sadece uludağ sözlük'de geçerli olan durum. inci sözlükteki ergenuslar birbirlerine sövdüğü entryleri bile okuyorlar. Bizde bilgi veren entryler siklenmeyip trollere prim yapılıyor.
olumlu ya da olumsuz oy alamadığı için, ya da çok az oylandığı için bu düşünceye kapılanların iddiasıdır. senin oy alamaman yazdıklarının okunmadığı anlamına gelmez. online listesinde bir anormallik olmaması durumunda; taş çatlasa, azın da en azı 40-50 kişi tıklıyordur o başlığa. herifler girip bakıyor. mesela uzun yazıları okuyan ve okumaktan nefret eden insanlar vardır. okunma durumu biraz da yazdıklarına bağlı. ama birkaç satırlık yazılar mutlaka okunuyor. şöyle bi şey de var, okunma durumu sol şeridin akış hızına da bağlı olabiliyor. başlığın kendisine de bağlıdır bazen. mesela "kim kardashian'ın götü" başlığına entry girsem saniyesinde 200 tık alır. fakat "milgem" başlığına bi şey yazarsam 4-5 tık alır. yani biraz da algıya bağlı durumlar var. okunma faaliyetini arttıran ya da azaltan başka faktörleri de örneklendirebiliriz fakat gereği yok şimdi.
okunmamayla oylanmamayı karıştırmayın. okuyorlar ama oylamıyorlar. zaten kimse kimseyi oylamak mecburiyetinde değil. ha şunu da bilmeni isterim ama. bu insanlardan oy alman için onları hayvan gibi güldürmen lazım. güldürmen yetmiyor bak, katıla katıla gülmeleri lazım. ya da tam tersi, onları üzmelisin, duygulandırmalısın vs. yoksa bizim gibi termobarik silahlardan, lazer hedef işaretleme sistemlerinden, carttan curttan bahseden angutları kim ne yapsın. haa şöyle bi şey olur, hani bazen sıkılırız dertleniriz, daralırız ya da eğlenmek isteriz bi şeyler yazarız. olayımız budur yani.
moderatörlerin buraya alımlarını bizlere sorgulattırır. neye bakarak bu insanlar sözlüğe kabul edilmekte hiç bir fikrim yok artık. madem okunmayacak biz neden yazıyoruz? sözlük diye bi olay neden var?
yukarıda vermiş olduğum başlık incelediğinde takdir edileceği üzere bu durum su götürmez bir gerçek olup insanı başlık açtığına açacağına pişman eder.
ilgili başlığın altındaki entrylerin yarısı "hoşlanmak" üzerine kurulu. hadi bir anlık göz aldanmasıdır, dikkatsizliktir. başlığı yanlış okursun. e ilk entry'deki tanımı da okumuyorsun, haliyle düzeltmiyorsun yazdığını. ona da eyvallah. senden sonra formata aykırı olduğu halde 1-2 yazar dayanamayıp uyarıyor hatalı algılandığını ama ne fayda? yazdıktan sonra dönüp arkana bakmıyorsun bile. hadi sen bakmadın, senden sonra gelenler de değil ilk tanımı diğerlerini bile okumadan sallıyor, geçiyor.
sonra şikayet ediyorsun; okunmuyoruz, oylanmıyoruz diye. sen üzerine düşeni yapıyor musun ki beklenti içine giriyorsun? okuyor musun? okuduğunu belli etmek için oy veriyor musun ya da yazara mesaj atıyor musun? hiç sanmıyorum.
okunmaması mı dediniz yani entryler okunmuyor, bunda şaşılacak ne, okunsaydı sonuna kadar, veya bir cümle, cümlecik şaşardım diyorum. ve kendimle tenakuza düşmemek için önceki entryleri okumaya gayret ediyorum.
bilimsel içerikli entryler ilgileri çekmediği için okunmaz. eğer okunmak gibi bir amaç var ise bu konularla daha çok yazılması gerekir. (bkz: sözlükteki herkesi bilim adamı sanmak)
okunmucak ama hadi yine de yaziyim gibi ifadelerle girilmeye başlanmıştır entrylere. sözlükte hareketlilik yoktur. oylananlara bakarsınız hep aynı yerindedir. ancak kaçımız okuduğu her entryi oyluyor acaba? ve böyle uzun entryleri kaçımız okuyor acaba? ben okumuyorum şahsen. hadi başka başlığa geç şimdi.
uzun entry'lerin okunmadan eksilenmesi ayrı bir uludağ sözlük geleneği olmuştur.
eksilerken ve saçmalarken bonkör, okurken ve artılarken kıt bir sözlük olmaya başladık.
kıymetli bir örneğini paylaşıyorum. başlığın ikinci entrysinden itibaren okuyun gülmekten ölün. güya bana ayar veriyorlar. başlığı tıraş olmak diye açıp kadınlara gönderme yaptım sonuç ortada. hala gülüyorum lan. ha başlık şu (bkz: bu devirde hala jiletle tıraş olan insan) bu fırsatı kaçırmayın. okuyun gülün. ne mal adamlar var lan burda.
yalnızca başlık hedef alınarak giri girilmesi de bir örnektir. elbette konu başlığına farklı tanımlar yazılabilir fakat ilk entry okunmadan yazıldığında ortaya komik durumlar da çıkabilmektedir :
yaran türkçe altyazı çevirileri isimli başlık içinde 'haşa' diye aratıldığında daha net anlaşılabilecek durum.
aynı entry 16 kere yazılmış.
okunuyor olsa sanırım bu kadar tekrarlanmazdı aynı şey. çoğu yazar 'yazayım bir şeyler de oy alayım' derdinde olduğu için okumadan ekle butonuna abanıyor.