reis tüm dünyaya alev püskürmeyi, hukuksuzluk ve demokrasi karşıtı fiiller gerçekleştirmeyi bıraktığı zaman yabancı yatırımcı gelir ve rahat rahat çıkılır. Türkiye'nin üretim sorunundan ziyade finans sorunu vardır.
v şeklinde değil de u veya l_ şeklinde çıkar, anlayacağınız gibi krizden çıkış çok daha uzun zaman alacak eskisine göre. yani dibe vuruş ve dipten çıkış 2001 krizindeki gibi kısa bir süreç şeklinde değil de uzun bir süreç şeklinde olacak.
ilk adım olarak, akepenin gizli talanı önlenmeli
(adamlar bütçedeki kara delik gibi götürüyorlar malı)
sonra acilen eğitim reformu yapılmalı..
ilk 50yıl eğitimde geçiş süreci olarak tanımlanmalı..
kamuda biat eden vasıfsız memurlar hızla gönderilmeli..
toplanan vergiler bir kişinin skinin keyfine harcanmamalı..
diyanet işleri kapatılmalı, camiler bağışlarla ayakta durmalı..
en önemlisi üretim artırılmalı..
devlet yeni iş kurmak isteyenlere köstek olmak yerine destek olmalı..
mesela yanında "5-10 kişi" çalıştıracak şekilde yeni iş kuranlardan ilk 2 yıl elektrik su faturası alınmamalı..
2 yıl sonra çakallık yapıp işyerini kapatırsa bu kişiler "tc no" ile takip edilebilir..
yani sektör değiştirip yeni bir iş kurarsa fatura muafiyet hakkı ikinci defa tanınmaz..
bir de acilen bağımsız yargı devreye sokulmalı, adalet herkes için olmalı..
Şu ülke battı battıcılar bir sakin olun sevgili kardeşlerim,
Daha geçen gün kayınpederim ile aynı konuyu konuştum.
Diyor ki :
- ekrem alsın şöyle yapar böyle yapar,
+ Nasıl yapacak para mı var ülkede?
- koskoca istanbul her yerden para akıyor.
+ ee baba, hani batmıştı ülke? Hani hükümet beş parasızdı.
- şey kem küm... ( o misal)
Onlara kalsa moratoryum falan bekliyorlar sivrisinek gibi ellerini ovuşturmuşlar. Lafa gelince battık, lafa gelince güzel günler göreceğiz.
Nasıl çıkacağı tartışmalı bir konu ama bu ekonomik krizden nasıl çıkamayacağı tartışma götürmez bir gerçek.
Bu gerçek çokomelli durum.
Nutellacı biri olarak çokomel asıl sorun, ne demişler "lezzetsizliği gidermek için lezzetsiz şeyler ile Tad veremezsiniz" ne kadar acı diyerek daha fazla pul biber katarak yemeği yenir hale getiremezsiniz.
serbest ekonomiden yüz çevirip, devlet kapitalizmine yönelen devleti iyice şişiren bir anlayışın yanında berbat yönetimsel hatalar, demokrasinin son göstergesi olan seçimlerin kirlenmesiyle de birlikte ekonomimize malesef tüy dikildi.
rekabet piyasasına uygun zemin hazırlanmadığı sürece bir cacık olmayacak malesef ki.
Denetleyerek. Yeniden demokrasiye dönerek. Türkiye iyi kazanan ama har vurup harman savuran bir babanın iyi yaşadığı ama evde ki çoluk çocuğun aç olduğu bir aile gibi. Baba kemerleri sıkacak, kazancını çoluk çocuğu ile paylaşacak.
Gerçekteyse türkiye hangi koşullar da olursa olsun katma değeri çok yüksek bir ülkedir. Bu sıkıntılar da aşılacaktır. Bizim tek yanlışımız biz herşeyi yaşayarak, acı çekerek öğreniyoruz.
