Avrupada ortaçağda papazlar herseye karışıyordu. Reform yaptılar. Papazları gerçek görev yerleri olan ibadethaneler ve mezarliklara yolladılar.
Krallara karşı Fransız ihtilali gibi bir toplumsal hareket de olmadı. Bu ortadoğuda olsa olsa iran islam devrimi, morsi, humeyni falan olur.
bu sadece akepe ile ilgili bir durum değil. ta osmanlı'dan miras kalan bir şey. avrupa'nın dibinde rönesans'tan ve reform'dan mahrum bırakıldık. sırf bir hanedanın sikinin keyfine anadolu geri bırakıldı. matbaa'nın çok geç gelmesi bile bunun kanıtıdır.
türkler emperyalizme karşı savaşsa da içlerindeki yobazları tam olarak silemediler. halbuki fransızlar ihtilal yaparak bunu halletmişlerdi.
türk insanının kurnaz olması da büyük bir etken. zeka geriledikçe kurnazlaşır. türklerin düşünmeyi reddedip inanca sıkı sıkıya bağlı olması da zekanın gelişmemesine neden oluyor. beyni ne kadar kullanırsan o kadar gelişir. bu halk farkındalık sahibi değil o yüzden.
hala hacı hoca ve üfürükçü takımının kol gezmesi de islam yüzünden. kim ne derse desin. islamın dogmaları da gelişmeye engel oluyor. korkunun olduğu yerde özgürlük yoktur. gelişim için özgürlük şarttır. saçma sapan gelenekleri de buna dahil edebiliriz. türkiye'nin modernleşmesi ve düzelmesi, inancın ve geleneklerin etkisinin azaltılmasıyla mümkün olabilir ancak. kısacası bu ülke irrasyonel (akıl dışı) şeylerden kurtulmalı.
muğlak, karamsar bir zırva. ekşideki istihbarat aparatlarının gündem yaptığı bir konunun uludağ'daki yansıması.
1- '' türkiye'nin düzelmesi '' ne demek? düzelme tanımının herkes için aynı olmadığı aşikar.
2- '' asla düzelmeyecek olması '' ne demek? nereden biliyorsunuz? yumurta kaç dakikada haşlanır bilmeyen insanlar için sözde '' havalı '' özde içi boş ve karamsar, yıpratma amaçlı, aşağılık kompleksi kokan ve empoze eden zırva bir tanımlama.
3 - '' tek sebep '' nedir? ülke/ devlet gibi türlü türlü değerleri/ parametreleri olan bir organizasyonun amaca ulaşamaması veyahut sekteye uğramasının tek sebebi olabilir mi? en önemli desen hadi bir nebze. cahillik, buram buram sözde '' elit '' cahillik.
kitle iletişim araçlarından biri olan sözlüklerden ekşi sözlüğün içindeki kitleyi etkileme hedefindeki istihbarat aklının kara propagandası.
haşa ve kella dini değerlerimiz, örf/ adet ve geleneklerimiz ( meşru olanları kast ediyorum) ve halkın kendisi... herkese saldırılacak. haşa ve kella yıpratma, karamsarlık, aşağılık kompleksi, ümitsizleştirme, yıldırma, motivasyonu dağıtma, değerlerin aşağıya çekilmesi veyahut içini boşaltmaya çalışma. kitleyi kendi '' özüne '' düşman etme.
bu ülke düzelecek merak etmeyin, size rağmen düzelecek.
öğrenmeyi sevmez öğretmek isteyene düşman kesilir, kindarlığı dindarlığıyla iç içedir çağdaşım diye gezinenler ise ayrı bir umutsuz vaka. bir zamanlar düzelir sanırdım ama yıllar geçtikçe askerde ve anadoluyu gezince umutsuz bir vaka olarak acı gerçek gözünüze sokuluyor. Kendi rezilliğini düzeltmez adaletsizliğe karşı çıkmaz sürekli etrafını veya dış mihrakları suçlar.
Feodalite Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunda etnik temelli olarak birey özgürlüğünü kısıtlarken, dini yapılanmalar başta Anadolu olmak üzere tüm Türkiye genelinde insanların iradi eylemlerini bağlıyor.
Bu ikisinin kısmen olmadığı sahil şeridi hattı ise halen memleketin en yaşanılabilir yeri.
Türkiye'nin düzeleceğine inanıyorum ve bunun için mücadele ediyorum ama olur da düzelmeyecek duruma gelirsek bunun suçlusu dinciler,suriyeliler,kürtler ve benzeri şeyler değil,sürekli bir şeylerden şikayetçi olup değişim için çabalamayan, Türkiye'den gitme hayali kuran mücadele gücünden yoksun ve zora gelemeyen korkak kitle olacaktır. Eğer aydın insanlar susarsa gericiler daha az bile olsa sesleri daha baskın olacaktır. Türkiye bir grup gericiye ve teröriste bırakılacak değildir.
insanoğlu, nankör ben merkezci ve menfaatperesttir. işine geldiği şekilde hareket eder.
kendisi kötülük edip, topumdan iyi davranışlar bekler.
Tabi ki kıymetli insanlar var. Peki onlara itibar edenler değer verenler sözlerine kulak verip öğütlerini tutanlar var mı ? yok denecek kadar az.
iyi de bu çark hep böyle miydi ? Evet hz ademden beri bu böyleydi. Kabil, habili katl ettiğinden beri.
Önüne gelen herkes toplumdan şikayetçi. Kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmüyor. Hep başkalarını yönetmek istiyoruz nedense. Bir türlü kendimize söz geçiremiyoruz. Daha kendi kendimizi sevk ve idare etmekten aciziz.
Kimse zor olana kıymetli olana talip değil. Adi sıradan basit yaşamak daha kolay çünkü.
Suçlamak kolay. Yıkmak kolay. Yapmak zor. Emek vermek, sevmek mücadele etmek zor. Zor işler bunlar. Yürek yetmez.
Cahillik. Bunun derslerde başarılı olmakla alakası yok. Nedeni bilinmeyen bir aptallık hâli. Farkındalık eksikliği gibi mantığını kullanmadan hareket etmek gibi.
