ingilizce biliyorum. Şuan ise almanca dil eğitimi veren bir üniversitede 4 yıllık fakülte okuyorum. Yani toplamda 3 dil gördüm ve ikisini anadilim gibi konuşabiliyorum. Bu başlığı savunan arkadaşlarada bi siktirin gidin diyorum.
ingilizceyi anadil gibi biliyorum ve almanca okuyorum, öğrenme yolundayım. Göktürkçe de az buçuk bilirim. bu konuda şovenistliğimi bi kenara koyup objektif baktığımda gerçekten türkçe yetersizdir diyen ya aşırı cahildir ya da boklama çabaları içindedir.
Türkçe diyince aklınıza da bu kullandığımız gelmesin. Her dilin bi ancient versiyonu olduğu türkçenin de var.
Edit: çeviri yaparken kelime bulmakta zorlanmayı belirtenler olmuş. Çeviri bir dilde her zaman problem yaşarsınız. Latince gibi bi dile bile çevirsen buna ne desek uyardı şimdi diye düşünürsün. Bu çeviriyle ilgili bişey. Türkçenin eksikliği değil.
adamın misyon belli vizyon belli türklere her yerden sallıyor, bazı andavallar da gaza gelip ciddi ciddi yardırmaya kalkıyor.
yine küfredicem bu ara çok canım çekiyor:
ulan amına koduğumun evladı, ortada daha o hayran olduğun fransızca, ingilizce, almanca yokken bunlar birbirinden ayrılmamışken türklerin kapı gibi yazıtları vardı.
bu yazıtlar da bu edebi dilin en az 200 yıllık bir temeli olması gerektiğini bize gösterir. yani 500'lü yıllar...
yabancı çok fazla kelime vardır, özellikle farsça bu bir gerçektir.
latince ingilizce için ne ise, farsça da türkçe için odur der ilber hoca.
bunun kötü bir şey olmasından çok türkler ve türkçe için bir güzellik olduğu kısmına şimdi girmeyeceğim.
bunlar hep dilsizlikten... daha fiili, öznesi kendine ait sayıları olmayan bir sözde dil sevdalısı elbette gelir güzel türkçene laf atar...
senin misyonuna koyayım diyerek bitirmek istiyorum.
Kime göre neye göre yetersiz. Türkçeyi boklayacağın zamana kendine yeterli bir dil bul öğren. Öğrendiysende 2.sini öğren. Çünkü öğrendiğin dil sayısı sana yetersiz kalmış.
200 kelime ile türkçe konuşan için, ingilizce kelimelerin türkçe karşılıklarını kullanmayan için tabi ki yetersiz bir dildir. Az biraz okuyup kelime öğrenmesini tavsiye ederim.
Bugün Türkiye Türkçesi'nde uyku ismine eklenen sıfat yapım eki LI ve ve olumsuz sıfat yapım eki SIZ, aynı anlamı veriyor. Uyku+lu ve uyku+suz kelimelerinin her ikisi de, çok uykusu olan, yeteri kadar uyuyamış, uyku ihtiyacı hisseden kişi anlamlarını veriyor. Doğrusu, SIZ ile olan uykusuz kelimesinin kullanımıdır. Bir dil profesörü olan hocam derdi ki, dili, sosyal uzlaşı belirler. Çünkü dil yaşayan bir varlıktır. Mademki dil yaşıyor ve dili sosyal uzlaşı belirliyor, o halde günümüze bakalım. Günümüz dünyasında malum, hepimiz lanet ettiğimiz bir kapitalist dünyanın elemanlarıyız. Uykumuzu alamadan okula işe gidiyoruz. Böyle bir içtimai hayatın olduğunu günümüzde, sosyal uzlaşı, uyku+lu kelimesine, "uykusunu çok iyi almış, çok uyumuş kişi" şeklinde bir anlam yükleyemiyor ve onu da "uykusunu alamamış, uykusu olan kişi" anlamında kullanıyor.
Tanım: Türk dilini, hatta dilin kendisinin ne olduğunu bilmeyen kişi beyanı.
Yetersiz değildir.
Türkçeyi kullanmadığınız için yetersiz olduğunu düşünüyorsunuz; konuştuğumuz dilde bir çok yabancı sözcük var dolayısıyla öz Türkçe sözcüklerin bir çoğu unutuldu ya da kullanmaya kullanmaya köreltildi.
Dilinizden yabancı sözcükleri atın, öz Türkçeyi irdeleyin kullanmadığınız çok işlevli sözcükler olduğunu göreceksiniz.
Эта телефон, эта телефон?
Birincisi bu telefon demek iken ikincisi bu telefon mu? Demektir. Söyleyiş şekline göre soru cümlesi olarak değişir.
Saçma sapan yersiz bir iddia.
yetersiz değil fakat hangi kelime nerde ne zaman hangi anlamda kullanılır bilinmediği için öyle gözüküyor. vurgular zarflar doğru kullanıldığı zaman gayette yeterli oluyor.