dogan her bebegin kimliginin din kismina, ailesi herhangibi$ey demedigi surece, direkt olarak islam yazilmasi sonucu ortaya cikan istatistiktir. gercegi yansitmadigi mutlaka ki herkes tarafindan bilinir.
ayrica 99%'si musluman diye, bir ulkeyi geri kalmi$ ilan etmek sadece komiktir. adama "karde$im, sen ateistsin , buna kabul. muslumanligin ulkeyi geride biraktigini du$unuyosun, buna da kabul. peki, sen $u ulkeye katki saglamak icin ne yaptin da kalkip muslumanliga camur atiyosun?" diye sorarlar...
pi sayısı bile halt etmiş bu istatistiki öge karşısında. nihayetinde soruya göre belirli bir değeri kabul edersin pi yerine ve yoluna devam edersin. ama bunda öyle mi?
zaten bu istatistik belası hep kuşkulandırmıştır beni . yüzeyselliği bir tarafa , olayı da öyle bir ambalajda sunar ki sanırsın bütün sorunlar çözülmüştür . tam tersi halbuki . tartışma programlarında , aynı alanda iki profesör varsa tamamdır artık , istatistiğin bile istatistiğini yaparlar ve konu yerine , matematiksel sonuçların doğruluğu veya yanlışlığı üzerine tartışırlar . onun için gerek yok böyle sayıların hooobaaaa diye ortaya çıkıp ahkam kesmesine .
muhatabın varsa iki çift laf edebiliyorsan tamamdır işte . e gerisi de zaten bizim sorunumuz değil , bırakalım da allah düşünsün .
yanlış anlamalara mahal bırakmayan edit : bizim hesap makinalarımızın kaldıramayacığı problemler anlamında yani . hatta edison olayı bile bu kategoride . hatta ben bile. sadece ben olsam iyi sen de!
'Müslüman mısın?'' sorusuna ''Elham Dülillah'' cevabının yanısıra ''Evet, e heralde yani, elbette, tabikine'' gibi alternatif cevapları veren kişilerle beraber olması muhtemel durum.
müslüman olmak ülkeyi geride birakacak sebeblerden olmayip, hatta gercek müslümanlik uygulandigi taktirde dahada ileri gidilebilecek hususlardandir...
ülkemizin ne kadarda 99% unun müslüman oldugu söylensede gercek degildir... bu bir inanc meselesi oldugundan türkiyenin hemen hemen 80% i müslümandir...
bunun geri kalan 20% ni ise hiristiyan, yahudi, ateist, dinsizler ve diger dinler icermektedir...
nasıl bir istatistik olduğunu anlayamadığım durumdur. nasıl belirlenmiştir, kime sorulmuştur, anket mi yapılmıştır anlamak mümkün değil. misal bana die** den kimse gelip inancımı sormadı, sorsaydı da döverdim herhalde. ama kimliklerde bulunan din hanesi baz alınarak bulunduysa bu oran gülüp geçmek vaciptir elhamdülillah, amin...
öncelikli hata şudur ki kişilerin doğdukları anda nüfus cüzdanlarında yazan bir damga gibi görülür müslümanlık. o dini yazan kısımda, nüfus cüzdanı çıkarttıldığı anda "islam" yazar. sünger gibi içerim, kuru çekerim, karıya giderim diyen, sonra üstüne kalkıp arkadaş ortamlarında "allah yoktur. ateistim ben özel bir güç var bizi yöneten işte ben bunu biliyorum. inanmıyorum" diyen adamların hepsinin kimliğinde o din kısmında "islam" yazar. kişiye dinini, dinleri tanıma hakkı verilmez ki bu siz doğduğğu anda özgürlüğünüzün kısıtlandığı ilk noktadır. kendi dininizi kendiniz seçmezsiniz. gönül isterdi 18 inize kadar boş kalsın o bölüm. 18 inizde gidin, istediğinizi yazdırın. inanmıyorsanız çizik attırın oraya.
