yurtta sulh cihanda sulh sözü türklerin kızılelma ideolojisine vurulmuş en büyük darbedir. türkleri sadece türkiyeye hapsetme girişiminden başka bir şey değildir.
Düşünün eskiden yedi düvele karşı savaşan bir millettik.
Birinci Dünya Savaşı'nın intikamını kurtuluş savaşında almıştık.
Şimdilerde içteki sorunları bile çözemez olduk.
korkaklaşması değil, cahilleşmesidir o. Bir sonraki seçimde, vatandaş asıl gücün kimde olduğunu herkese tekrardan gösterecektir. Kazın ayağı öyle değil.
Kurtlar unutmuş artık yay dediğin nesneyi
Amerikana verdik cenk denilen mesleği.
Burnumuzda tütüyor çinlinin kan kokusu
Elimizden yitiyor yüce dünya beyliği.
Düşmanın kalabalık olmasından endişe duymayın. Koyunun fazla oluşu, Kurdu ürkütmez.
Yeri ve zamanı gelince herkes duracağı yeri, alacağı pozisyonu, göstereceği tepkiyi bilir. Türklük öyle ayak alınacak, hadsiz dillere pelesenk olacak bir kavram değil.
isterseniz bir deneyin o zaman görürsünüz Türkleri!!!
Türkleri savaş meydanında yenemeyeceğini biliyorsan o halde Türk'e karşı direkt meydan okumaz onu meydandan uzak tutarsın. ayrıca 20. y.y. da biz dünyevi gaileler hasebi sebebiyle savaşı terkettik. daha doğrusu cihadı terkettik. cihadı terkedenler ise zillet ve meskenet içinde yaşamaya mecbur kalırlar. zira çok sık tekrar edilmese ve belirtilmese de cihad islamın emir ve farzlarındandır. lakin harbin ana merkezi güç ve kuvvet dengesinin sağlanması için düşmanın tüm silahlarına hatta daha da üzerinde silah teçhizat ve donanıma sahip olmaktır ki bu noktada teknolojik olarak epey geride kaldık..
korkaklığa gelince, dünyaya ve harama dalanlar cesaretini yitirir ve üzerindeki heybet alınır zira düşmanı esas mağlup eden sizin gücünüz kuvvetiniz değildir. cenabı hakkın sizin düşmanlarınızın kalbine saldığı korkudur. bu da ancak kuran ve sünnete tam tabi olmakla mümkün olabilir. bizimkiler bırak tabi olmayı farzları sünnetleri vacipleri terkettikleri yetmiyormuş gibi bide üzerine ilave ahlaken de çöküntüye sebep olabilecek bir takım suçların koynunda kaybolmuş bir ahvalde. durumumuz tam olarak bu. bu yüzden ve bu şekilde savaşsak dahi büyük bir hüsran ve mağlubiyet söz konusu olur ancak. çünkü gücümüz elimizden alındı. çünkü Kur'an ayetinin ifade ettiği ayrışmayın, kendi aranızda kavga etmeyin, düsturunu terkettik. particilik baş rollerde, siyaset mekanizması dine ahlaka millete hizmet etmek yerine dünyalık elde etme vasıtası, adam kayırma köşe dönme rant ve menfaat sağlama yeri olmuş, varsa yoksa kasalarını ve keselerini doldurma aracı şeklinde kullanılır vaziyette;
--
(Ey mü’minler! Hem) Allah’a, (hem) O’nun Peygamberine itaat ediniz; birbirinizle uğraşıp çekişmeyiniz; sonra korkaklaşıp kuvvetten düşersiniz; (şevketiniz ve devletiniz elinizden gider, havanız söner; kâfirlerin ve zalimlerin güdümüne girersiniz.) Bir de (çeşitli zahmet ve musibete) mutlaka sabrediniz, (her türlü düşman ve tehlike karşısında metanetli hareket ediniz ve gevşeklik göstermeyiniz) iyi biliniz ki Allah sabredenlerle beraberdir (onlara manevi destek sağlayacaktır) enfal/46
--
bizim kavgamız Allah için değil de ondan. din toplumda 1. derece değer ve öneme haiz değil. 10 haneli sıralamada ancak 6 yada 7. sırada filan. dünyevi menfaatler yüzünden kavga ediyoruz. içeride birlik yok. herkes birbirinin gözünü oymaya uğraşıyor. aynı şekilde dünya menfaatleri yüzünden cihadı terkettik. o yüzden de hem siyasi hem ekonomik yönden sürünüyoruz. milletin varsa yoksa derdi para. bütün gayreti dünyalık elde etmek. bu en tepeden en aşağıya kadar aynı. boş şeylerle uğraşıp allahı zikretmiyoruz. ona ibadetle kulluk etmiyoruz. Allah'tan uzak yaşıyoruz. yasakları çiğniyoruz. böyle bir millete Allah yardım etmez kardeş.. etmez..
Türkler korkaklaşmış falan değil.
Torunun torunu nun ancak bitirebileceği bir borç batağında
Olmasına ve hergün biraz daha yoksullaşmasına rağmen büyük bir sabır ve metanetle sineye çekiyor.
Devlet kutsal ve onu yöneten de otomatikmen kutsal oluyor
O halde kutsalımın bildiği bir şey var diyor.
Sadece aziz nesin'in bir hikayesinde dediği gibi
" Dur bakalım ne olacak" Diyor.