Üreten destekleklenmediği, bir dolu antin kuntin sorunla başbaşa bırakılıp, sömürülmeye çalışıldığı için.
En basit örnek, tarım ve hayvancılıktır. Bu ülkenin taşına bile tohum eksen, ürün verecek kalitedeyken, mısırı, buğdayı, mercimeği, elin nerdeyse bozkır ülkelerinden ithal eder olduk.
Ne üretimi? Üretim müretim yok artık.
Topyekün popo büyüteceğiz!
50.000 tl'lik arabayı ithal edip vergilerle 250.000 tl'ye satıyoruz. Devletin o arabadan elde ettiği kazanç arabayı üretenden kat be kat fazla. Neden yerli üretime yönelsin ki? Devlet bu şekilde gayet iyi kazanıyor. Peki ya millet?
Zenginlerimiz, patronlarımız; sanayi ürünleri yerine bakkal amcanın, kasap amcanın işini tekeline alıp marketler zinciri kuruyorlar; dev " ari çiftlikleri" kurup köylünün, kırsal kesimin geçim kaynaklarını tekeline alıyorlar kim ne üretecek baboo?!!!
Üretemiyor çünkü en temel gelir kaynağı tarımda dahi göbeğinden dışa bağlı. Endüstriyel tarım seviyesine halen geçinebilmiş değil. Ayrıca Türkiye sanayide de montaj kısmında devreye giriyor. Montaj sanayi kati suretle fayda getirmezken daima diğer ülkelerin aramizdaki farkı açmasına vesile olucu temel faktör.
icabında en dandik ürünlerle de olsa, yerli malı olanlar ile hayatımızı devam ettirmeyi tercih edip en iyi malı üretene kadar kendimizi ithal mala kapatmaz isek bu gidiş daima devam edecektir.
kalitesiz eğitim,
tübitak gibi kurumların içinde eğitimsiz kişilerin bulunması,
başka ülkelerin yeni buluşların patentini almak için çabalaması
beyin göçü.
Öyle bir istek yok ne yazık ki.
Devlet büyüklerimiz ayakkabı kutuları doldurmaktan böyle şeylere zaman bulamıyorlar.
Yok eğitimmiş yok üretimmiş devletin parası vekilleri ve bakanları doyuruyor ya gerisinin bir önemi yok.
Ha Türkiye'den neden mi icat, icraat çıkmıyor?
Eğitim yok eğitim, eğitime destek yok.
12 yıl zorunlu eğitim amaç bulmuyor. -ki artık lise zorunluluğu kaktı-
icatları ya da bazı büyük işleri yapmak için zeka gücü gereklidir.
Ha Türkiye'de o zeka gücü yok mu?
Var.
Ancak devlet bu zekayı bulmaya sermaye harcamıyor, gerek duymuyor.
Genç zekalar, ya keşfedilemeden yok olup gidiyor ya da destek göremediği için üretemiyor.
Bu nedenle Türkiye de üretmiyor.
ingiltere üretiyor.
isviçre üretiyor.
Amerika üretiyor.
Almanya üretiyor.
Japonya üretiyor.
Hatta Hindistan bile üretiyor, Türkiye üretmiyor.
Çünkü; ingiltere, isviçre, Amerika, Almanya, Japonya, zekaya yatırım yapıyor; eğitime destek veriyor.
Hatta Türkiye'nin TÜBiTAK'da geri çevirdiği projeyi nasa havada kapıyor.
ilk onda 'Ford otomotiv, tofaş (fiat), Toyota otomotiv, Bosch gibi markalar bulunmakta.
türkiye nin en zengin holdinglerine bir bakalım ;
Koç, Sabancı, Eczacıbaşı, doğuş ailesi vesaire,
2017 yılı içerisinde mayıs ayına kadar olan süreçte türkiye'nin en büyük ithalat kalemi nedir biliyor musunuz?
cevabını hemen tuik in verilerine göre verelim ; Makinlar ve ulaştırma araçları- Machinery and transport equipment.
toplam 19.7 milyar dolar.
şimdi ülkenin en güçlülerinin elinde bulunan sektör ithalat odaklı çalışan bir sektör ise, makina ve ulaştırma araçları üretimi sizce artar mı ? sorunun cevabını bekli siz bulabilirsiniz ?
Onlarca sebebi var
Eğitim sistemi başı çekiyor anaokulundan itibaren herkese aynı dersler işletiliyor sanki herkesin ilgi alani kapasitesi aynıymış gibi başarısız olanlar tembel hatta gerizekalı sayılıyor
Ya okumayı yazmayı gerektigi kadar matematiği ögret bunda bi sorun yok ama neden resim öğretmeni olmak isteyen insana integral türev öğretmeye kalkışıyosun
Ya da tam tersi hayali mimar olmak olan biri neden biyoloji çalışıyor edebiyat çalışıyor
Mezun sayısı çok olsun diye ota boka bölüm açıp milleti dolduruyorsunuz itin öldüğü yere üniversite yapıp tak bi iibf tabelası nasılsa açıkta kalan gelecek diyorsunuz.