ancak yolda bozkurt abilerim, yobaz kardeşlerim sizi çevirip de nüfus cüzdanına bakar da "vay mına kodumunun dinsizi. senin belanı s... geldik." deyip de öldüresiye kadar döverse sorumluluk almayız.
islam dini ülkemin geri kalma sebebi olsa idi buna istinaden tarih boyunca müslümanlığı benimsemiş milletlerinde hep geri kalması gerekirdi . islam dini doğuşu ile birlikte hızla yayılmış ve 18. yüzyıla kadar islam ülkeleri dünyada hep demirbaş olmuşlardır . aynı zamanda bilim tarihine de bakıldığında tıptan felsefeye kadar bir çok konuda islam bilginlerinin eserlerini görmek mümkün .( biruni , ibn i sina , Hazerfen Ahmed Çelebi , farabi , ömer hayyam ...)
uzun süreli ve kaybı çok olan savaşlar islam - arap devletlerinin sarsılmasına ve yok olmasına neden olmuştur. (moğol istilaları )
Bayrağı devralan müslüman -türk ülkeleri ( selçuklular -osmanlılar ) yüzyıllarca dünya hakimiyetini sürdürmüş ve düzen sağlamışlardır .
Osmanlı nın yıkılmasını hazırlayan süreç ise ticaret yollarının değişmesi ile başlamış ( ipek yolu nun önemini yitirmesi , dış denizlere açılacak yeterli donanımın olmaması vb. ) bunu ilerlemesini engellemek için girişimleri yetersiz kalmıştır.
Özellikle osmanlı devletinin gerilediği 18. yüzyıldan sonra emperyalist ülkeler islam dünyasını işgal etmiş ve bu ülkeleri kendi hedeflerine göre yönlendirmişlerdir. bugün ortadoğu ve tüm islam ülkelerinin antidemokrat yönetimlerin hakim olması ve diktatörler tarafından yönetilmesinin temel nedeni 1.dünya savaşı sonrası emperyalist devletlerin yaptıkları yönlendirmelerdir .
emperyalizm bugün ekonomik anlamda az gelişmiş ülkeleri tekeline almak ister. örneğin ülkemiz kendi toprakları olan kktc ye askeri çıkarma yaptığında ki bu haklı idi ! abd ve şimdinin ab ülkeleri tarafından ambargo uygulandı . ayrıca pazar görülen ülkelerin gelişimine de hala izin verilmemekte . ** ve bu ülkeler gelişmeye çalışırken darbeler uygulanır (bkz: 1980 darbesi) ve cıa açıklama yapar "-bizim çocuklar başardı ! "
yani islam dünyası tarih boyunca her daim geri olmadığı gibi günümüzde de göreceli olarak daha az gelişmiş olmasının sebebide de müslümanlık değildir ! bunun aksine müslümanlar ekonomik ve siyasi nedenlerden geri kaldıkça dinden uzaklaşmışlardır. önce geçim derdi , karın doyurma ve islam dinine rağmen ortaya çıkan tutuculuk yeni fikir ve eserlerin üretimini engellemiştir.
batı devletleri ileri görünmekteler. bunun nedeni din değildir. eğer öyle olsa idi müslüman olmayan afrika ülkeleri bugün açlık ve hastalık mücadelesi veriyor olmazlardı ! eğer geri kalmışlığın nedeni din olsa idi arjantin , şili * ekonomik açıdan gerilik yaşamazdı !
eğer bugün benim ülkem sizin dediğiniz gibi nüfüs cüzdanında dini islam yazdığı için geri kalıyorsa , şapkanızı önünüze alıp tekrar düşünmeniz gerektiğini belirtmek zorundayım .
din geri kalmışlık sebebi değil , geri kalmışlık bahanesi olabilir ancak !
