- kapitalizm hakkında konu$mayan fa$izm hakkında sussun . cümlesinde ele$tirilen boyutta saklamayı ba$arıyorlar. yani demokrasi ve özgürlüğe dair herhangi açılımları yok ama anti kapitalist takılıyor görünüyorlar. kapitalizm hakkında konu$mayacaksanız, fa$izm hakkında susmanız gerekir halbuki. bunun me$ruiyetini de arkaiki halkın milliyetçi tabanına dayanan ve kaspayıcı olduğundan $üphe duyulmayan boyutta ele alarak toplumsal dinamikleri sonuna kadar abartıyorlar. almanya' dan gelen akrabam bir dı$ gözlemci olarak diyor ki;
- yahu kürt- türk iç sava$ı çıkacaktı memlekette. evet gerçekten de öyle, kapsayıcı kimliktir falan dedik, $u kadar kürt ailesi bu kadar türk ailesiyle evlenmelerle vs. kayna$mı$ dedik ama millet gaza gelip dtp' yi, tkp' yi bombalamaya ba$lamı$tı hafiften. türkiye' nin mozaik yapısı açısından alevi açılımı dahil edilebilerek, en basit ölçekte bile görülen kürt karde$lerimiz sistem içine çekilmeye ba$lanmı$tır. akp' nin necip fazılcı müslüman kapsayıcı kimliği (necip fazıl da mübarek 40 yıllık ateist sonra aydın müslüman- idol- doğu halklarının kurtulu$çusu.. peh..), kürtlerin sünni olmalarından ötürü onları da içine almı$, bu politikaları ba$arılı olmu$tur, chp ve mhp güneydoğu' da doğru düzgün miting yapamaz haldeyken, kürt ailenin $ehit olan evlatları için bölgedeki askere taziyeye giderken; akp kapsayıcı kimliğini konu$turmu$tur. ulus devlet zayıflaması, yazının ilerisinde bahsettiğim emre taner in kar$ı kar$ıya dü$tüğü durumu açıklamaktadır.
nükte: bu kapsama alanı geni$liğine kar$ı ben birey olarak tedbirimi alıyor ve penguen' in kapağındaki sayın erdoğan' ın kollarının arasındaki, sıkıntıdan bunalan panda karde$imiz gibi,
- ''bıyakın beni'' diyor ve devam ediyorum. # sevgi pıtırcığı #
türkiye' de ulusalcılık elbette milliyetçilikten ibarettir, ufak tefek farklılıkları vardır. mesela mhp' nin ulusalcılığı hafiften reddeden ve ortamın ideolojik mü$terekini milliyetçilik eksenine çekmeye çalı$an bir tutumu vardır. kendi türk- islamcı kimliklerinden, ulusalcıların en basitinden avrasya saçmalıklarına dair ele$tiri getirirler, karde$ kurde$ dediğimiz türki ülkelerle türk birliği kurabileceğimizi zannederler ve özal bunun için öldürüldü gibi acayip teoriler ortaya atarlar, islam kimliğinin ulusalcılıkta arkaya atılmı$ olmasından yakınıp bunu sosyal darwinist proje gibi görmeye falan çalı$ırlar.
komplo bazında eksik bulurlar bu ideolojiyi, çünkü tez- antitez mantığıyla misal ''ırak'ta iç sava$ çıkaran amerika, sava$an gruplara silah satan gene amerika'' örneğindeki gibi amerika' nın çok yönlü oynadıklarını iddia eden komplocu tavırları, selçuk üniversitesi ve polis ambleminde, sembolik olarak nato' da bulunan kartalın- sigaralarda bulunan kar$ılıklı iki aslan, iki geyik örneklerinin içerdiklerini dü$ündüğü paganistik ögeleri açıklamakta yetersiz kaldıklarını dü$ünürler. yiğit bulut' un, türkiye ırak' a girmesin iddiasını ekonomik sebeplerle;
- ırak' a girersel petrol $irketlerinin kazancı artar, petrol pahalanır. ciddi iddiasında olduğu gibi ama arkasına eklemeden etmediği;
- amerikan $irketleri tez- antitez vs. vs... lerle açıklamakta, ulusalcılık kar etmiyor milliyetçilere. ama toplumun genelini yansıtma bakımından benzer fikir ve eylemlere sahipler. misal dü$man ihtiyacı bulma ve kendini onun üzerinden kurma (chp' nin temel dü$manı $eriattır, olmasa bile öyle bir tehdit nerdeyse önce kendi yaratır onu, sonra kendini kurar. mhp için pkk' dır, pkk bitse mhp' nin argümanları çok azalır, bak en basitinden mahmut yıldırımlara, özel kuvvetlere i$ çıkmaz doğuda, neyse ona hiç girmeyeyim) konularında mutabıktırlar.
