aldığınız bir evi (yaşam alanı) dekor tadilat yaparken değişen-değişecek ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak (örn: çocuk odası misafir odası) hazırlamak ya da bir kot pantolon tercihinde etken olan kolaylık rahatlık uyum dayanıklılık kir kırışıklık deformasyon vb öneminin minumum olup kendinize göre biçimlendirmek (boyunu kendi ölçünüze yaptırmak, deforme olan ya da diz kapağından yırtılan kotu kestirip şort yaptırmak) vb ihtiyaçları ileride değişen-olası bir durumlara hazır olmak için uygulanan (aslında bilimsel bir öngörü hazırlık aşaması) olan durumdur.
neyse, kabaca her zeka ve eğitim seviyesinde insanın anlayacağı şekilde basit olarak açıklanan modelleme denen şey budur.
modelleme matematik ve bilimsel çalışmalarda kullanılan bir dildir.
daha fazla teknik konulara rakamlara grafiklere sizi boğmadan IQ'su 80 olan insanın anlayacağı şekilde somut örneklerle türkiye'nin nüfusu şu an 200 milyon olsaydı ne olurdu açıklayalım.
ortalama75 milyon civarında olan tc nüfusu varken ülkeye gelen-gelmekte olan ve şu an kaç kişi olduğu-doğum ve sürekli yol geçen hanına dönmüş ülke sınırları sayesinde tam olarak ne kadar ne idüğü belirsiz insanın içimize karıştığını bilmediğimiz ama en az 10 milyon kişi olan bu hukuksuz kanunsuz insanlar sayesinde sosyal güvenlik başta olmak üzere ülkeye ne kadar yük getirdiği ortada.
ekonomik olarak duruma dikkat çekiyorum ki; sosyal sorumluluk, bir arada yaşama kültürü, etik-ahlak değerler, yaşanan toplumsal çöküş-dejenerasyona suç oranlarına değinmiyorum bile...
birden bire şu an ülke 200 milyon kişi olsa, bu nüfus sığınmacı göçmen olmasa bile, bu 200 milyon nüfus hepsi eğitimli üniversite mezunu olsa bile şu an ülke olarak toplum olarak batmıştık.
200 milyon nüfus olsaydık evime aldığım ve 6 lira verdiğim çavdar ekmeğine en az 20 lira vermek zorunda kalırdım.
neden mi?
kaçak elektrik kullanımı artardı.
devleti yönetenler (bakanlıklar, yerel yönetimler, mülki idareler) 15 milyon kişiye sosyal yardım (2020 rakamı) verdiğini övünerek söylüyor ve başarılı icraatları olarak ekranlara çıkıp propaganda yapıyor ki; bu bir idareci için utanılacak durum. ülkede 8 kişiden 2 kişi açlık seviyesinde (dikkat ediniz yokluk fakirlik değil) yaşıyor ama idareciler lüks şatafat savurganlık içinde en az 3 maaş alıp ülkeninkaynaklarını sorumsuzca yok ediyor. buna rağmen utanılacak durumu övünerek anlatıp özür dileyeceği yerde sizi açlığa mahkum ettik diye yardımlarlarla övünüyor.
80 milyonken yapılan yolsuzluk rüşvet adam kayırma liyakatsiz atamalar devletin malı deniz politikaları 200 milyon olunca nereye varacak tahmin edin.
ne bileyim, hesap hatası yapılan, yap işlet devret olarak adlandırılan ama devletin kanserli hücresine dönen yol köprü havaalanı hastane vb işletmeleri 80 milyonluk ülkeyken 10 liralık işi 30 liraya yaparken 200 milyonluk ülke olduğumuzda 10 liralık iş 70 liraya çıkacak garanti işletme kapsamında hata payları düşünülürse örn: 1000 araç değiş 3000 araç geçişi, 1000 yolcu değil 3000 yolcu, 1000 hasta değil 3000 hasta garantisi, 1000 lira ek ödeme değil 3000 lira ek ödeme verilecekti.
bunun için 6 liraya aldığım çavdar ekmeğine 20 lira verektim 200 milyon olsaydık.
31 lira verdiğim kent slim black sigarama 100 lira verecektim.
600 lira verdiğim jack daniels viskime, beylerbeyi rakıma 2000 lira verecektim.
80 milyonu idare eden (aslında edemeyen) ekonomist(!) yöneticilerimiz 200 milyon olduğunda devletin (aslında benim verdiğim vergileri, bana hizmet edilmesi için ödediğim paraları sorumsuzca harcamasıyla) gelirler dengesini korumak için bana bu fiyatları çıkaracaktı.
bakın, IQ seviyesi 80 olan ilkokul çocuğunun anlayacağı şekilde basit olarak anlattım.
soruları alayım...
kişi başı milli gelir 4000 dolar olurdu. asgari ücret şu anki durumda 2 bin 500 tl olsa bile iş bulunamazdı, millet o paraya mecbur çalışırdı. fakir ama gururlu tripleri atar dururduk yine dünyaya.