vicdani duyguları yüzdeye vurmak ne kadar mantıklı bilemiyorum ama eğer bu %99 ben müslümanım diyorsa ve çoğu islamiyeti yaşamıyor görünse bile müslümandır; çünkü görünenler her zaman gerçeği yansıtmayabilir ve hüsn-ü zan bu tür durumlarda esastır..Ama dediğim gibi bu tespit en başta yanlıştır zira bu türkiyede'ki çiftleri sayıp türkiye'nin %80 i aşıktır demek gibi bir şey..şimdilik insanların içlerini okuyamadığımızdan dediklerine inanmak zorundayız..
türkiye nüfusunu "70 milyon" gibi yuvarlak bir sayıyla nitelersek bu, "69.3 milyon" kişinin müslüman olduğu anlamına gelir. geriye kalan 700 bin kişi müslüman değildir. ama 700 bin bana az gibi geldi.
(bkz: hesap makinem var mutluyum)
geri kalmışlık müslümanlıktan değil, dezenere olmuşluğumuzdandır. ne batılıyız, ne doğulu. hristiyan biri her pazar kiliseye gider. kutlarız, özeniriz. kiliseye gider mum dikeriz. ama oruç tutan namaz kılan, müslüman olmayı şans olarak görenleri kınarız da kınarız.
devletin resmi televizyonunda mevlit okunmasına, ramazan programları yapılmasına neden olan durumdur. Halbuki anayasamızda "Türkiye Cumhriyeti'nin resmi dini islamdır" gibi bir ibare bulunmamaktadır. bu durum şunu göstermektedir ki, türkiye Cumhuriyeti devleti için islam ideolojik bir şeydir. Ya da trtnin rating peşinden koştuğunu varsayarsak; türkiye cumhuriyeti için islam maddi bir şeydir.
bana gelmez.. çe$itlilik, toplumsal konsolidasyondan randıman alınabilmesi için kozmopolit bir yapıya sahiplik gerek. mabetlerini bombalamayalım insanların, ibadethanelerine dil uzatmayalım, cami duvarlarına pisuvar yaptıralım canım ciğerim.
halihazırda o %99'un da zaten %90'ı konfüze olmu$.. yıl 2007: hâlâ oruç konusuna açıklık ve netlik getirilememi$; mezhep ayrılıkları ve onların iç balansları bozan yanları tartı$ma konusu..
yapılan cami ve atanan müftü/müezzin/vaiz sayısındaki artı$ lahana bitlerini kıskandırıyor, yapmayın! kitap okumayan, kör zihniyetlerin ma$ası olarak kullanılagelen vasıfsız sınıfın günah keçisi yapıldığı bir toplumda hâlâ islam tartı$ılıyor. milli görü$çiler, "sen sağ-cısın ben selamet-çi" diyerek aslında aynı teraneden bahsettiklerinin farkında değiller mi..?
türkiye'nin %99'unun müslüman olması benim skimde değil i$in gerçeği. gökten 4 kitap dü$tü, okuma yazma bilmiyorduk, yaktık! mevzu bu. enfes.
edit: dakik insanlar hemen de eksilemi$ler entryi. nazlı ılıcak'dan $üpheleniyorum.
suudi arabistan'a yuzde bir farkla gecildigimizin resmidir. cok calismamiz lazim coook. mesela nufus cuzdanlarindaki dini kismini sonradan doldurulmak uzere bos birakmayip direk matbaada islam yazmaliyiz.
kanımca bu konuya engüzel cevabı 1997 yılında yazdığı bir yazıyla Can DÜNDAR vermiştir.Hala Türkiyede hiçbirşey değişmemiştir.Sadece yazıda bahsettiği işimler değişmiştir.Zihniyet aynı zihniyettir.Katılmamak elde değil.
Beni düşün hesaptan!
Halkının yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede" diye başlayan konuşmalardan siz de sıkıldınız mı? Birileri lafa böyle girdi mi, genellikle peşinden ya "salyangoz satıcıları"na tehdit ya da şeriat propagandası geliyor.
itiraf etmeliyim ki, ben nüfus kaydı itibarıyla ister istemez ve otomatikman söz konusu yüzdenin içinde görünen bir yurttaş olarak bu genellemeye malzeme olmaktan son derece rahatsızım.
