bir sure başlıklara ve içeriklerine bakan kişinin "yeter lan, bunlarla aynı yerde mi yaşıyorum ben!" diyerek psikolojik durumunu korumak için oluşan, yaşadığı yeri değiştirme isteğidir. özellikle cumhuriyet gazetesini okuyanların dinden çıktığının bile yazıldığını gördükten sonra "hem sevip hem terketmek", düşünce özgürlüğünün doğurduğu, düşündüğünü millete teker teker açıklayarak kendini savunma gerekliliğinden yorulup da beliren topluca katletme isteğinden kaçınan birinin aklına gelmeye başlar.
cumhuriyet okuyanları dinsiz, zaman okuyanları da yobaz ilan edenlerin olduğu bir ülkede olması muhtemel şeydir. al birini vur ötekine sanki birbirlerinden farkı var.
büyük icatlara, projelere, yeniliklere imzasını atmış biri değilse veya büyük bir kabiliyeti bünyesinde barındırmıyorsa arkasından "ne yaptın da kıymetini bilemedik biz senin" denilmeyecektir. muhtemelen bu istek vize parasını dahi çıkaramayacağından çabuk geçecek, istemekle kalınacaktır.
çevrede okunan tüm televizyon, gazete, sosyal alanlar yaşanılan toplumun aynasıdır. uludağ sözlükte öyle bir yerde. yaşamaya katlanılan toplumu okumaya katlanamamak bir çelişki olduğundan; çokta gerçekçi olmayan istektir aslında.
sonra tekrar durup düşünür insan.
ben ne gidecem lan onlar s.ktirip gitsin.
bana emanet edilmiş bu ülke kan, can pahasına kurtarılıp, can gitmek istese bile bir yerde vazife artık burada kalmak.
öyle seyhler sıhların, yeşil sarıklılar değil, bildigin kuvayı milliyenin emaneti bu topraklar.
3 kuşak önce bu kafa ingilizin maşalığını yapıp din elden gidiyor diye isyan çıkartırken bu topraklarda bu ülkeyi bana emanet edenler vaz mı geçtiler.