bugün

yeterlilik, layık olmak.
iktidar, ehliyet.
Layık olma, yaraşırlık, uygunluk, kifayet.
“liyakat ve namusa dayanan zenginliğe düşman değilim.” demiş mehmet kaplan.
türkiye'de bulunmayan söylemdir. zira kimse layık olduğu yerde değil. layık olmayan torpili sayesinde olması gereken yerden çok yukarılarda olabilirken, layık olan torpilsizliği sayesinde olması gerekenden kat kat aşağıda olabilir. o yüzden bu kelimeyi öğrenmenize gerek yoktur.

soru : (bkz: bu bilgi gerçek hayatta ne işime yarayacak)
cevap: (bkz: sikime)
layık olma, yaraşırlık, uygunluk, değim. yeterlilik, kifayet.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun liyakatlı bürokratların görevine devam etmesi konusunda kararlı olduğu belirtiliyor.
Yalayabilite..
liyakat mi o ne? Eskiden liyakat esasına göre göreve gelme diye birşey varmış. Şimdi olmadığı için anlamını unuttuk.
Sultanın karargâhı çok kalabalıktı. Hizmetkârlar ve yüksek mevki sahibi kimselerle doluydu. Bütün hassa süvarileri, sipahileri, garîbler, ulufeciler ve çok sayıda yeniçeriler karargâhtaydı. Bu muazzam kalabalığı içinde tek kişi yoktu ki itibarını kendi şahsi cesaretinden ve meziyetlerinden başka bir şeye borçlu olsun, doğduğu aileden dolayı diğerlerinden farklı kılınsın. Kişiye, verdiği hizmetlere ve yüklendiği vazifeye göre saygı gösteriliyor. Bu nedenle üstünlük mücadelesi de yok. Herkesin yaptığı işe uygun olarak tayin edildiği bir makamı var. Sultan vazifeleri ve görülecek hizmetleri bizzat kendisi dağıtıyor. Bunu yaparken o kimsenin servetini ve rütbesini önemsemiyor, namzet olanın şöhretini ve nüfuzunu düşünmüyor. Sadece meziyetlerini göz önüne alıyor, kabiliyetini, karakterini ve mizacını tetkik ediyor. işte böylece herkes layık olduğunun karşılığını görüyor ve makamlar da işlerin üstesinden gelebilecek kimselerle doluyor.

… Dolayısıyla Türkler arasında itibar, hizmet ve idari mevkiler kabiliyet ve faziletin mükâfatı oluyor. Kişi tembel ve sahtekâr ise hiçbir zaman yükselmiyor, küçümsenip hakir görülüyor. işte Türkler bu nedenle neye teşebbüs etseler başarılı oluyor ve hükmeden bir ırk olarak hâkimiyetlerinin hudutlarını her gün genişletiyorlar. Bizim usullerimiz ise çok farklı. Bizde meziyete yer yoktur. Her şey doğuma dayanır ve yüksek mevkilerin yolunu açan sadece soylu olmaktır…

ogier ghiselin de busbecq - türk mektupları, asalet ve meziyet
Bu tarz kelimelerin muz cumhuriyetlerinde bir yeri yoktu bir önemi de gereği de yoktu hakkıyla uygulanabildiğinde toplumsal bir çok sorunun kendiliğinden hallolduğunu göreceğiz. 3. Dünya ülkelerine selamlar.
çok iğrenç bir şeymiş çağrışımı yapan bir kelime.

halbuki asıl anlamı tam tersine çok önemli bir şey. bizim ülkede de çok bulunmaz ayrıca.
Ulkemizde pek bulunmayan sey. Genelde amcalar, dayilar vs daha yeterlidir.
Kedinin rengi değil fareyi avlaması önemlidir.
Kritik devlet/ kurum makamlarına sırf dini inancı sağlam, aynı dindeniz diye bir yığın sersemi doldurursanız bir süre sonra devlet kurumları, fil girmiş cam eşya mağazasına döner.
en kısa tanımıyla görevi hak edene, becerisi ve yeteneği olana vermektir.

ali koç'un başkan olmasıyla fenerbahçe'nin yönetim kurulu üyelerini görünce liyakatın varlığı bir kurumu nereden nereye taşıyacak fenerbahçe spor kulübü ile hepimiz tanık olacağız.

ne dediğimi anlamayan şu resme bakabilir: https://pbs.twimg.com/med...Dg28XEDWkAAJgph.jpg:large
16 yıldır yerini torpilciliğe ve nepotizme bırakmıştır.
adalet ile beraber akabe türkiyesinde sonuna kadar eksiltilen kavramlardan.
(bkz: meritokrasi)
Dayının varlığı ve birliğine inanmaktır.
ülkemizin her zaman ihtiyaç duyduğu ve şuanda her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz işi bilene bırak politakasıdır. ama maalesef ülkemizde kimse olması gereken yerde değil. milli savunma bakanının bir dönem sonra milli eğitim bakanı olduğu bir ülkede eğitimin kalitesinden bahsedemezsiniz. kaliteli bir eğitim olmadan da bir ülke gelişemez görüyorsunuz zaten. gerçi ne desem gg de insan söylemeden edemiyor.
dilimize arapça "lyk" kökünden geçmiştir. Bir işe layık olma, yaraşır olma manasındadır. her ne kadar ülkemizde içi boşaltılmış bir kavram olsa da özellikle kamu atamalarında sıkça duyulan bir terimdir.
hem anayasa'da, hem 657 sayılı devlet memurları kanunda, hem kuran'da hem de hadislerde çok sık karşımıza çıkar. (bkz: ) https://onedir.net/anayas...ili-dmkda-liyakat-ilkesi/
Türkiye'de yok edilmiştir, yok edenlere oy verilmemelidir.
Liyakat neydi? Liyakat emekti...
Siyasal islamcıların bilmediği.
Liyakatin ölçüsü sadece iyi eğitim, iyi diploma değildir. Kişinin medeni, barışcı, çalışkan, demokrat olması da liyakati belirleyen değerlerdir.