deme. olmaz olmaz.
-zoru başarırız. imkansızı biraz zaman alır.
-eğer sabrın varsa dünya senindir. (italyan atasözü.)
mümin, ümitle korku arasında yaşamalı.
alemde değişime ve dönüşüme uğramayan hiç bir şey yoktur.
inançlı insanlar, asla ümitsizliğe düşmemeli. (insanın vartaya düştüğü anlar olur. hemen toparlanmasını bilmeli.)
-Yenildiğin zaman değil, vazgeçtiğin zaman kaybedersin. Paulo Coelho. --
Hayat boyunca savaşıp, kendinden vazgecip başkaları için yaşadığını unutup hiç birşey olmamış gibi mutluluk maskenizi takıp gezerken, tamda o anda bir söz yankılanır kulaklarınızda evin bütün odaları duymuştur vurucu sözü, sizi alt üst eden ve maskenizi düşüren, kalbinizi bir daha asla biraraya getiremeyeceginiz kadar paramparça eden cümle, işte o cümleyi duyduğunuzda tam olarak umudunu kaybetmek...!!!
Bir konu var ki bitsin istiyorum tüm umudum. azıcık bile kırıntısı kalmasın içimde, o zaman mutlu olacağım . Evet evet o zaman gerçekten mutlu olacağım.
mevsimler kurgularla oyaladı bizi
tarlaya bırakılmış bir at gibi
bağlı, yalnız ve özgür,
umudumuz sabrın tutamadığı ırmak
umutsuzluğumuz insan kalmak içindi*
yeter artık. dönüp durmayacağım olduğum yerde. umudumu kaybettim. hükümlüdür. kim bulursa benim kaybettiğim umudu tutunsun sıkı sıkı ki bir bok olmasın. en ağır yüküm olduğunu demli çayların yerini sek votka alsın diye neyim varsa verebileceğim bir masada anladım. orada kaldı çünkü. isyan etmemde, sırt çevirmemde, koşarak uzaklaşmamda hep bir engel hep bir setti umut. ben gönderdim. siktirdi gitti. umut fakirin ekmeği diye katıksız kemirildi olmayacak duaların aminleri. boşa yankı yapan belkiler sustu kafamda.
çünkü olmayacak.
atamadığın her adımda elinden eteğinden tutan ve bir adım dahi atmaman için çekiştireni unutma.
umudunu kaybet
tekrar birlikte olamayaksın. saplanma artık yalandan iyi anılara. umudunu kaybet ki yeni bir adım at
umudunu kaybet
o terfiyi sana vermeyecekler işte patronun kayınçosunun bacanağı varken. kariyer.net te cv ni aktif et. orada olmayacak.
umudunu kaybet
o arabayı asla alamayacaksın. üzme kendini boş yere. neye yetiyorsa paran al bir tane. kalma orada boş yere
umudunu kaybet
o seni sevmeyecek. yanında yöresinde dolaşıp daha da eksiltme kendini. bir adım at. "başka yöne"
umudunu kaybet
umudunu kaybet ki ekmek kırıntısı kadar umut yüzünden yaptığın tembellikleri, ertelediğin işleri, örselettiğin kendini özgür bırak.
vazgeçme! sadece hedefini değiştir. sadece gözünü aç. sadece artık yetersizliğini veya tembelliğini legalize etme.
ne erteliyorsan incir çekirdeğindeki umudunla, artık yapma. çünkü olmayacak.
umudu kaybetmek de bi başlangıçtır aslında..ilk başlarda çok ağır gelir,hiçbir şeyin doğru gitmeyeceğini, tüm aksiliklerin başınıza gelceğini hissedersiniz..çok da doğaldır yalnız kalınmıştır belki,belki de bırakılmıştır..ama iyi yönünden bakabilirsek eğer ilerde başımıza gelebilecek olan olaylara karşı bi nevi siper üretmişizdir bugünden..ne kadar zor olursa olsun mutlaka bitişi de olan bi olaydır eğer sabredebilirsek...
umudunu kaybeden kendini kaybeder... mücadele gücü bittiği yerde özgürlük biter,umudunu kaybeden insan bir hiçtir... herzaman insanı ayakta tutan umutları, hayalleri hedefleridir.
bazen oyle umutsuzum olursunuz ki, umutlanmak icin bile umut ararsiniz. iste bu o'dur. inanan insan icin ne olursa olsun inanc zaafiyetidir. evet, o zaafiyet bende de bazen nuksetmektedir. ama ne olursa olsun umudu yitirmemek lazim.
sessizligin ötesinde 3. boyut seslerin duyulmaması sendromudur. ne bir iz vardır nede bir emare. sarhoş olmaya başladıktan sonra 5-10 dakka sonra duyulacak o muhteşem haz bile zamanla kendini umutsuzluga sıradanlıga verir. votkanı yudumlerken girdigin bu entry üzerine daha düzgün cümleler kurmaya çalışırsın.
işsiz kalmaktır çogu zaman, dogru sevgiliyi bulamamaktır yada ailevi sorunların sen hayatta oldugu sürece var olacagını bilmektir. umudu kaybetmektir budur dostlar, anne ile babanın ayrılmasıdır, 4 sene üniversitede şehir dışında okurken beyninin yüzde 50 sinin evde kalmasıyla geri kalan yüzde 50 si ile ders çalışma ihtiyacıdır. hergün beş karış suratla eve gelen bir babanın neden böyle yaptıgına bir anlam veremeyip akşam saatlerini beklememektir, hastalıktan kurtulamayan bir anne için tıp okumaktır, bitirince doktor olcam annemin bütün saglık sorunlarına çözüm bulacagım düşüncesi ile tıp fakultesine girmektir. içki içmedigi halde umutsuzluga kapılıp sarhoş olmak ve üstüne sarhoşken entry girmektir.
sevgilinin yukarıdaki sorunları dinleme gibi bir çabası olmadıgı için ona derdini anlatamamak ve her geçen gün daha kötüye giden bir ilişkiye son vermektir. arkadasları arasında "aaaa iysr mi hani depressif çocuk" gibi cümleler kurulmasına göz yummak "ulen neyimi görüdünüz, sizin gibi süper bir haytımız yok" deme çabası içersine girmektir.