tek ba$larına varolabilecekleri pür saf bir ideoloji yaratmada zorluk çekmektedirler. mhp' nin türk- islamı savunurken türk dünyalarının $imdi ne halde olduğu gerçeğini görmeyecek kadar körlük çekmesi, chp' nin ab' ye bizi bağlayan (95 baykal ve 99- helsinki, ecevit ile) parti olmasına rağmen, tüm kendi altbirimleri olan atatürkçü dü$ünce derneklerini ab kar$ıtlığı ile örgütleyip içine i$çi partilileri doldurması, mhp' nin sitesindeki avrupa birliği için hazırlanmı$ videoda hristiyan birliği geyiklerinin dönmesi, sanki apo' yu teslim almamız için $art ko$ulan idam yasağının kaldırılmasında devlet bahçeli' nin imzası yokmu$ gibi meydanlarda ip- urgan atıp kükremesi- uluması, örnekler çok uzar gerçekten, görmezden gelinip ortada çok büyük tehlikeler varmı$çasına bir$eylerden bahsediliyor. tamam yahu küreselle$me pe$inde ulus- devleti özgürlük ve ekonomi kaynaklarını globalle$tirmesi anlamında yıpratıyor, emre taner de bundan dem vuruyor, ama özgürle$me dü$manlığı yapmanın, azgın milliyetçiliğe bürünmenin hiçbir manası yok.
avrupa birliğini kapitalist olu$um görüp, ah bunlar yüzünden afrika' daki çocuklar ölüyor.. temelli bir ekonomik ve insani ele$tiri yapılsa bu doğrudur, ama onları ele$tirip avrasya denen hiçbir alakası olmadığımız bloğa- $angay bloğu deneyimlerine falan yelken açmak inanın ondan 10 misli daha anlamsız kaçıyor.
eh tamam belli bir akı$kanlık gösterebilir partiler, yılmaz özdil mesela belirtmi$ti (bazı konularda katılmam kendisine ama, muhalifliğini severim) i$te norveç' te ab için referandum yapılıyor, ab anayasası için fransa' da falan halka gidiliyor ama united kingdom' dan tutun almanya' ya hangi ülke ab' ye girmek için halkına sormu$? öyle halka sorun bakalım istiyor mu ab' yi falan demekle ulusalcılık olmaz. nato' yu da soralım o zaman $ekerim halka, istiyorlar mı bakalım? e nato' dan çıkmak için tsk' yla muhatap olmamız lazım, bak zamanında defol 6. filo derken onu demek istiyordu 68 ku$ağı ama muhattabı yanlı$ seçmi$lerdi kendilerine, anla$tık?
önemli not , son dakika haberi : aslında bu ab konusunda uyumsuz takılma durumu alt- üst uyumsuzluğu ve doğrusu samimiyetsizliğidir. add bazıları bu bağlamda fa$izandırlar. chp' yi hafif ulusalcı olarak nitelerler. bazı add' ler kurtarılmı$tır gene de. ben $ahsen eski$ehir' deki add' den mümkün olduğunca uzak dururum) her$eye rağmen geçi$kenlik bu konuda çok önemlidir ve dinamikleri yüksektir. tanıl bora ' nın tahsilli cehaletin cinneti yazısında belirttiği gibi, ülkenin en okumu$ insanları chp' lilerdir. yarın birgün ab' yi en çok savunabilecek olan kitle de onlardır.
- efendiler, akıllanmazsanız daha çok kelleler gidecek. tavrının temsil ettiği laik- antilaik, bireyi dönü$türme hedefi güder gibi görünüp iktidarı arzulayan tutumudur. (atatürk' ün salıncakta mutlu bir çocuk gibi sallanan karelerini göstermezler azizim, tuncay özkan' lık yapar bunlar, reality $ov)
türk silahlı kuvvetleri, iktidarın genç cumhuriyet döneminde toplum üzerinde hakimiyet kurma amacıyla, otoritesini geçirebilmek için ve alı$kanlıklarını dönü$türebilmek için, kullandığı bir kurumdur. atatürk, her ne kadar ittihad ve terakki geleneğini reddetse de, asker daima ayrıcalıklı bir kurum olmu$tur türkiye' de. askerin, türk toplumsal yapısına doğrudan yaptığı müdahaleler, birbirini doğurmu$, balans i$ine dönmü$tür olay.
