her ne kadar kendilerine ultravesti desekte, her ne kadar balili ye küfür etmelerini desteklemesem de, israil ve pkk ya karşı yaptıkları yürüyüş takdirimi kazanmıştır. aferin ulan.
içinde katilleri, yavşakları barındırmayan, sevgi kelebeklerinden oluşan taraftar grubu. zaten liderleri olan sebo reis dedikleri taliban kılıklı da mühendis oktay ı sokak ortasında linç edenlerden biri değildi di mi?
galatasaray taraftar profiline gayet yakışan bir topluluktur.
beni ve bir çok arkadaşımın, hatta bir çok taraftarın ali sami yen yolundan dönmesine ve galatasarayı sevenlerinin hayal kırıklığına uğramasına sebep olan taraftar grubu.
başların daki reislerimidir artık her kimse, maçtan günler önce gs bonus kartının sağladığı ayrıcalıkla binlerce bilet satın alıp sonra da bu biletleri normal fiyatının 2-3katına satıp bir çok galtasaray sevdalısını hayal kırıklığına uğratıyorlar. hatta klubün taraftar grubuna verdiği "parayla satılmaz" "davetiyedir" yazan biletleri bile satarak yaptıkları bu işi kazanç kapısına çeviriyorlar. yazık bu insanlara, bu kadar basitleşmemek lazım bu kadar kolay paranın köpekleştirdiği insanlar olmamak gerek. yazık...
rakip takım tarafları tarafından sürekli olarak çamur bok atılan ancak her taraftarın olmak istediği kalitede olan, kıskanılan bir taraftar topluluğur.
tribün showlarıyla oldukça beğenilen bir taraftar grubudur.
ultraslan dünyanın her yerinde örgütlenmiş, sadece tribünlerde değil aynı zamanda birçok başarılı organizasyona da imzasını atmış Türkiye'nin en büyük taraftar oluşumudur. şimdi siz ultraslanı nasıl çarşıyla kıyaslarsınız anlamıyorum ki? hep dedim şimdi de diyorum çarşı yırtınan bir grup, tamam iyi bağırıyorsunuz ama bu kadarsınız.
kendi futbolcusunu tribüne çağırıp hepiniz orospu çocuğusunuz diye bağıran, üç yıl önce inönü'de bir galatasaray maçında önce 'zalad gelsin sizi kurtarsın' diye bağırıp akıllarınca galatasaraya gönderme yapan ardından tüm çarşının hep birlikte göt olma şerefine nail olduğu hasan kabze golünden sonra bu maçı satanın anasını sikeyim diye bağıran bir taraftar grubundan bahsediyoruz. küçük ayrıntıdır ama önemlidir çarşının o günkü kahramanı da fenerbahçeli tümerdi. yani bu taraftar kendi futbolcusunu iki dakikada orospu çocuğu yapabiliyor. öyle büyük bir potansiyele sahip...
sevgili çarşı pazarcılar siz bağırın sadece bağırın...
tuvalet işletmecisi olmanın, sokak ortasında adam linç eden bir katil olmaktan daha kötü bir sıfat olduğunu da öğrenemize ön ayak olmuş çabulcu tayfası. böyle bir taraftar topluluğuna ancak böyle bir tribün oluşumu yakışır zaten.
yıllardır ciddi anlamda bozulmaların başlaması üzerine artık çatırdama durumuna gelmiş galatasaray'ın taraftar grubu.
Bir an önce ya revizyona girerek kendini yenilemeli, artık yük olan kişileri reis meis demeden indirmeli. veyahut birileri bu gruba alternatif yeni ve daha işlevli olan, gençlerden oluşan, organizasyon ve besteleri sağlam olan yepyeni bir taraftar oluşumu kurmalı.
Türk futbol tarihinin en büyük başarılarına tanık olmuş ülkenin en şanslı tribün grubudur.
ayrıca besteledikleri "nevizade geceleri" fevkaladedir.
