Tanrı tektir, ordusu Türk'tür önermesinden sonra 16 yaşımdan bu tarafa gurur ile taşıdığım kimlik. Türkçülük bugünün ırkçılığı gibi siyah-beyaz ayrıştırmanın bir yolu değildir. Türkçülük, yabancı hiç bir fikri, kültürü benimsememektir. Türkçülük, ingiliz Nick Griffin gibi afrikalı mültecilerin gemileri batırılsın demez. Çünkü elin nijeryalısı, burkina fasolusu ile bir derdi olmaz. Türkçü, Türk'e düşmanlık eden, tarihinde hep arkadan vurulan bir milletin savunma refleksidir. Türkçü, Atatürkçü değildir.
Çünkü Sançar Beğ'in dediği gibi;
"Evet, Atatürkçülük, Gazi Mustafa Kemalin heybetli varlığını siper yaparak, o siperin arkasından kendi adi çıkarlarını, siyasi ihtiraslarını veya Türklük aleyhindeki melun fikirlerini kolayca, rahatça ve hatta şirretçe söylemenin, yazmanın adından başka bir şey değildir. Öyle olmasaydı, hürriyetçisinden diktacısına, sosyalistinden kapitalistine, solcusundan komünistine, renksizinden Türklük düşmanına kadar o yıllardan beri o kadar kişi Atatürkçülük taslayıp durabilirler miydi?
internette çarpık kentleşen şehir görüntüsü vermektedir.
Bu internet denen şeyin sıkıntısı bu herhalde herkes istediğini olabiliyor saklandığı ekranın arkasında. Son 2 yıldır bölünme yanlısı olduğunu iddia eden ve utanmadan sıkılmadan kendine "türkçü" diyen tipler peydahlandı. Bu fikirlerin peydahlandığı zihinleri ve o zihinlerin sahiplerini çok net biliyoruz.
türkçülüğün özünde vatanı sevmek vardır. ne partisi ne de çıkar düşüncesi bu sevginin önüne geçemez. 'söz konusu vatansa gerisi teferruattır'. türk milliyetçileri için vatan sevgisi bir ibadet düzeyindedir.
Boynunda siyasi partilerin tasmasını taşımaz.
Kanının bilincindedir.
Türk olmayana değil Türke düşman olana düşmanız anlayışı ile hareket etmektedirler.
Dalga dalga çoğalmaktadırlar.
Tanrı Kut Versin.
Ülkücüyle karıştırılmaması gereken siyasi düşüncesi türkçülük olan kimse. Ülkücü gördüm arabı kardeş bilir, türkçü gördüm bitek kendi milletini ve masumu seven.
Çok kısa tanımı ile Türkçülük, Türk Milletini sevmektir. Bu târif, elbette yeterli değildir. Türk olan herkes milletini sever. Milleti sevmek yetmez. Bizi biz yapan değerleri: dilimizi, târihimizi, kültürümüzü, geleneklerimizi, örf ve âdetlerimizi vatanımızı, bayrağımızı, aynı soydan geldiğimiz halde Misak-ı Millî hudutlarımız dışında kalan insanlarımızı da sevmemiz gerekir.
Türkçülük düşüncesi, statik değil, dinamik bir yapıya sahiptir. Bu sebeple değişmez ve klâsik bir târif yapmak mümkün olmayabilir. Denilebilir ki, Türkçülük; Türke has değerleri bilmek ve korumak, Türk Milletinin bağımsız olarak daha iyi şartlarda yaşaması için fikir üretmek, Türk Milletine yönelik sevgiyi eyleme dönüştürmektir. Türkçü, bizi biz yapan değerleri bilecek. Bu değerleri sevecek, koruyacak ve daha geniş kitlelere sevdirecek. Kültürlü ve ahlâklı olacak. Giyimde, edebiyatta, müzikte, güzel sanatlarda, beslenme alışkanlıklarında ve hayatın her safhasında Türk gibi düşünmek ve Türk gibi yaşamak her Türkçünün aslî görevidir. Türkçülüğün bir adı da Türk Milliyetçiliğidir. Genel anlamda milliyetçilik de milletini sevmektir.