71 ve 80 sonrası, askerin yarattığı dinci tehlike, gene asker tarafından 28 $ubat 97' de a$ılmaya çalı$ılmı$, post modern darbe ortaya konmu$tur. i$te asker artık bu sürece laik balansı sağlamak için dahil olmalıydı. ya$ kurallarını engelleyemeyen cumhurba$kanından söz ediyoruz bugün, asker kendi ba$ıyla (cumhurba$kanı, tsk' nın ba$ı) uyumsuzluk içinde. durum o kadar uyumsuz, e muhtıra da bu bağlamda veriliyor. tabi ortam artık laik- antilaik diye kı$kırtılacak bu süreç dilimi içinde. bir yandan cumhuriyet mitingleri düzenlenip atılan ne $eriat ne darbe sloganları ile sanki türk toplumunda $eriat olabilirmi$çesine atılan sloganlar, (bu arada belirtmek lazım gelir ki, ahmet necdet sezer öyle hiçbir atamayı yapmayan huysuz bir devlet adamı değildi kesinlikle. kendisi, yapmadığı atamalar için;
- onlar fethullahçı, demi$tir. mit' in cumhurba$kanı hizmetinde olduğunu unutmayalım canlar. hilmi özkök, kendisine ''sizi tek parmak hareketimle kurtarırım deyince, fethullah' la arası iyi olan özkök' e sezer haddini bildirmi$ti, sonra ya$ar pa$a geliyor allah' tan ba$a, neyse sezer' in yaptığı atamalar hariküladedir. görevini hakkıyla yapmı$tır. ) öbür yanda ne abd ne ab tam bağımsız türkiye gibi anti kapitalist gözüken ama zerre ekonomi bilgisi olmayan ve kapitalizme kar$ı çıkmayan bir güruhun sloganları meydanlarda yer buluyor. imkb' de i$lem gören $irketlerin % 70 i yabancı diyen bu güruhtan anti kapitalist bir$eyler beklemek doğrusu haksızlık olurdu. ulusalcılar anti kapitalist duru$ sergilemedikleri gibi bunu ortaya;
hakkında biraz da uzunca yazarak, irdelemeler yapmak istediğimdir, $öyle ki;
öncelikle george soros gibi spekülatörlerin ingiliz i$çi bankasını dolandırmasından tutun, ülkede darbeler yaptırmaya kadar varan bir çizgide seyrettikleri biliniyor. türk piyasalarında soros gibi adamlar pek takılmıyor doğrusu, imkb açısından bir zarar ziyan yaratmıyorlar, soros bize koymuyor yani.
açık toplum enstitüsü gibi vakıf ve sivil toplum kurulu$larının bu gibi adamların sponsorluğunda yapıldığı da bir gerçek. bu konuda mustafa yıldırım' ın sivil örümceğin ağında adlı kitabına bakılabilir. ihd, gibi bazı derneklerin de çe$itli ho$ kar$ılanmayan toplum bazlı siyasi çevrelerce sarıldıkları bir gerçek. bu tarz örgütlerden, ister hakka hizmet vakfı gibi dini bazlı dayanı$ma içeriklileri, ister deniz feneri gibi zenginlerden aktarılan havuzlardan millete dağıtılıp sadaka kültürü yaratanları, isterse doğrudan siyasal islam' a bağlı olup himmetle, ye$il sermayeyle yürüyenleri biliniyor.
ekonomi konusunda bir not: chp' nin sosyal demokrasi namına çok değer kaybettiği bir gerçek. gene de akp neo- liberalizmi kar$ısında iki kelam konu$maya çaba harcamak bile, akp' nin ekonomi anlayı$ını ele$tirmek için yetebiliyor, adamlar o kadar neo- liberal olmu$ anlayacağınız. chp' nin sahip olduğu bu geçici, ele$tirel mahiyet gösteren categorical imperative, mevlevi durumuna da ben bitiyorum, ama adamlar onu bile kullanamıyor. gene de bir bkz vermeden geçmemek lazım (iki taraftan da verelim);
ulusalcıların kuvayi milliye tadında bir olu$um getirmediklerini iyi anlamak gerekir. birkaç gaza gelmi$ emekli subayın yahut kuvvacı örgütün aralarında türklük yemini edip çanak çömlek oynamaları ulusalcılara mal edilmemeli, dink ve rahip santora cinayeti vb. nin sorumluları olarak onlar görülmemelidir.