(bkz: nevizade geceleri)
dünyanın en iyi örgütlenmiş taraftar grubu.ancak bunun yanında türkiyeninde karaborsa bataklığına en çok saplanmış tribün grubudur.eski günlerine geri dönebilmesi imkansız gibi gözüken gruptur. yeni stad ola hayrola diyelim.
bugün ki karpaty maçı ile yönetimin kölesi olduğunu göstermiş grup. kendi sahasında 4.sınıf bir avrupa takımı ile 2-2 kalan galatasaray lehine tezahürat yapıyorlar tek protesto yok. Peki geçen yıl ki arda olayları? neden arda'ya o akdar sabır gösterilmedi?
Çok geç olmadan lağvedilmesi veya üst kadrosundan alt kadrosuna kadar tamamen yenilenemsi gereken taraftar grubu.
oldukça tuhaf bir internet sitesine sahip olan taraftar grubu. saygı duruşunda oluşan sessizlikte hepiniz bimem ne çocuğusunuz diyen taraftarlarını görmezden gelerek resmi sitelerine malca bir açıklama koymuşlardır. lafa bak ''ellerine iki müzik alıp kendini taraftar sananlar.'' ulan ne kadar salak heriflersiniz o bandonun amacı tribünde küfrü engellemek. sizin taraftarlık anlayışınızı da çok merak ettim açıkçası. saygı duruşunda küfür ederek mi taraftar olunuyor ? 90 dakika boyunca da galatasaraya küfredildi demişler. yalanınızı yiyim sizin, deplasman tribünü olduğunuz için asıl küfrü kimin ettiği duyulmadı tabii ekranlardan.
üç istanbul takımından da eşit olarak neferet eden biri olarak söyleyebilirim ki, ultraslanın ve genç fb'nin tribün külürüyle çarşınınki arasında açık ara fark var. adamlar en azından satılık değiller. *
not: dünyanın en ateşli tribünleri olan arjantin tribünlerinde her maç deli gibi bando çalınır. ayrıca hadi maçta o anlık gazla küfür etiniz de, grubunuzun resmi sitesine böyle seviyesiz bir açıklama koyarak seviyenizi belli ettiniz.
yazımı bütün galatsaray taraftarlarına değil, sadece bu satılmış ve yalancı grubun üyelerine yazdım.
türk tribün kültüründe bando takımıyla özdeşleşmiş tek tribün olan eskişehir tribününe nacizane öneride bulunan (!), kendileri tarafından türkiyenin tek bağımsız taraftar oluşumu (!) olduğu iddaa edilen taraftar grubuymuş.
4 yaşınada babamın sırtında maçlara gitmeye başladım.. yaş ilerledi elimden geldiğince destek vermeye çalıştım armaya, yağmur demeden hastalık demeden münferit olarak gittim, boğaz parçaladım..
neredeler dedin.. eller niye taşın altına koyulmuyor dedin.. biz burada şunu yaptık, şurada bunu yaptık dedin.. iyi dedin..
ben sana açıklayayım;
izmir de başladım oluşuma girmeye.. çok hevesliydim, heyecanlıydım.. 700 km gidecektik arma uğruna..
hayaller kurdum.. şarkılar söyledim renktaş dediğim insanların yanına giderken..
sonuç? kendi tayfalarını çoktan kurmuş olan bu oluşumun içine girmek, dağların birbirlerine kavuşması gibiydi.. 700 km gittim, yalnız maç izledim.. samiyen kapısında biletimi verdiler, yolladılar..
sorun değildi.. ama bilmeliler, madem abiler, sike sike sahip çıkmak zorundalar! kendi tayfalarıyla beleş maç izleyip, bize gelince kapıda sokmak yok! bunu yapan kendilerine tayfa adı veren insanlar.. ilk defa bu oluşumdan o zamanlarda utandım!
seneler geçti.. üstüne sünger çektik..
sığ sığ devam edeyim;
uni oluşumunuda çok iyi bilirim.. fener galatasaray maçında, yine 10-15 kişilik tayfayla gelen uni oluşumu, biz 300 metre ileride fenerlilerle kavga ederken, uzaktan otobüse binmekle yetindiler.. iyi bilirim sayın kent yorgunu.. unutmadık bunları!
