bugün

iki insan; kalın bir duvara çakılmış uzunca bir sivriçe ayaklarından bağlanarak asılmış sallanıyorlardı. zavallı iki genç üç gündür baş aşağı durmaktan, açlıktan, susuzluktan bitkin düşmüş, kendilerini kaybetmişlerdi. beyinlerine kan oturmuş bu zavallıların asılı olduğu bizans zamanından kalma duvar, gülhane parkını çevreleyen kale surlarıydı. bu iki gençten biri, bir internet sitesinde ülkenin içinde bulunduğu milliyetçilik ve bu milliyetçiliğe bağlı akıl donukluğundan sonra meydana gelen savaşa karşı bir iki yazı yazmıştı. diğer zavallı ise tanrıların ve dinlerin saçmalığı ile ilgili düşüncelerini gözünü budaktan sakınmadan açıklamıştı. aynı sitede yazan diğer yazarlar ile birlikte sarayburnu'nunda bulunan çayhanelerden birinde buluşup, biri ki kelam edip çay içmek için sözleşmişlerdi. çocuklardan biri ardahan'ın çıldır ilçesine kütüğü kayıtlı, zonguldak doğumlu c. idi. bu gencin ailesinde bir kelime kürtçe bilen bir insan yoktu ve dedeleri kaça kaçlıkta gürcistanın ahır kelek vilayetinden türk topraklarına göç etmişlerdi. ailesi kafkas türkü idi. ancak bu okumayı seven adam nereden kapılmışsa kapılmış, insan sever biri olmuştu ve milliyetçiliğin her türlüsüne karşı çıkan, muhalif bir gençti. diğeri ise yedi göbekten istanbullu bir ailenin biricik evlatları idi. bu satanist kılıklı, küpeli ve uzun saçlı allahsız ve yanında ardahanlı insansever adamla beraber kürt yanlısı olarak suçlanmış; önce futbol fanatiği, ağzı salyalı, boynu atkılı, siteden buluşmaya gittiği bir grup çocuk tarafından yüksek sesle hakarete uğrayıp tahrik edilmiş, cevap verince de etraftan olaya maydanoz olan insanlar tarafından kürt olarak nitelendirilip, küfürler ve darp eşliğinde gülhane parkının eşiğine kadar kovalanıp, artan kalabalık tarafından yakalanıp, ayaklarından asılarak işkence edilmeye başlanmıştı. bu olay sonrasında, eminönü civarında hamallık, esnaflık, seyyar satıcılık, sinyalcilik, üçkağıtçılık... yapan güney doğulu insanlar galeyana geldiler. civar semtlerde oturan, çalışan, okuyan ne kadar kürt varsa hepsi ayaklandılar. bu iki grup arasında çıkan çatışmalar üç gün sürdü. istanbul' un bütün kürt ve türk milliyetçilerinin iştirak ettiği bu sokak savaşı sonunda askerler tarafından bastırıldı. gençleri o gün sonunda hastanede ziyarete gitmiş ve hikayelerini dinlemiştim.

yunanlıların ortaya attığı bir belit vardır. bütün parcadan büyüktür. eğer özgür olmak istiyorsak bütün olmalıyız. şayet parça olursak küçülürüz. insanlık ortak paydasında birleşirsek yönetilemeyiz. çünkü özgürlük, insanlık, yönetilemez. milliyetçilik yönetimsel bir araçtır. çünkü parçalar yönetilebilir ancak bütün, yani özgürlük ussaldır ve özünü denetler.
türklük ya da türk kelimesi orta asya türklerinde töreden gelir, bir diğer kaynak da türe-mekten geldiğidir. kök tengriye inanan ve türk devletinin temel beşiği olan töreyi kabul eden herkese türk denilmektedir.türklüğün ve türk töresinin ırkî bir bağı ve temeli var değildir. türklerin kurduğu devletlerin çoğu , özellikle selçuklu ve osmanlı çokulusludur ve tarihte başarılı ve büyük olarak anılan şahsiyetlerin çoğu türk kökenli değildir. alparslan, melikşah gibi büyük sultanlara danışmanlık yapan ve selçukluyu şahlandırmada önemli olan büyük vezir nizamülmük iranlıdır, mevlana iranlıdır ve farsça yazmıştır. anadoluda kavimler birbirine karışmıştır, türklüğün ırkî bir derinliği asla olmamıştır ve olmayacaktır da! kutadgu bilig'den bakılması şarttır.

osmanlı devletine kadar ulusu devlet mantalitesi bizde görülmemiştir, ulus devlet anlayışı, faşizm, milliyetçi ideolojiler batıya aittir ve batıyı musolini, hitler gibi adamlarca, ingilterede, fransada siyah-beyaz ya da farklı kavimlerin kavgaları ,dışlamaları ile tüketmiştir ve batı tüm bu anlayışlarını lanetlemiştir.