ulusalcıların içinde hulki cevizoğlu gibi hristiyan- yahudi.. dini cemaatlerini misyonerlikle suçlayıp ulusalcı portreden kopmadan ''islami'' duru$, bekçilik sergileyenleri olduğu gibi, bekir co$kun kıvamında seküler duru$u abartanları da vardır. diyanet i$leri ba$kanlığının kaldırılmasını öne sürecek kadar baba yiğidi yoktur ama aralarında pek. ödp gibi devrimci yönü bu noktada ağır basan bir partiden ba$ka hiçbiri de diyanetin kaldırılmasını dahi teklif etmez. aslında laiklikten anladıkları biraz yanlı$ ulusalcı ağabeylerimin.
ulusalcılar doğrudan iktidara oynayan gruplardır. çevre ili$kileriyle örgütlenmeler kurmaz, onun yerine mevcut merkezden meclise akmak isterler. mecut merkezleri ise, türk silahlı kuvvetleridir. tsk, siyasete karı$abilme kapasitesi ile tüm gerçekliği ile merkezde durmaktadır. tüm bu merkez yoğu$umunu bir takım ideolojilerle desteklemek gerekecektir, o da atatürk' ün resmi devlet anlayı$ıyla bize gösterilen yüzü, hani kurtulu$ filmine bile yansayan o;
amerika himayesi olmadan da türkiyenin ayakta durabileceğine inanan kimlikdir şu an ki gibi bir ulus-devleti savunur çünkü ulus devlet yapısından çıkmak parçalanmayı getirir.
akp karşıtlığıdır, o kadar. bunun dışında dişe dokunur hiçbir planı programı yoktur.
2002'den beri devlet üzerindeki etkinlikleri azalmaya başlayan birtakım çevreler (bayılıyorum bu lafa), hükümeti devirmek için giriştikleri türlü maymunluklara bir isim bulalım demişler ve ulusalcılığı seçmişler.
milliyetçi deseler, olmaz. solcuları karşılarına alırlar. solcu deseler hiç olmayacak bu sefer askeri kızdıracaklar. ne olsun? ulusalcılık olsun. o zaman içini doldurlalım.
bize ne lazım? son kurşunu atacağız darbe ile, yani orduyu kemirecek paşalar, meydanları inletecek kemalist hatipler, ki halk desteğini kesmesin. üstelik hareketimize tarihsel bir senaryo yazılacak, bunu da ancak eski tüfek profesörler becerir. tamam mı müdürüm? iki tane de gazeteci ayarlayın, nerede bunun basın ayağı?
çocuklar biz neyi destekliyoruz? hayır hayır bu olmadı, biz neye karşıyız onu söyle?
1- yabancı sermaye,
2- islamcı yerli sermaye,
3- amerkan emperyalizmi,
4- avrupa birliği,
5- islam, arap kültürü
6- şeriat,
7- yunan'ı denize döktük, onları da yazalım mı, hani kıbrıs falan?
yaz oğlum. peki, şu halde rusya bize uyar, çin ve hinditan da öyle, ayrıca sermayeyi de devlet eliyle oluşturmak lazım, kademe kademe, atatürk öyle yapmıştı, kültür devrimi lazım bize batı ile bütünleşmiş ama dimdik ayakta.
ah atam, neredesin, altın saçlım çakmak gözlüm çatalkaram çingenem?
ha bu arada, atatürkçü düşünce derneği de bizlerle, tuncay var gazeteci, hulki var kafalı adamdır, onlar bulacakmış hocaları.
bulsun müdürüm, ben güvenirim.
attila var rahmetli, eskiden hiç sevmezdim aramızda kalsın hafif solcu takılırdı.
biz solcu değil miyiz müdürüm?
değiliz oğlum öğrenemedin mi hala, biz ulusalcıyız, yani milliyetçi ama öyle bildiğin milliyetçilerden değil. yani ülkücülerle karıştırma, onlar kafatasçı bizler hümanistiz, demokrasi istiyoruz ama bir şartla, halk seçmeyecek.
peki kim seçecek müdürüm?
devlet oğlum devlet, tam bağımsız türkiye cumhuriyeti?
ama müdürüm sanki bu sloganı solcular atmıyorlar mıydı?
hah tamam işte, onlar da bizden. yani şöyle düşün; bizim solcularımız, mesela askerler, mesela bürokratlar, haimler, savcılar, devlet memurları.
