Ekşi sözlük de başlığı açılmıştı. Orda gördüm ilk. Uludag sözlüğe yazar oldum hemen. O sıralar çok sıkıntılı bir dönemimdi. Eşki de Çok ağır şeyler yaşamıştım. Bu beni çok yıprattı. O zaman yapılması gereken oydu diye düşünüyorum.
Neyse ordan bir arkadaşım atılınca ben de atılmış sayıldım, geldik buraya.
Nickimi de kendisi ile bulmuştuk. Çok oldu, izini kaybettim. Umarım iyidir, afiyettedir.
Allah belasını versin bu tanışmanın. Ekşiden sonra bi de buraya bakayım deyip geldim. Keşke yaşanmasaydı. Sözlüteki yazar olan nadir insanlardan biri olmak çok zor.
Sene 2011, Armonik sözlük'te takılırken reklam yapıp saldırmak için 5-6 arkadaş hesap aldık.
Tam sözleştiğimiz saatte armonikkkkk sözlükkkkkkk diye sol frame'i sikertecekken benim elektrik gitti.
Bizim çocuklar saldırıyı yapıp uçuruldu, ben elektrik olmadığından saldıramadığım için benim hesap kaldı.
Birkaç ay sonra da can sıkıntısından girip entry yazmaya başladım. Zamanla da alıştım kaldım falan.
O gün elektrik gitmeseydi muhtemelen alkolik oldum diye birisi olmayacaktı.
Uludağ Üniversitesinde okurken tanıştım. Yıllar sonra eski hesabımı kaybettikten sonra yeniden buradayım. O eski berbat ara yüzlerin olduğu yıllardan hatırlarım.Saygılar sevgiler efendim.
10-12 sene önce Ekşi çok boka sarmıştı, ordan kaçıp buraya geldim.
Burası ordan da boka sardı. Burdan kaçıp yeni bir hesapla oraya döndüm.
iki bok arasında daha az kokanı seçmek.
Google da tanım ararken tanıştım sözlükle. O eski enfes entry ler beni çekti buraya. Hiçbirini tanımasam da Hepsinin ellerine sağlık. Uzun zaman Baya bi güzel gitmişti. Son iki yıldır laçkaya döndü. Tam ümidi kesmişken son bir haftada yeniden gözümde girdin sözlük. Umarım bu çeşitlilik kaliteyi de beraberinde getirir. Lakin disiplin olmadan zor. Çünkü ortam şikayetiyle veya başka nedenlerle buradan kopan o kadar çok güzel yazar var ki sayısı meçhul.
Yazmaya heves ettiğim dönemlerdi. yazarak ifade ettiklerimin gücü soylemlerimden fersah fersah önde biri olarak severdim kendime tuttuklarımı hic tanimadiklarima arz etmeyi.
Bu hevesle bir arkadastan duyarak kötüsözlük oluşumuna baya baya yazdım, gercek hayata yansiyan dostluklar da biriktirdim bu sirada. Pesi sira Uludağ, eksi vs derken Bir zaman sonra baktımki benim yazma hevesim zamanın degisimine baya ayak uyduruyor; sozluklere yazdıkca rahatlamak yerine daha fazla geriliyorum beklentiler eşiğinde... Sigara gibi bir alışkanlıktı bu ve kopamiyordum. Yetmiyormus gibi hevesle yazma istegim köreliyordu. Birine bir şey anlatırken yaşadığın rahatlama hissi bütünüyle gitmişti benden.
içsel savaşımı takipci kaygısız bir blog ile sürdürmeye karar verip, okunmayacaklar listelerimi oraya biriktirmeye karar verdim. Bir yandan da sigara gibi bir alışkanlık olan bu müptelası olduğumuz sözlüğe bol bol geyik muhabbetine geldim.
Buralari okuduğunu biliyorum (bunu hep yapmak istemisimdir.) Mustafa beni bu ise alistiran yavsak enistesin olum sen