osmanlıdan sonra, mustafa kemal batıya ait olan çeşmeden akan ulus devlet mantalitesini ve ırkî bağlamda bir milliyetçilik anlayışını ve tarih yazıcılığını ideolojik olarak türkiyeye getirmiştir. ziya gökalp adındaki ileri gerizekâlı kimselerce yazılan bir dediği bir dediğini tutmayan türkçülüğün esasları gibi derinliksiz ve bilimdışı kitaplarla halka beyin sulanması geçirtilmiştir.600 sene sorunsuz yaşayan ve politik olarak hak bile istemeyen kürtler karşısında 85 senelik türkiye cumhuriyeti kürt sorunu yaşamış ve bunu halledememiş ve asla bu ırkçı saçmalıklarla halledemeyecektir. bir türk olarak kürt sorununa türklerin yaklaşımlarını beğenmiyorum . resmi ideoloji , atatürkü putlaştırarak bir din ya da bilimsel bir yasa gibi ona inanma ve sığ-yanlış formlar altında yaşama sebebi ile halk aptallaşmıştır. ordu ve milliyetçi odaklar bunu hâlâ kullanmaktadır.

milliyetçi hareket partisi gibi kokuşmuş partiler, chp gibi türkiyeyi sömürmüş çöplük partiler ve akp vb. gibi münafık partiler türklük sorununu çözemezler.

türklük kültürel bir kavramdır, faşizanlığın lüzumu var değildir, 80den önce solcu ve sağcı çatışmasında , sevgili milliyetçilerimizi abd-cıa kullanarak türkiyeyi kan gölüne dükmüşlerdir, maocu, lenin-stalinci taraftarlar da onlara karşı kullanılmışlardır.

Allah akıl fikir ihsan etsin, resmi ideolojiyi eleştiri için köle gibi içinde bulunulan formlardan kurtulunması umut edilir.
(bkz: kurtculerin ustune sheltox sikmak/#3996178)
BiR ADAM BiR VATAN HAiNi AŞAĞIDAKi DiZELERi YAZMIŞ TÜRK DiLi ÜZERiNE.
VATAN PERVER iLAN EDiLEN IRKÇILAR, FAŞiRST VE HIRSIZLAR iÇiN, ADNAN VE ADNAN GiBLER iÇiN. BU ÜLKEDEKi BÖLÜNME TOHUMLARINI GÖRMÜŞ, DiLiN KATLiNi VE 1959 DA DiLE GELMiŞ.

Adnan Bey

Türküler söylendikçe Türk diliyle
Seni seviyorum gülüm, dendikçe Türk diliyle
Türk diliyle gülünüp
Türk diliyle ağıtlar yakıldıkça, Adnan Bey,
ben anılacağım,
anılacak Türk diliyle size sövüşüm.
Tarlalarımıza girmiş değil sizin gibisi yaban domuzunun.
Şehrimiz görmüş değil yangının sizden kanlısını.
Bir adınız var, Adnan Bey, adımıza benzeyen.
Dilimiz kuruyor dilimizi konuştuğunuz için.
Bitten, açlıktan, sıtmadan betersiniz.
Yüz Türkiye olsa
elinizden de gelse
yüzünü de zincire vurur
yüz kere satarsınız.
Milletimin en talihsiz gecesi
ana rahmine düştüğünüz gecedir.
N.H.R.
bu yazıyı bundan 1 sene önce doğaçlama olarak yazmıştım. sadece etrafımda hızla akan hayattan çekip kopardığım kısa bir andan ve parçadan ibaretti. şimdi görüyorum ki durum yavaş yavaş iç savaş halini alıyor, açılıyor. emperyalistler, hırsızlar hep aynı yöntemi kullanıyorlar. din ve milliyetçilik...

durum o kadar kritik bir noktada ki, neresinden tutsanız elinizde kalacak. hükümet bu hassas durumun baş aktörü... sanırım her kesin eline vermek için ellerinden geleni yapıyorlar.
hayata farklı ideolojilerle bakan insanların, bakış açılarını abartarak ülkeye zarar vermelerine neden olan görüşlerdir.
tarih boyunca hiç bir halk, millet, miliyetçilikten fayda görmemiştir. avrupa'da insan haklarını ya da insanı merkeze oturtan devletlerin anayasasında milliyetçilik ve ırkçılığa karşı ciddi yaptırımlar uygulanmaktadır. ama bizde her iki taraftadan bilgi, eğitim, okuma oranı çok düşük olduğu için. hemen herkes bu pis kavramalara sarılmaktadır. ve en önemliside bu cahillerin kendi hatalarının farkında omayıp, akıldan çok duyuguyla hareket etmeleri. çevrelerinde kendileri gibi düşünmeyip, farklı düşünen herkesi potansiyel hain görme saçmalığında bulunmaları. zararın en çoğunu yine kendileri görmektedir. az okuyan, dünyayı takip eden herkes bilir ki artık bu çağda ırkçılık ve milliyetçilikle kimsenin bir yere vardığı yok. yollar değişmiştir. artk tamamen bilgiyle, teknolojiyle akılla hedef varılabilmektedir. bunlar dışındanki bütün araçlar sadece yıkım ve felakketen başka bir şey getirmez. lütfen artık herkes şunu anlasın bu ülkeye bir şey olursa ne kürtler, ne de türkler'in gidebileceği başka bir yer vardır. herkes birbirine saygı gösterip gereken neyse yapılmalıdır. yoksa bir ırak, libya (yakında ırak olcağı için) olmayacağımızın garantisini kimse veremez.