bugün

ingiliz atasözü olduğuna dair genel bir kanı olan, fakat hiç bir yerde orjinalini* bulamadığım ünlü söz.
aristokrat ve biraz da burjuva bir laftır bu.
belki haklısınız ama işin aslı ben pahalı mal alacak kadar da zengin değilim.
insanoğlunun konumunu bilmeden yaşadığını anlamamızı sağlayan söz. hayır paran yoksa çakmasını alma. almak zorunda değilsin. kimse sana benetton' dan giyin demiyor. waikiki giy. böyle hallen...
insana orta okul sosyal bilgiler öğretmeninin kaliteli mal alma konuşmasını hatırlatan sözdür. şayet hoca ucuza alınan ayakkabının kısa sürede eskiyeceğini, kaliteli ayakkabının ise uzun süre kullanılıp sizi bir daha ayakkabı mağazasına götürmeyeceğini anlatmıştır.
günümüz şartlarında pahalının da kalitesini yitirmesiyle muallakta bırakan söz.

ucuzunun ne kadar dayadığını bilmiyorum ama lacoste ta giyinsem en fazla üç ay, tommy de.

bu arada; kullanıcı hatası *
Bir pazarlama stratejisi olduğunu düşündüğüm atasözü.
`Pahalı mal alacak kadar param yok*`
(bkz: ben ucuz mal değilim)
ingiliz,israil ve bilumum atasözü olduğu söylenen bir sözdür,çok doğru bir isabettir uzun vadede gerçekliği su götürmez.
(bkz: ucuz mal olacak kadar zengin değilim)
(bkz: giffen paradoksu)**
ucuz malın başa daha fazla bela açtığının, ucuz mala daha fazla para harcamayı gerektirdiğinin en büyük kanıtı olan söz.
çok doğru bir sözdür.
örnek olarak gidip amerikan pazarından 250 lira verip tımberland bot aldınız ya da 50 lira için amerikan pazarına gidilmez dediniz istinyepark'tan 300 lira verip aldınız.
her neyse aldığınız ayakkabıyı 3 sene giyiyorsunuz sapasağlam.

başka botlara bakıyorsun en ucuzu ismi cismi duyulmamış 100-150 lira arası. bir kış geçirdikten sonra bot a.ı götü kaybediyor. direkt çöpe atıyorsun...
seneye bir daha bot alıyorsun.

zarar amk.
devamı:" pahalı malı sezonunda alacak kadar da enayi değilim" şeklinde olması gereken sözdür.

açıkta gezmiyoruz ya, bekleyelim indirimleri ve kaliteyi ucuza alalım.
(bkz: pahalı mal alacak kadar mal değilim)
ucuz maldan kasıt şudur:

dandik mal.

aynı kalitedeki iki üründen pahalı olanı, "pahalı olduğu için" alan ise şudur:

direkt mal.

lafı götünüzden anlamayın gençler.

edit: imla.*
doğru ve kendince tutarlı bir mantıktır. ingiliz söylemi denir buna. fakat enteresan olan 90 sonrası küreselleşen dünyayla pahalı ürünlerinde kalitesini, cezbedeciliğini yitirmesiyle bu söylemin kendisini güncelleyememesi oldu. artık öyle bir yeni dünya düzeni var ki pahalı ürün= kalite ürün söylemi yetersiz kalabiliyor.
hani tutarlı bir sözdür de 2000'lerde güncellenmesi lazımdı bunun.
babamın öğrettiği güzel söz. *
(bkz: ben fake değilim)
çin mallarından önce söylenmiş sözdür. her yer çin malı olmuş neyin kafasını yaşıyorsun sen.
Kapitalistlerin uydurduğu bir söz. Kaliteli ve ucuz şeyler de var. Onları bulmak ta şans işi.
Zengin insan olsak herhalde ucuz mal almayız.
malına göre değişir.
formülü şöyle;

alınacak ürün için biçtiğiniz zaman = x yıl
pahalı ürün değeri = p tl
ucuz ürün değeri = u tl
enflasyon (yıllık) = e
seçim parametresi = a.

a = ((p/u)+(p/u)*e) / x .
a; 1,8'den büyükse ucuz, 1,8'den küçükse pahalı olan alınır.
Bir çin atasözü. ingiliz olmadığı için bulamamış zaar.
sakıp sabancının bir sözü olduğu söylenir.
ingiliz atasözüdür. adamlar haklı gençler.
Babam da öyle derdi haklı bir yerde. Çok ucuz olunca kaşla göz arası dağılıyor hakkaten.