Ulan sırf bizim üniversitede 1200 kişi iktisat okuyo bi o kadar da işletme
Sonra diyorlar ki 40 tane alım yapılcak.
Afedersiniz ama ..ler.
Madem genç nüfusun eğitimli olmasını istiyorsun karşılığında verecek iş imkanların olmalı universite yapmaya gereksiz bölümler açmaya kullanacağın parayla sanayiye üretime yönelirsen bu gücü kullanabilirsin ancak yoksa sokaklar diplomalı işsizlerle doluyor işte ama sorsan hepimiz okuduk hepimiz mezunuz..
türkiyeyi 3. dünya ülkesi olarak tanımlayan arkadaşlara biraz bilgi vereyim. bilmemek değil öğrenmemek ayıptır. heleki bilmediği bir konuda yorum yapanlara söylenecek söz yoktur.
türkiye 1. dünya ülkesidir. 1. 2. 3. dünya ülkeleri tanımlamaları, soğuk savaş döneminde amerika ve müttefikleri (demokratik, kapitalist) ülkeler için 1. dünya ülkesi tanımlaması yapılır. rusya, çin ve müttefikleri (kominist) ülkeler için 2. dünya ülkesi tanımlaması yapılır. bu batı ve doğu paktına dahil olmayan tarafsız ülkeler ise 3. dünya ülkesi olarak tanımlanır.
gelelim türkiyenin neden üretemediğine;
bunun başlıca sebebi köy enstitülerinin kapatılmasıdır.
bilmeyenler varsa açıklayayım köy enstitülerinin başlıca görevi, köy öğretmen ve eğitmenleriyle köylerde tarım ve sağlık görevlisi olarak çalışacakları yetiştirmek amacıyla kurulmuş eğitim kurumları olmasıdır.
bununla beraber tarım topraklarının dağılımındaki eşitsizlik. tarımsal yapıya bir çok büyük küçük özel işletmenin egemen olması. üretim tekniklerinin geri bırakılmış olması. tarımın genel gereksinimi olan gübre, ilaç vs.. ülke içinde tekel fiyatlara satılması, toprağın ıslah edilmemesi, ekonomi politikalarındaki başarısızlık. tüm tarımda gdo lu ürünlerin çoğalması ve ilaçlanması. birçok dış ülkeye sefkiyatlarımızın bu ilaçlar yüzünden geri geldiğini unutmamak gerekir ancak hükümetimizin yaptığı açıklamalara bakılırsa gdo lu ürünler sağlıklıymış...
son 10 yıldaki düşüşlerden bazı örnekleri vermek gerekirse bunlar başlıca;
kırmızı mercimekte yüzde 56,
yeşil mercimekte yüzde 66,
nohutta yüzde 36,
ayçiçeğinde yüzde 7,
soyada yüzde 73,
kırmızı ette yüzde3,
ayrıca yurt dışından gelen gıda, elektronik, araba vs.. alınan vergiler devlet tarafından memnuniyet yarattığından dolayı ithalat yapmayı tercih ediyorlar. yani yerli araba falan onları unutun.
şuanda katar ile arap kardeşlerinin durumunu okumuşsunuzdur haberlerde. katar gibi tarımsal üretimi olmayan çöl ülkesi çevre komşular ve büyük devletler tarafından amargo yerse durumunu az çok tahmin edebiliriz. ancak aynı durum türkiyenin başına gelirse bu ambargoyu çok rahat karşılayabilecek tarımsal zenginliğe sahip ancak hükümetimiz bu zenginliği yok etmekle meşguller zeytin ağaçlarıda buna bir örnek.
çok eski bir yunan tv programında türkiyede esir tutulmuş iki askeri davet ediyorlar askerlerden biri atatürk ile olan diyaloğunu anlatıyor. atatürk bu askere hep beraber yaşıyorduk. bizler tüketen sizler üretenlerdiniz. ne eksiğiniz vardı daha ne istediniz? diye sormuş buda osmanlının son dönemlerindeki durumuna bir örnek gösteriyor.
bence bunun bir nedeni de işverenin çalışanına saygısı olmaması ve onu bir nevi robot gibi görmesi. işverenin çalışanına iyi haklar sağlıyamaması. insan saygı görmediği sevilmediği değerli hissetmediği zaman üretmek ve çalışmak istemez. tabi bu benim kendi görüşüm.
ayrıca iyi bir sanayi ülkesi değiliz. üretim yapacak kurumlarımız ve yeterli teknik elemanımız yok. üretimden kastım gıda vs değil.
üretimden korktuğu için, ris almaktan korktuğu için. al/sat her zaman daha az zararlı olduğu için. maliyet/karlılı, maliyet/işçilik gibi verileri analiz edemediği için.
aslında en büyük sebep nedir biliyor musunuz ?
tembeliz anasını satayım, dibine kadar..
toto/loto dan para çıksa %80inden fazlamız ev alıp kirasıyla bir ömür yaşarım der..