Kalp cerrahı olmak isterdim. Kendi mesleğim öğretmenlik ve öğretmen olmaktan gurur duyuyorum. Ancak eğer matematik dersini biraz sevebilseydim mutlaka lisede sayısal okuyup üniversite sınavına tıp fakültesi için çalışırdım. Neden kalp cerrahlığı derseniz de babamı kalp krizi neticesinde henüz küçük bir çocukken yitirdim. Bu yüzden içimden hep başkalarının babalarını kurtarmak geldi. Ama olmadı.
Subay. Askerde subayları görüp görüp çok imreniyordum. Bu kadar saygı duyulan başka meslek yok keşke iş işten geçmeden önce aklıma gelseydi ve çabalasaydım lanet olsun. Öyle göründüğü kadar kolay değil ama çok karizmalar be.
uzun yol şoförlüğüdür. kamyoncu değil ama böyle binek araç ile şehirler arası git gelli bir iş.
seviyorum hem araba kullanmayı hemde uzun yolda araba kullanmayı. istanbulda dur kalk yapa yapa bacaklarımız roberto carlos un bacakları gibi oldu. uzun yolda dur kalk yok ışık derdi yok her ışıkta ellerindeki leş gibi bez ile camları silmeye çalışan elemanlar yok sağdan soldan frenleri patlamış gibi önüne fırlayan gebeşler yok en sağda gitsen bile mal gibi götüne yapışıp selektör yapan angutlar yok. sağı solu izleye izleye gidiyorsun canının istediği yerde durup bahçelere falan dalabiliyorsun meyvesi sebzesi dalından kopartıp yiyebiliyorsun. yeni yeni ve doğal insanlarla oturup konuşabiliyorsun farklı farklı hayatlara şahit olabiliyorsun. hem iş hem eğlence. günde 10 saat 20 saat fark etmez gider gelirim lan var mı böyle bir iş.
Çocuklarla çalışmak isterdim. Çalışma şansım da vardı ama boktan bir tercih yaptım. Onlara çok güzel bir öğretmen olurdum. Çok pozitif ve masumlar. Oyy öperim hepsini.