kitapları edebiyat ve edebiyat dışı olarak ikiye ayrılır. en çok satan kitaplar romanları olsa da eco'yu eco yapan denemeleridir.
romanları;
foucault sarkacı
gülün adı
baudolino
önceki günün adası
kraliçe loana'nın gizemli alevi
denemeleri;
Güzelliğin Tarihi
Cecü'nün Yer Cüceleri
yorum ve aşırı yorum
beş ahlak yazısı
kant ve ornitorenk
opera aperta
mükemmel dili arayış
avrupa kültüründe kusursuz dil arayışı
inanç mı, inançsızlık mı
anlatı ormanlarında altı gezinti
ortaçağ estetiğinde sanat ve güzellik
ortaçağı düşlemek
somon balığıyla yolculuk
yanlış okumalar
kelimenin tam anlamıyla entelektüel bir canavar. milyarlarca kilometre uzunlukta bir kültür mantarı. akıllara zarar bilgi işlemcili öğütücü üretici kilitleyici pas gidericili, ne? beynine aşık olunup -o beyin kıvrımlarına- tecavüz edilesi. bir hobit sevimliliği o. bana zerre beynimin olmadığını hatırlatan yücelik, o derece.
jean jacques arnaud' un sinemaya uyarladığı gülün adı adlı yapıtının, kitabı yansıtmadığını düşünen, felsefe profesörü olan italyan romancı. ona göre kitabı okur tamamlamalıdır, edebiyat yazar ve okuyucunun birbirini tamamladığı entelektüel bir uğraştır.
kitaplarındaki betimlemeler oldukça zayıftır. Bu da öyle ahım şahım bir yazar olmadığını gösterir. zaten topu topu üç kitabı var ve gülün adı gibi bir romanı kendi yaratıcı zekasından ziyade bulduğu tarihi bir günlüğü kaynak alarak roman unsuru yaratmak için kullanılan tekniklerden faydalanması sayesinde yazabilmiştir..
aynısını orhan pamuk da beyaz kale için yapmıştı ama onun ki faydalanma değil basbayağı aşırmaydı..
bildiği dilleri okuyunca götümün tavana vurduğu, yuh ebesinin amı ali sami dünyada böyle dillerde mi var lan dediğim, dil uzmanı, tarih bilimcisi yazar insanı. eleştirel ve boyun eğmez kişiliğiyle gönlümdeki tahta oturmuş, kalkmak bilmez postmodernist.
Günümüzden çok ortaçağda yaşadığını ve o dönemleri modern çağlardan daha çok benimsediğini söyleyen, 12. yy ile 15.yy arasını dünyada en çok bilen ve en iyi yorumlayan entellektüel yazar kişisi. Mizahi bir yanı olduğu da hiç bir zaman es geçilmemelidir.
hakkında o kadar yazı vardır ki dünya basınında, popstar sanabilirsiniz. konusuna bu kadar hakim, bu kadar başarılı, bu kadar tutkulu başkasını gösteremezsiniz. ortaçağ uzmanıdır, zaman makinesi icat olsa, o döneme geri döner ancak o dönemde yaşasa bu fikirleriyle kesinlikle asılacağını da bilir. objektiftir çünkü, yergileri can acıtıcıdır.
''tarih hep karizmatik, sadece kendi çıkarlarını düşünen, parlamentoları, yargıçları, anayasaları aşıp kendi gücünü iktidara taşımak isteyen maceracılarla dolu.''
''Toplum bu tip şahıslara iktidara gelme fırsatını veriyorsa neden onu iktidara taşıyan toplum yerine o şahsa kızalım''
sözlerinin sahibi.
yazar bu sözleri italyanlar ve berlusconi için söylemiş. size de aşina gelen bir şeyler var mı bu söylemlerde?
çocukluktan beri umberto eco'nun gülün adı* isimli romanı okunulmak istenmiş ve hep bir ukte olarak kalmıştır.
amin maalouf'dan sonraki ikinci favori yazarım olacağa benzer.
aşırı derecede kişisel yorum içeren bir entry gibi görünse de değil.
azıcık bilgi var.
deccal dindarlığın kendisinden veya aşırı tanrı ya da hakikat sevgisinden doğabilir; tıpkı bir sapkının bir ermişten, bir cin çarpmışın bir yalvaçtan doğması gibi. peygamberlerden kork adso; hakikat adına ölmeye hazır olanlardan da; çünkü onlar genellikle birçok başka insanı da kendileriyle birlikte ölmeye sürüklerler, bazen kendilerinden önce, bazen de kendilerinin yerine ... 1980, umberto eco.
what is the basis of the certainity and necessity for moral action of those who, in order to establish the absolute nature of an ethic, do not intend to appeal to metaphysical principles or transcendental values, or even to universally valid categorical imperatives?.
sorusuna verdiği cevapla ilgili yazmam gereken 2 sayfalık bir paper varken bu adamı kimse sevmemi beklemesin lütfen.
--spoiler--