1915 olayları hakkında insan hakları örgütüne bağlı olduğunu söyleyen emekli asker, subay, gazeteci ve öğretmen gibi devletin önemli kademelerinde yer almış olan kendilerine entellektüel diyen bir grubun bugün haydarpaşa'da önce oturma eyleminin yanı sıra, denize çiçek bırakarak, mum yakarak ermeni soykırımını protesto amaçlı yapmış oldukları ve sözlükte nedense değenilmeyen gösteriden sonra belli olan durum.
Ne güzel iş anasını satayım, balkanlar'da biz katledilelim, anadolu'da biz katledilelim, avrupa'da ikinci sınıf insan muamelesi görelim ama hep suçlu biz olalım.
moda insanın güncel olanı sövmesidir.
şimdi trend bu, trendi yakalamış entel danteldir.türklerin sürdüğü ermenilerin işkencesinde ölen insanları görmezden gelerek, ama o insanları, çoluk çocuk sürdüler yhaa diye hümanist olduklarını sanırlar. zannedersin onların zulümle öldürdüğü türkler insan değil kartondan yapılmış heykelciklerdi. kısaca vicdan yoksunu adaletsizlerdir.
düz bir zeminden sıyrılıp farklı bakış açılarıyla türk toplumu gözlemlendiğinde yapılmaması mümkün olmayan sövme fiilinin entelektüellikle bağdaştırılması uygun değildir. en azından beklentimiz entellektüel birikime sahip birinin sövme yerine daşşşak geçmesidir.
Yanlıştır. Doğrusu, ''entelektüel olanın, aydın olması ve eleştirebilmesidir''.
Dünyaya, Türk' ten başka ırk, islamiyetten başka din yok gözüyle bakan, hoşgörüsünü yitirmiş insanların düşünebileceği maksimum seviyedir. Katliyamlardan bahsederken Dersim katliyamı, maraş katliyamı, sivas katliyamı gibi, memleketin tüm aydın ve demokratratlarını hedef alanlarını da unutmamak, hep biz katledeldik anadolu' da demeden evvel düşünmek gerek.
Anadoluda ikinci sınıf vatandaş muamemelesi görüyorduysak da bunun tek suçlusu batı toplumları değildir. Dönüp biraz da kendisine bakabilmeli insan. (bkz: devlet tiyatroları)