Bazıları, atalarımızın geldiği atlara bile ağzından salyalar salarak küfür etmiş olsada,buraya gelmemiz tamamen Allahın, Anadolu'nun kadim halklarına bir lütfudur. Çeki düzen verelim diye anayurdumuzu bırakıp geldiğimiz bu diyarların kadim halklarını, 1000 senedir bi'adam edemedik gitti. Elinoğlu uzaya gitti,amerikayı keşfetti,elektriği buldu biz halen haçikle,barzoyla takılıp duruyoruz. Artık gına geldi..
faşistçe bir söylemdir. sanki türkler uzaya uçtuda etrafında ki milletler tuttu. bu ülke sosyal medyada fame olmaya çalışanların, apaçilerin, barzoların, aklı uçkurunda olanların, politikada karşıdan karşıya geçemeyeceklerin, dolandırıcıların, kapital düzenbaz patronların, madrabaz liderlerin ülkesi haline dönüştü. peki bunları farklı kıtadan gelen adamlar mı yaptı? hayır, biz yaptık. o yüzden kimse bir ırkı övmesin. zira bu topraklarda kimse safkan türk değildir. konuya dönecek olursakta, coğrafi ve siyasi şartlar işte.
türkün aklı ya sıçarken ya kaçarken çalışır. günümüz şartlarında teknolojinin gelişmesiyle rahat bir hayat yaşayan bizler saldık iyice. yarın öbür gün bir savaş çıkar bişey olur yine o türklük ortaya çıkar. kısır döngü bu anasını satayım yıkılsın yenisini kur, o yıkılsın yenisini kur.
hem anadolunun jeopolitik önemi hem de sosyal sebeplerden ötürüdür. Türkler orta asyada iken çin'i işgal edebilecek durumda olmasına rağmen, çin ırkının kalabalık olması ve türk ırkının yok olmasından korkulduğu için yapılmamıştır.
çinliler ile hiçbir alakası olmayan faktörlerdir. çinliler klasik tarih anlatımına göre ilk göç sırasında rol oynamıştır. oysa türkmen (yörük) boylarının anadolu'ya gelmesi ile çinlilerin bir alakası yoktur.
- sebeplerden biri, anadolu bozkırlarının orta asya'yı andırmasıdır. türkler coğrafi nedenlerden dolayı burada yurt tutmuşlardır. özgürce at koşturmaya, çadırlar kurmaya müsaittir.
- danişmend gazi selçuk sultanına yazdığı mektupta anadolu'nun nerdeyse tamamen boş olduğunu, bizansın zayıf olduğunu ve burada yurt tutulabileceğini iletiyor. nitekim bu mektuptan sonra ve 1071'den itibaren ortadoğu'da biriken türkmen yığını anadolu'ya kay(dırıl)ıyor.
- selçuku yönetiminin soydaşı oldukları türkmen kabilelerinden yakındıkları biliniyor. farisi kökenli vezir nizamülmülk bunu (bilhassa bağdat'taki yığılmadan) dolayı siyasetname'de açıkça belirtir. yağma ve başıbozuk davranışlar sergileyen türkmenler daha sonraki dönemlerde anadolu'ya bizansa bela olsunlar diye bilinçli olarak gönderilir.
- bu yoğun göçün tek açıklaması politik hamleler değildir. türkmen kabileleri bilhassa küffara karşı cenk için, gazilik ve gazavat için (nam salmak için) rum topraklarına geliyordu. bilhassa osmanlının güçlenmesi bu uğurda gelen türkmen takviyeleri ile olmuştur. unutlmamalıki ortadoğu'ya gelen ilk türkler memlük (asker köle) idiler ve mental olarak görev yaptıkları arap devletlerinde 'küçük' cihat fikriyle indoktrine edilmişlerdi. ve haliyle, küffara karşı koymak için onun topraklarına (sınırına) yerleşmek gerekiyordu, bu topraklar ise o dönem 'rum' diye anılan anadolu idi.
- daha romantik bakış açıları ise güneşin battığı yere gitme isteği ile ipek yolu'nun izinden gitme fikridir. yağmacılık ile geçiminin önemli bir kısmını sağlayan türkmen boylarının ipek yolu'nu takip edip anadolu'ya gelmeleri abes olmasa bile, fazlasıyla romantik kaçıyor. nitekim daha önce de ilettiğim gibi türkler anadolu'da yurt tutmadan önce bile ortadoğu'da askeri koloniler halinde mevcutlar.