52.
blow job> emmeç. ay pardon o vantilatördü.
(bkz: tdk )
53.
prudüktivite = verimlilik.
55.
otobüs - oturgaçlı götürgeç
türk dil kurumunun ürettiği bir sözcüktür.
57.
ünlü, meşhur, şöhretli - selebiritiy
not: geçenlerde saçma salak bir yarışma programında duydum feci uyuz oldum la. selebirity ne olm?
59.
focus olmak- odaklanmak. setap erener kullanilmistir.
turkce gramer kurallari. lisedeki turkce hocasi kullanilmistir.
60.
kullanan kişilere türkçelerini kullanmaları için baskı yaptığım yabancı kelimelerdir. en sinir edicisi ise:
check etmek - bak bak çek ediyormuş. adamlar resmen çift dilli bir deyim geliştirmiş.
ayrıca sadece check fiil anlamında kontrol etmek demektir. kontrol etmek etmek. garip değil mi!
değil.
61.
daha çok ingilizceyi öğrenmek isteyen azimlisıçanlardan duyulası kelimeler
örn. babamın ingilizce bilen bayan eleman seçiminde kullandığı
-ingilizceniz pörfek olmalı.
-pörfek efendim.
63.
tren - alttan ittirgeçli üstten tüttürgeçli çok oturgaçlı götürgeç*
64.
Kalem-Yazgaç tdk yeni çıkarmış bunu sevdim ben artık yazgaç diyeceğim..
65.
asimüle olan toplumlarda * yaşanan kimlik probleminden doğan bir kargaşadır. eğitim ve aile yapısı ile alakalı bir durumdur.
66.
jartiyer - .....
ben de bunu merak ediyorum efenim..
67.
demoralize olmak.
(bülent ersoy replikleri)
68.
artık türkçeleşmiş sözcüklerdir.
69.
hele hele, "küçük detay" ya da "küçük ayrıntı" demiyorlar mı! yahu zaten adı üstünde işte. o, "küçük" fazlalık orada.
70.
elimde kanırtmaç* , aklımda düşsüler* , dolangaçlı geçenekte* , kösnü* dolu gözlerle yürüyorum.
72.
Gerizekali olmama belirtisidir. imgelemini yiyeyim senin ben.
74.
restorant: otlangaç
otobüs: oturgaçlı götürgeç
televizyon: göstergeç