''siz bugünkü kahpeleşmiş dünyanın, insan ve millet hürriyetlerini kan selinde boğmak isteyen dünya çapındaki vahşet kampanyasında, kendi yurdunuzdaki ihanet şebekesine karşı, vatan müdafaası yapan yiğitlersiniz.
Karşı koymaya çalıştığınız kuvvet, tarihin, iki büyük Türk düşmanı olarak kaydettiği Çinli, ile Moskofun ordularına öncülük yapan birliklerinden farksız. Ve o kuvvet, böyle bir mücadele için gerekli bütün imkanlara sahip; Silahları var, paraları var, propaganda imkanları var.
Sizin tek silahınız ise, damarlarınızda dolaşan Türk kanı ile iman dolu kalplerinizdeki o ilahi büyük aşk ateşi! ''
eğer bir insan türkçüyse kesinlikle islama laf atmaz. eğer islama hakaret üzerinden türkçülük yapıyorsa kendi ırkının yüzde 90 nı müslüman ve kendi ırkına kanına hakaret ediyor demektir. bu adama da türkçü denmez ate-nas-sosyalist denir.
türkçü kendi milletini ve milletinin hassasiyetlerini sevmek zorundadır. yeni yetme kendini türkçü sanan yüz karalarına duyurulur.
Okuduğunu anlamaktan aciz beyin yoksunu gerizekalılar beğenmese de olur.
Atsız hangi kitabında dine karşı durmuştur? Ne zaman islam aleyhine bir şey demiştir beyinsizler?
Türkçü ve ülkücüyü ayıran kısım dindir. Türkçü türklüğü öne çıkarır. Yani bir saka türkü ile bir özbek türkü arasında fark yoktur bizce. Ülkücü ise saka türkü şamanist diye burun kıvırır. Özbek'i müslüman diye sever. islamcı yanları vardır. Hatta türk müslüman olduktan sonra türktür gibi bazı ülkücülerin haddini aşan görüşleri vardır.
Türkçülük dine karşı değildir. Türkçü türkün dinini değil ırkını önemser.
ülkü ocaklarının aksine türk- islam değil sadece türklük savaşında olan, atsız beğ'in ve ziya gökalp'in düşüncelerinden beslenen. bir kürdü ocak başkanı bile yapabilen ülkücülerin aksine içlerine sadece türkleri alan belkide bu ülkedeki en az bilinen ama türklüğü en çok savunan ideoloji. türkçü olmak bir şereftir. tengri biz menen.
benimdir... ülkücüler gibi ümmetçi, arapçı, islamcı olmayan ! kıçı sıkıştı mı ya allah bismillah diye bağırmayan ! evladının adını sahabe adlarından özenip arap isimlerinden değil öztürkçe koyan, sadece türklüğüyle övünen, hiç bir dini paydayı ortak ülkü kabul etmeyen aziz ve entelektüel insanlardır türkçüler... ülkücülerle kıyaslanamazlar bile... bizim yolumuz mustafa kemaller yoludur, ziya gökalpler, namık kemaller, bilge kağanlar yoludur ! arabın zerre adet ve geleneğini kalbimizde yaşantımızda var etmeyiz biz !
türkçü milletini ve ülkesini seven, onun çıkarlarını savunan, Gerektiğinde pragmatist ve gerektiğinde de idealist olmayı başaran, milletine güvenen, tarihine, diline ve soyuna sahip çıkan ve milletinin geleceği için fikir mücadelesi yürüten kişiye denir.
Bunlardan birisi bile eksikse o kişi kendisine türkçüyüm demesin.
''Türkçülerle inkılapçıların temelde ayrıldıkları nokta Türk Milletinin batı medeniyetine intibakı için seçilecek yoldu. Türkçüler medeniyet değişmesi esnasında milli hüviyetin kaybedilmemesi için çalıştılar, inkılapçılar veya Avrupacılar ise onların milli kültür dedikleri şeye zaten esastan cephe almışlardı.''
hala boyumuz dahi belli. nerden gelin almışız belli. kışlak-yaylak yaşam tarzını boyca 1865'te bırakmışız ve Osmanlı'ya isyan ettiğimiz için 1698-1865 arası çevreden tamamen izole yaşamışız. memlekete sonrasında da göç olmamış. benimde, aileminde gözü hala yarı çekiktir.