onlardan solcu olur mu müdürüm?
olmaz mı? neden olmasın, biz marx'a karşıyız ya da engels'e.
laf aramızda senin mesleğin nedir müdürüm?
ben emekli hakimim oğlum ağır ceza hakimi, kapı çalıyor git bak bakalım çocuk bizim bayrakları getirecekti atatürk baskılı.
eskiden sağcı ve solcu olarak ayrılan grupların çatısmaları vatanın durumu kotuye gittikce azalır, gorusleri yakınlasır. bu gruplara bu kez de milliyetci ve ulusalcı isimleri verilerek birlikte hareket etmeleri engellenmeye çalışılır.
yıllardır türkiye de milliyetçiler faşistlikle suçlandı. ithamların aslı olup olmadığını kimse takmadı. işin daha da kötüsü bu ithamlarda bulunan çevreler ithamlarının asılsız olduğunun, milliyetçilere haksızlık yaptıklarının farkındaydılar.
hatta bu çevreler atatürkçü olduklarını iddia ettiler. bazen atatürk ü anlamadan atatürkçülük yapmaya, çoğu zaman da sıkıştıklarında atatürkçülük ayağına kuyruğu kurtarmaya çalıştılar.
solculuğu hep batıda gördükleri gibi yaptılar. batıda solcu ağabeylerinin batı milliyetçileri üzerinden geliştirdikleri tezleri can ı gönülden benimsediler.
amma ve lakin türkiye batı değildi. batının solununda sağınında türkiye de işi yoktu. olsa da ancak böyle çakma oluyordu, eğreti duruyordu.
eğer biraz tarih bilseler biraz okuyup düşünseler türkiye nin kendine özgü şartları olduğunu çok rahat anlayabilirlerdi. önlerinde uzun zaman önce değil daha 20 yy başlarında bu işi kavramış bir dahi vardı. ve bu nedenle dahi olmalarına gerek yoktu çünkü mustafa kemal gidilmesi gereken yolu göstermişti. onlara düşen önlerindeki yoldan yürümekti. beceremediler.
gel zaman git zaman ayakları suya ermeye başladı. başladı ama yıllardan beri sıçıp sıvaya geldikleri milliyetçilik kavramına kendilerini yakıştıramadılar.
çözüm basitti. ulusalcılık diye bir zırtapozuk ortaya atıp arkasına saklanmak. deve kuşu kafasını kuma gömünce kendisini kimsenin görmediğini sanırmış. işte o misal.
kesinlikle "milli" değildir. "batı"ya göbekten bağlıdır. doğu perinçek, tuncay ozkan ve hulki cevizoğlu gibi elemanlarca temsil edilmesi dahi bu hareketin milli olmadığının en açık göstergesidir.
ulusalcılık bir projedir. türkiye'nin yükselişini geciktirmek, ortadoğu ve balkan coğrafyasındaki hegemonyasını engellemek için geliştirlmiş bir projedir fakat başarısızlığa mahkumdur.
ulusalcılık clark kent ise milliyetçilik de superman'dir. bir gözlük ile kendini kamufle eder. daily planet'in * saf çalışanları da "aa clark az önce superman buradaydı" diye yerler bu uyuduruk numarayı. aynı adamdır halbuki ikisi de, biri daha uçan kaçanı ama özde aynı. yemeyin bunu kuzum, üzerine şirin elbiseler giyince faşizme varan yollar allanıp pullanınca bir şey değişmiyor neticede.
avrupada ve amerika da cokca yogun bulunan ulkeyi kontrol eden. ulkemizde de ne liboslara ne dincilere ne de amerikanin kiskirtigi teror sempatizanlarina goz actiran insanlardir. otekilestirme yapmayan tam tersi otekilesen insanlara karsi cikan onlara mantikli olani anlatmaya calisan insanlardir.
sadece türkiye solunun içine değil; dünya solunun içine de zerk edilerek ötekileştirmeyi muhalif kanada da sokan ideoloji. keza bunu bosna savaşı örneğinde açıkça gördük. ulusalcılaşan ve akabinde milliyetçileşen komünistler. ardından ötekileşen diğerleri.
milliyetçilik ve ulusalcılık arasındaki "sözde" farklar ise işin hep bir garip yanı.
askerimizin başına çuval geçiren amerika birleşik devletleri namlı en büyük ve aktif terörist hegamonun desteklediği, körüklediği ve kullandığı, attila ilhan'ın çizgisinden uzak, en yeni(!) alt(ernatif) dezenformatif paradigma. bu zihniyete 'keklenen' gençlerimize allah hidayet ve gerçekliği 'doğru okuma' yetisi versin ki bir çuval inciri 'berbat' etmesinler bu süfli 'para-ideolojiye' 'takılıp'...