Nasıl ki, nüfus kaydımı yaptırırken kimse bana danışma gereği duymamışsa, şimdi o nüfus kaydına atıf yaparak sonuç çıkaranlar da pek fikrimi almıyorlar. "Sen bu yüzde 99'un içinde görünüyorsun. Biz de ikide bir seni 'Bizdendir' diye ilan edip duruyoruz. Gerçekten bizimle aynı şeyleri savunuyor musun" diye sormuyorlar.
Başka "Müslümanlar"a sorduklarına dair bir kanıt da yok ortada...
O halde nasıl oluyor da, Sivas avukatları, Sincan saldırganları, iran hayranları, muhaliflerine meydan okurken sürekli -beni de içine alan- bu yüzdeye sığınıp duruyorlar?
Nüfus istatistiklerinin "din" maddesi, bilinç çağında "serbestçe yapılacak seçim"e değil, "doğuştan atama" esasına göre düzenlenirken ve sonradan değiştirmeye kalkanlara da hiç iyi gözle bakılmazken, nasıl olup da o yüzde 99'u yekpare bir kitle olarak görüyorlar?
Ortada bu kadar farklı din, yorumu, bu kadar farklı Müslümanlık algılayışı varken, yobaz bir dayatmacılığın bir toplumun neredeyse tamamını esir almış olabileceğini nasıl iddia edebiliyorlar?
Bu oranla gurur duyanları hayal kırıklığına uğratmak istemem; ama izin verirlerse ben, bu "hesap"tan kendi payımı düşüyorum.
Bu eksilmenin yüzde 99 içindeki payı hayli küçük olabilir (ki matematik gereği, bugünden itibaren yüzde 98 küsur'dan sözedilmesi lazım), ama benim vicdani muhakemem içindeki önemi çok büyük...
Çünkü eğer kastedilen "Müslümanlık", şu iktidarda tezahürünü gördüğümüz zihniyetse, ben o zihniyetin ilelebet payidar olma ihtirasına, istatistik bir veri olarak katkıda bulunmak istemiyorum.
"Siyaset, dinin emrindedir" diyen Tansu Çiller'le nüfus kağıtlarımızın din sütunlarında aynı şeyin yazılı oluşunu, basit bir yazılım hatası sayıyorum.
Çiller cehaleti, "laikliği siyasallaştırmayın' diyerek tarihin gelmiş geçmiş bütün siyaset bilimcilerini mezarlarında ters çeviredursun, asıl çabanın "laikliği siyasallaştırmak" değil, "siyaseti laikleştirmek" olduğunu biliyorum.
O yüzden her gece 21.00 mumlarından ülke çapında dev bir meşale yakan, "demokratik, laik ve çağdaş bir devlet" talebiyle yollara dökülen milyonlarca insanın da, "yüzde 99'u müslüman olan bir ülkede" diye başlayan cümlelerin devamındaki yobazlığa malzeme edilmekten hoşlandıklarını hiç sanmıyorum.
O insanlar, yüzyıllık bir mücadeleyle şeriatın elinden alman çağdaş hukuku savunuyorlar ve bu nedenle de "demokrat" kimliklerini, "Müslüman" kimliklerinin önünde taşıyorlar.
"Halkının yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye..." diye lafa girenler unutmamalıdırlar ki, o Türkiye, aynı zamanda "halkının yüzde 92'si anayasadaki demokratik ve laik cumhuriyet için oy vermiş olan Türkiye"dir.
"Halkının yüzde 80'i Refah Partisi'ne oy vermemiş olan Türkiye"dir.
iş rakamlarla oynamaya gelirse, vicdanlarda yaşaması gereken bir dini, dünyevi siyasetin referandumuna sokmak gibi tehlikeli bir oyuna yaklaşırsınız.
O yüzden iyisi mi, şu Müslümanlık işini çekin tartışmaların içinden...
Yok ille de yüzde 99 üzerinden siyasal iktidar hesapları yapacaksanız, çok rica ediyorum, beni düşün hesaptan..!