halen bu olşumun içindeyim ama 2-3 kişi dışında kimseye eyvallah etmem.. tribünü bırakmadık, münferit olarak direniyoruz, herkes gibi güzel günler görmek uğruna..
sırf 2000-2002 yıllarında ki tribüne geri döneriz umuduyla..
ince ince devam edeyim;
kapıda bilete 300 lira çeken adamda galatasaraylıydı, bende galatasaraylıydım.. camiaya hizmet? bu mudur? kaç kere samiyen yolunda dönmüşümdür, kaç kere 'orospu çocukları' diyerek apartman duvarlarına yumruk atmışımdır. inanılmaz bir öfkeydi.. çözecek gücüm olmasına rağmen, dönmedim o yavşak simsarın yanına, görmek istemedim o boynunda sarı kırmızı atkıyla önümde durmasını!
siz emekçilerin kol kanatları neredeydi? biz elimizi taşın altına koyduk, ezmeye çalıştılar o eli..
bir omuz yüzünden kapalıda renktaşını döven tayfa neredeydi? kemik diye adlandırılan sizlersiniz. neden geçilmedi bu olayların önünde? bir yandan ruh isteyen taraftar, diğer karaborsacılara ruhunu teslim eden taraftar. abi dediğimiz insanlar karaborsacılık yapıyormuş, sonradan öğrendik..
evet dediğin gibi, büyük kaos tribün..
- pankart? (dedik)
+ haber veririz (dediler, haber vermediler)
- amatör branş maçı var (dedik)
+ haber veririz (dediler, kendi tayfalarıyla maça gittiler)
- okul olarak konuşlsun, organizasyon ayarlansın (dedik)
+ biz ayarlamaya çalışcaz (dediler, kendileri gittiler.. biz gururumuzla ayrı takıldık)
- deplase oluyoruz (dedik)
+ araba kiralarız (dediler, kiraladılar gittiler)
ama hiç bir zaman ne gururumuzu ezdirmedik.. marşlar söyleyerek gideceğimiz yere, sanat ve siyaset konuşarak yol aldık. bölümlerimiz gereği severiz o konuları.. bir nevi ders çalışıyorduk maçlara giderken. olmasalar da olurmuş meğersem..
zamanla anladık, istanbul dışında olan uni lerin yalan olduğunu..
oluşumların kendi tayfalarına biz, biz deikçe onlar siz diyerek karşılık verdiler..
'gelen biletleri sattım' diyen üni temsilcilerini hayretlerle izledim. kendi üniversite oluşumundan olan kardeşlerimizden bazıları 'biz bagajda maça geliyoruz, adam bedava biletleri parayla satıyor' dedi.. diyecek sözüm yoktu, sustum..
çocuk değiliz, babamın sırtından ineli çok oldu. az çok farkına vardık olanların.. eski dostlarımdan bazılarıyla görmüştük bunları, çok yazık etmiştik..
nihayetinde tozlu raflara kaldırdık..
bunu yanında oluşum içinde çok iyi arkadaşlıklar gördük. hep böyle sorunlu, çileli değildi. kral günlerimiz oldu, evimize ziyarete gelenler oldu, her an arayıp soran dostlar oldu.. burdan selam ederim o tribün emekçilerine..
ama bu işin böyle gitmesi içimi acıtmıyor değil..
bakalım seneye bizim üniversite elemanları olarak ne gibi şeyler göreceğiz.. inşallah aslantepe bu duruma son verir. veremezse bile en aza indirger. temennimiz bu..
sonuç olarak;
kusurabkamayın, siz ayrı galatasaraylısınız, biz ayrıyız.. amaç aynı, ortamlar farklı..
büyüğümüzsünüz size saygı duyarız, sizden bize sevgi beklemeyiz.. çünkü zamanında çok yalnız bıraktınız bizi o 'nevizade gecelerinde'..
ek: entry, karanlıkta kalan bazı odaların biraz olsun aydınlatılması için yazılmış bir yazıdır.. şahısa yönelik değildir. direk cümleler dahi olsa, kesinlikle 'kent yorgunu'nu hedef almamaktadır..
mesaj açık ve ortadadır. aynı uğurda bu çileyi çekmiş büyüklerimize saygıda kusur olmaz.