ilk olarak fransa'da ortaya çıkmış ne idüğü belirsiz bir akım.
yabancı düşmanlığı,din düşmanlığı ile birleştirilip 19.yy pozitivizmin ve sosyalist devrimlerin arkaik kelimeleri ile güçlendirilerek nisan ayında meydanlarda görücüye çıkmış ancak 22 temmuzda red oyu almıştır.
içinden çıktığı milleti beğenmemenin; mesnetsiz, kerameti kendinden menkul ukalalığın son adı. gerçek, somut-edimsel milliyetçiliğin önündeki en büyük köstek. içimizdeki köstebek; abd'nin son yaygın dezenformasyon ve bölme projesinin en nihai alan uygulaması. iyi niyetli olmasına karşın bunlara aldanan, piyon olan, sözde okumuş özde uyumuş gençlere ise bir şey demiyorum... yok yok, bir dilek cümlesi (e)diyorum, sevgili sözlük...
(bkz: allah akıl fikir versin)
özel mesaj kutuma birşeyler geliyor ama bakmadan devam ediyorum.. nihat genç'in de yalçın küçük'ün de hemen bütün kitaplarını okuyan, zamanında özellikle nihat genç'i kendine yakın bulan birisi olarak söylüyorum ki bu yazarların inanılmaz bir şekilde anti-enternasyonel davrandıkları, gerek dilini gerek dinini gerek mezhebini bahane ederek insanı insandan ayırdıkları gerçektir. yarattıkları bu suni ayrımcılığın hrant dink'in öldürülmesinde belki mikro ölçekte belki makro ölçekte ama kesinlikle katkısı vardır.
özellikle akp basınının ısrarla üzerini vurguladığı kavram "ulusalcılık" nedeni ise son derece basit, akp nin kendi tabanında da milliyetçiler var ve milliyetçi bir yaklaşıma sahip hatta rte her konuşmasında milliyetçi olduğunu söylüyor dahası en milliyetçi başbakan diye lanse ediliyor. peki ya bu ulusalcılık ne ola ki? milliyetçilik kelimesinin türkçesi! hal böyle olunca da akp kendi tabanını kaybetmemek için chp, add gibi milliyetçi oluşumlar için "ulusalcı" sıfatını kullanıp, ne şiş yansın ne kebap mantığı uyguluyor. hıh tek şark kurnazı sizsiniz ya anasını satıyım...
iş bu bağlamda "ulusalcılar" diye nitelendirdikleri; faşist, kör milliyetçi, laik, din düşmanı, darbe yanlısı, kemalist...
"milliyetçi" diye vurguladıkları rte gibi en milliyetçi başbakan, bayrak, din, dil, kuran gibi kutsalları olan vatansever, güzel, ahlaklı, süper insandır.
Ülkedeki yabancı sermaye şu anda siktir olup gitse batacağımız kesindir.Ulusalcılık içe kapanma modeli değildir. Cumhuriyetimiz kendi kaynakları üzerinden kalkınmasını sağlama alacak ve yabancı sermaye ile küreselleşecektir.Vaktiyle aşırı uygulanan "devletçi" ekonomik kalkınma politikaları emperyalizm ile savaşım noktasında bir gerekçe sonucu ortaya çıkmıştır.Mühim olan ulusal sermaye ile yabancı yatırım arasındaki hassas dengeyi koruyabilmektir.Bunun içinde öncelikle sağlam bir ulusal ekonominizin ve kalkınma planlarınızın olması gerekir(IMF değil elbet:P)Yabancı sermaye ile ulusal kaynakların eşit haklar çerçevesinde ulusal sınırlarda işlevselliğini sürdürmesidir.Elbette belli kotalar ile ulusal sermayenin faaliyetleri korunacak , çıkarları gözetilecektir.
Bilgi için:
(bkz: http://www.ekonomi.name/t...80-turkiye-ekonomisi.html)
bizim ülkemiz için düşünülürse ulusalcılık, 1000 yıl boyunca islam ile yoğurulup bir olmuş türk kültürünün islamiyetten ayrılıp ateist bir felsefe ile köksüzleştirilmesi projesidir. elbetteki bu sapkınlığın tek ilacı milli şuur ve tarih bilincinin genç nesillere anlatılmasıdır.