efendim, pop müzikle bi' derdim yok, sikindirik olduğunu da düşünmüyorum. bu işin duayeninin Michael Jackson, Madonna gibi zatlar olduğunu düşünürsek "sikindirik" addedenin de kalbini itinayla kırarım. türkiye'de de; Sezen Aksu, Onno Tunç, Ajda Pekkan, Ayten Alpman vs. gibi güzel insanlar vardı, hala var. amma velakin, insanlar çiftleşiyor ve serdar ortaç, ismail yk., demet akalın, ferhat göçer gibi bilim adamlarını dahi suskunluğa gark eden türler meydana çıkıyor. keşke çıkmasa ama çıkıyor. çıkmakla kalmayıp, müzik sektöründe orantısızca boy gösteriyor. işte o vakit "üstü açık, Klasik arabanın arkasında danseden neşeli kızlar" konseptli kliplere acı dolu bakışlar fırlatıp aklımdan şu başlığı geçiriyorum pek değerli kader ortaklarım.
ve ne acı ki bu insanların her biri, çıkardığı her yeni albümü; ezber bozan, algıları zorlayan, tabuları yıkan güzide bir sanat eseri haline getirmeyi başarıyor. bi' tanesi çıksa; "hojam, bu yaşıma geleli hiç bir işte dikiş tutturamamış ıq'su düşük bir kardeşinizim, denk getirdik albümümüz oldu allah'a şükür, naçizane çiçek desenli şort mayomla güneye inmeli yazlık klipler çekip, seda sayanla falan sevişip geleceğimi garanti ediyorum. parama para katıyorum, ama yeminle müzikten anlamıyorum. ilkokul birinci sınıftaki fişleri farklı kombinasyonlarla yan yana getirip, dup tıs dup tıs üzerine anlamlı bir şey söylüyormuşçasına okuyorum. numaram bu. öyle genç kızları konserlerimde ağlatacak denli bir şey yok. yormayın güzel kafanızı." dese, "vay canım kardeşime be, ticaret kafası var sende." der ve arkama bakmadan depar atıp kaçarım.
misal, bakla bakla kaslarıyla, gözündeki sürmeleriyle, Sürekli zıplayıp takla atan halleriyle tanıdığımız doğuş var ve onun sikindirik eseri, dönek.
bence pek çok genci kimlik bunalımına sürükleme potansiyeli olan, kitle imha silahı olarak kullanılabilecek bir başyapıt. zira, sokak jargonuyla yazılan sözler, "yenen kazıklar" ve neticesinde edinilen "büyük yaşam dersleri" üzerinden karşı cinsi mat etmeye çalışan sinirli, yarı filozof bir adamla karşı karşıyayız. büyük karmaşa. sonra serdar ortaç, "elimle açtım kalbi" diyor. meğer kalp cerrahisine ilgisi varmış, son albümüyle bunu da öğreniyoruz. artık hepimiz Kutsi kadar doktor bir insanız allah'a çok şükür.
örnekleri çeşitlendirebiliriz ama benim kalbim fazlasını kaldırmıyor. lafın kısası; biz daha kötüsünü yapana kadar en kötüsü bu. kendinize daha fazla kötülük etmemeniz ümidiyle esenlikler diliyorum ve tabi ki (bkz: azar coşar deli gönül).
serdar i sevmem ama adam oynatiyor hakkini vermek lazim keza digeri onun disi versiyonuda öyle. hepsi yani birçogu prodüksiyon sarkicisi. madem bes on dakikaymis herkes yapsin bu isi. sonuçta tamam kalite olmayabilir ama emegide hiçe saymamak gerek.
