Senaryosu güzel filmlerimiz var ancak bütçe problem. holywood un catering parasına film çekiyoruz. Onların yaptığı filmler tüm dünyada izleniyor bizim filmler öyle değil. isteseler daha kaliteli ve maliyetli filmler çekilebilir ancak gişe de istediğini alamaz.
Dizi konularinin ihtiras, yasak aşk , capraz iliski gibi konular uzerinden ilerlemesi kaliteyi oldukca dusuruyor. Toplumsala ahlak aile kulturu diye bir kavram var oda yok olmak uzere bu gibi durumlar yuzunden. Kesinlikle daha fayfali toplumu bilinclendirecek ve insanlarin ilgisini alakasini guzel ahlaka ceken konular kaliteyi islenmesi arttırır.
Yaptılarda ne oldu reytingler yerlerde (46 yok olan), türk milleti böyle olaylı düşündürücü diziler izlemiyor. Türklerin dizi anlayısı zengin oglan fakir kız arasındaki ask sevısme dedikodu entrika olsun falan filan yazık.
çok para kazanma hırsı. ne kadar uzun yaparsak yayın akışına o kadar çok reklam sıkıştırırız zihniyeti var. yemin ediyorum hiç böyle örnek vermeyi sevmem ama ingiltere'nin örneğini vericem. doctor who. dizi 42 dk. yılda sadece 12 bölüm yayınlanıyor, yılbaşı özel bölümü ile birlikte 13. dizi esnasında hiç reklam yok. ve ortaya muhteşem iş çıkıyor.
son yılların en iyi dizisi ezel der çekilebiliyor derim. abi her şeyden önce karakterlerin geçimini nasıl sağladığı gerçekçi değil günümüz dizilerinde. hepsinde de holding yönetiyorlar anasını satayım. gerçek bir meslekleri yok. kira fatura gibi insanızımıza ykaın sıkıntılar çeklmiyorlar. zaten zengin admaların derdi olmasına ayarım.
Türk insanının çok vakti vardır o yüzden izlenilen dizinin hafta içi her gün olması gerekmektedir, bu yüzden dizinin ilk bölümleri ilgi çekici olurken sonra ortalığın amına koyarlar.
Sürekli aynı konuların(aşk, trajedi, entrika) işlenişi ve her dizinin kendini tekrar etmesi (sevilen kız için yapılan kavgalar, ana karakterin en az 1 kez vurulup ölüm-kalım savaşı vermesi, saçma aşk üçgenleri, iyinin son derece iyi kötünün son derece kötü olması, sıkıcı monologlar ve diyaloglar vs.). Özellikle türkiyede yaratıcı bir konusu olan dizi yok demesem de cidden çok nadir bulunuyor. Tipik bir türk dizisinin bir bölümünün minimum 1.5 saat sürdüğünü ve her sezonda en az 30 bölüm olduğunu varsayarsak konu sündürüldükçe sündürülüyor ve boka sarıyor. 1000 bölümlük diziler(unutma beni,beni affet faciaları) dünyanın neresinde vardır türkiyeden başka. Hal böyle olunca kaliteli dizi çekmek tabiki imkansız burda
siz sanıyorsunuz ki diziler uzayınca yalnızca oyunculara ve teknik ekibe yük biniyor, di'mi? senaryo denen nane de zaten gökten zembille iniyor. diziler 2,5 saâte çıktı anasını satayım! bir sinema filmi ya da tv dizisinin her dakikası ortalama bir sayfa senaryo eder. 40 dakika için 40 sayfa, 150 dakika için 150 sayfa. içinizden benim diyen çıksın bakalım; her hafta 120-150 sayfa izlenebilir bir senaryo yazabiliyor mu.
Sığ hayal gücü ve sadece popüleriteye oynama güdüsü, para kazanmak, beyin yıkamak, ilah olmak, ünlenmek, şanlanmak.... Bunların dışında yaratıcılığını, kalemini, sanatını icra etme eğiliminde olanların -ya da cesaret edebilenlerin- pek az oluşunun sonucudur. Kısacası yeterince cesurların olmasına izin verilmeyen yerde, halk ne izliyorsa onun peşinden koşulur ve bu böyle tekerrür eder.
denildiği gibi cekilememe değil çekmeme olayıdır bence de. çünkü bir kültür çatişmamız var bizim. 7 numara gibi, ya da pek çok kaliteli dizileri amerika da ya da avrupa da seyrettiremezsiniz. ama biz onların boktan dizilerini bile izleriz. böyle olunca da nabza gore şerbet verirler size. tam anlatamadım amk, neyse.
Önce dizi süreleri kısalmalıdır. 1 saatten uzun dizi olmamalıdır.
Biz neler izledik, spartacus, g.o.t, twd, lost, himym, dexter, the tudors, csi daha niceleri,
Komedi dizileri 20-25 dakikadır, dram aksiyon polisiye vs 45-50 dakikadır.
Bizde 90 dakika. Aslında kaliteli başlıyor, ama devamı doğal olarak gelemiyor, bizde iyi senarist değil konuyu dolandıran, uzattıkça uzatan, araya bir reklam kuşağı daha sokacak kadar konuyu sulandıran senarist makbul. Senarist belki hikaye üretmeye muktedir ise bile konuyu uzatması, 90 dakikaya yayması, 90 dakika güldürmesi, 90 dakika izleyici heyecan ve merağını celbetmesi de bekleniyor, hali ile hikayeden çalınıyor.
Senaristler de oyuncular da durumdan şikayetçi muhtemelen.
Bir kardeş payı ilk sezon bunu başardı süre olarak; ama izleyiciyi çeken senaryodan kopunca elbette izlenmedi ve bitti, özensiz, izleyiciyi çantada keklik gören başarısız senaryolar çöpe atılmaya mahkum,
Umarım düzenlenir ve Çemberimde gül oya'dan beridir hiçbir türk dizisinin takipçisi olmamış ben gibi dizi izleyicisi kesim de türk dizileri izleyebilir.
her ülkenin kendi dinamikleri olduğu içindir. bizim ülkemizde hep böyle b.ktan b.ktan ilişkiler, kaypak tipler, dalavere üzerine kurulmuş hayatlar, yalanlar, hırsızlar olduğundan izleyicinin talebi de belki alışkanlıktan olsa gerek bunları görmek istiyor. zeka dolu diziler de çekildi ve bazıları çok sevildi ama ne oldu diziyi çektiren kanallar erkenden bitirtti onları çünkü bütçesi fazla ama reytingleri düşük kalıyor o yüzden insanlar b.ktan şeyler izlemek istiyor.
adamlar game of thrones diye dizi yapıyor tüm dünyada milyar tane insan izliyor bizimkiler de polat polat diye yanıp tutuşuyor. ama bizimkilere sorsan game of thrones da ölmüş adamın dirilmesi saçma ama polatın 150000 defa vurulup ölmemesi mantıklı. sen şimdi bu adama ne anlatacan ki..