+ günaydın arkadaşlar. peynirciks: hoşgeldiniz hocam. koşturun sınıfta. kernel amadeus: hocam o güzel memelerinizi zaptırapt altında bırakan sütyeni çıkarın allanızı severseniz. ne dediğiniz anlaşılmıyor.
+ nasıl? duyamadım? deatly: girerken de memeleri sıvazlayarak girseydiniz keşke hocam. hani değişik olurdu.
+ ne diyosunuz ya siz! hicbiseyebosunaiclenmeyenadam: e tabi kadınları çalıştırırsan, öğretmen yaparsan, böyle etekle metekle sınıfa sokarsan olacağı bu! neyse allah'tan akape bu konuya da eğilecek. sorunu çözecek. cool adam: ay sınıfın ortamına bak. rezalet. özel okul dururken devlet okuluna kaydoldum. tam eziklik.
+ yazık yazık. bu yaşa kadar gelmişsiniz ama adam olamamışsınız. ahmet yildiz olmedi: hocam siz şimdi gaylere hakaret mi ettiniz?
+ yoo. ne alaka? ahmet yildiz olmedi: yok yok. ettiniz. ben farkettim. kınıyorum sizi. bu ülkede gaylerin de hakları var. öldüremezsiniz onları.
+ öldürmek nerden çıktı çocuğum? ahmet yildiz olmedi: hem siz ayda ne kadar kazanıyosunuz da gaylere laf atıyosunuz? ben günde 500 dolar kazanıyorum. cool adam: harbi mi lan? ooo süpermiş. bu alana da el atiim ben. bluevelve: aslında tüm gaylerin günde 500 dolar kazanması gibi bir durum ortada olmadığı gibi; buna ilaveten gençleri bu şekilde karanlık yollara, dehlizlere, yanlış yerlere, çıkmaz sokaklara sürüklemek pahasına, umuma açık yerlerde bu türden söylevlere girişildiği zaman ortaya çıkan tablo, benim hiç de takdir etmediğim bir tablodur.
+ ybsgçk lan! bezdim hepinizden! bifincancay: ybsgçk ne demek hocam?
+ ya bi siktir git çay koy. bifincancay: e iyiymiş. hoş.
deep : en korkulan öğrenci olurdu, hocalara paso ayar verirdi. ara sıra diğer öğrencileri pataklamaktan da çekinmezdi. sulbart : sınıf başkanı olurdu. ama konuşanları tahtaya yazarken hep deep'e itimas geçerdi. biz de ses çıkaramazdık. devrim : sınıfta paso eylem yapardı, duvardaki atatürk tablosunun sağına ve soluna fenerbahçe atkıları asardı, çabuk küserdi ama en çok "abijik"i olan öğrenci olurdu. arkası sağlam olurdu kısaca. darkolog : beslenme saatlerinde,okul bahçesinin kuytu yerlerinde bekler, kan için kendisine av beğenirdi. korkulası bir öğrenci olurdu. majikdaimon : muhtemelen resim-iş dersinde sınıf birincisi olurdu. deep abisi gibi o da ayar vermekten çekinmezdi. dave mustaine : kız öğrencilerden en çok trip yiyen eleman olurdu. her gün "aabi trip yiyorum, naapacam ben" diye dolanır dururdu. vandal mimar : okul radyosunda megadeth çalardı. din dersi hocası da okulu satanikler bastı diye suni gündem oluştururdu. shyer : okulda devamlı zirve düzenlerdi. kaynaşa kaynaşa bir hal olurdu. okyanus : sınıfın güzin ablası olurdu. herkes "telli baba" misali onun sırasının önünde uzun kuyruklar oluştururdu. fewzi1907 : din dersini iple çeker ve birinciliği kimseye kaptırmazdı. dramtatatam : ayar vermeye meraklı olurdu ama yardım kampanyaları düzenler herkesin de gönlünü alırdı. din derslerinde muhtemelen spor salonuna kaçardı. redwinemania : sınıf başkanlığı için sulbart'la kapışır, sınıfın damat ferit'i olurdu.
beslenme saatlerinde "hocaaaamm..bu vişnee suyuuuu" diyere gizlice okula şarap getirirdi.... ck_06 : uslu uslu bir köşede oturur, derslerine çalışırdı. karpuzkabugu : giyim-kuşam kurallarını habire ihlal eder sık sık uyarı alırdı, derslere güneş gözlüğüyle girmeye çalışırdı. osqee : saçlarını kullanarak derste uyuduğunu gizler, sağında solunda oturan insanları "acaba nasıl rahatsız edebilirim" diye sinsice planlar yapardı. sohodabesdakika : okula pavyon gözlüğüyle gelir, daha sonra da üstüne oturup kırardı, başlardı sonra ağlamaya... karanlıkta : devrim'in kankası olurdu, yanyana oturur paso geyik yaparlardı. arude50 : tarih derslerini çok sever, kiyametin 2036 yılında kopacağına inanırdı. lilith'e bir şey diyen olursa adamlarını toplar "çıkışta şenlik vaaar" moduna girerdi. lilith : acayip çalışkan bir kız olurdu. ama arude50 ye uyup ara sıra okulu kırardı. tmr tr : okul radyosunun sahibi olur, küfredenleri odadan kovardı. onr : okulun mafyasının başı olur, ne kadar it kopuk varsa çetesine katar, bir yandan da iyi aile çocuğu ayağına yatardı. biz de yerdik tabii... wolfshade : tenefüslerde "dağ hasretiyle" yanıp tutuştuğu için yaşlı gözlerle bahçe parmaklıklarına sarılır, discman'inde moonspell dinlerdi. audrey : derslerde acayip konuşur, yazı yazma konusunda hafif özürlü olduğu için dersleri de kötü olurdu. catherine blake : etliye sütlüye karışmaz. sırasına yatıp my dying bride dinlerdi. scarface ve aby : kavgalarda orası burası kanayanlara ilk yardımı yapan öğrenciler olurlardı. azre : sınıftaki yaşca en büyük "öğrenci" olurdu. mystery : beslenme saatlerini en çok seven o olurdu. vermezdi yemeğinden kimselere. freedean : kavga etmeye meraklı olurdu. kafa atmak için sıraları kullanırdı. scarlet : radyo yayınından sürekli şikayet eder dururdu. prince of darkness : sınıfın en küçüğü ama müzikal birikimde de en büyüğü olurdu * karga : sınıfın en mızıkcı elemanı olurdu. cam kenarında oturur, redwine la kaçak getirdikleri şarabın yanına bir de 35 lik rakı açardı.
enterezan: sınıfın en enteresanı: "hocam dünya mı dönüyor, biz mi?" olric: sınıfın en hoşgörülüsü: "arkadaşlar sizi anlıyorum, canınız sıkılıyor, ama hocaya da ayıp oluyor, susalım mı biraz". tucimania: sınıfın en derini: "düşünüyorum o halde varım". salça: sınıfın en geyiği: "hocam bize ilk aşkınızı anlatsanıza, hahahahah". redwinemania: en beşiktaşklısı: "hocam sınavı bir gün sonrasına alın, maç var". montajelemanı: en bilirkişisi: "hocam orada yanılıyorsunuz, mandacılık aslında tam bir soykırımdır". çıkarınbeniburdan: en ironiği: "hayata bak, koyunlar gibi her gün okula geliyor, çoban kılıklı bir hoca eşliğinde ders görüyoruz". zall: en bilinçlisi: "konuşmak isteyen sınıftan çıksın arkadaşlar". cell-im: en otoritesi: "arkadaşlar kendinize çekidüzen verin".