-hangi bölümde uzmanlık yapıyorsun?
-hangi bölümü seçeceksin?
-hangi bölümü düşünüyorsun?
-hiç ölüye dokundun mu?
-kadavra nasıl oluyor?
-nasıl dayanıyorsun yaa! miden bulanmıyor mu?
gibi insanı hayatından bezdiren bitmek bilmeyen sorular...
insanı yıldıracak kadar büyük bir çoğunluk bunu sorar. tıp eğitimi 6 senedir, mezun olunca pratisyen hekim olunur. bir şey doktoru olmak için tus* diye bir sınava girilir, -ki bu sınav öss'ye benzer- eğer başarılı olunursa puana yönelik bir bölüm seçilir.
yüzüncü kez aynı açıklamayı yapınca insan bunalıyor doğal olarak. eğer pek muhabbet havasında da değilsem bulunduğum stajı söyleyip geçiyorum artık.
hastane içinde sorulan sorulardır çoğu.. bazen sözlü sorularına cevap vermekten daha zor gelir*.. ama yardımcı olmak adına kesinlikle bir cevap verilmesi, şiddetle önerilir.. bilinmiyorsa bile, soranın yönlendirilmesi gereklilik arz eden bir konudur, şayet burnunu havaya dikip geçmenin insanlık namına hiç bir değeri yoktur..
-başhekimlik nerede ?*
-... polikliniği ne tarafta ?*
--spoiler--
-bakar mısın ?
+buyrun..
-noroloji kliniği burası mı?
+evet amca, burayı mı arıyorsun ?
-evet.
+ee niye yani ?
-bilmem.
+*nasıl yani ? niye aradığını bilmiyor musun amca ?
-bilmem, bi kadın beni buraya yolladı ama..
+hasta mısın amca ? yoksa bi yakının bi yakınını felan mı arıyorsun ?
-yok hasta değilim ben. yakınım yok ki ben, balıkesir'liyim zaten.
+*şu belindeki telefonu verir misin bi amca? bi yakınını arayalım olur mu ?
-olur.. *
tabi soran, ileri derece bir demans hastası olunca işler karışmıştır..*
--spoiler--