türkiye deki en büyük sorun

insan kalitesinin düşüklüğüdür.

bu toplumda siyasetçilerin çalıp çırpmasının normal olduğunu kanıksamış, çıkarı için inancına bile ters düşen şeyleri kabul eden, cinsiyetçi, namus bekçisi milyonlarca insan var.bunlar yüzünden hak hukuk diyen, doğruları söylemeye çalışan yaşayan herkes bedel ödüyor.

Eğitim sorunudur.

Eğitime olan inancın yitirilmesi, ideolojilere kurban edilmesi, çağdaş ve başarılı sistemlerinden örnek alınmayarak güncellenmemesi, eğitimin içinin boşalmasına ve gereklilik vasfının zedelenmesine neden olmuştur.

Ülkeniin her anlamda gelişmesini ve güçlenmesini sağlayacak olan en güçlü unsur eğitimdir.

binlerce sayfa yazmaya, onlarca saat kafa yormaya, ya da çözmek için prof olmaya gerek olmayan denklem.

Eğitim.Eğitim.Eğitim.

görsel

(bkz: türkiye sorun zaten)

istenmeyen tüylerdir. ( göt kılları )

koltuk sevdasıyla yanıp tutuşan bürokratlarımız.ve
Devlet kademelerine liyakata göre adam seçilmeyenler.

metroda inenlere öncelik verilmemesi. güncel derdim bu evet.

insan kalite sorunu siyasetten eğitime kalite düşük olduğundan ilerlememizde yavaş oluyor. Mesela bugün siyasette piyasayı parası çok olup içi boş olanlar işgal etmemiş olsaydı belki bu sıkıntıları yaşamıyor olurduk.

Cehalet.

Varlık. Evet yanlış duymadınız varlık. bugün türkiyede yaşanan tüm olumsuzlukların % 60 ı varlıktan. Helal haram çizgisine dikkat etmeden varlığa sahip olanların pek çoğu maalesef kendini, insani ve ahlaki değerlerini kaybetmiştir. Sahip olmayanların da önemli bir kısmı buna kavuşmak için şahsiyetini kaybetmektedir.

dağdaki çobanla benim oyumun bir olması.

Tembellik. Tembellik yüzünden hiçbir halt olamayan insanların ilk önce kendi ailelerini suçlaması sonra da iktidarı.

En büyük sorun bu gerçekten. Çocuk bilgisayar oyunlarının başından kalkmıyor, kız erkek arkadaş yapacağım, sevgilimle buluşacağım, gezeceğim, ortamlara akacağım diye ders çalışmıyor. Sonuç ise şöyle oluyor " ekonomi kötü, gençligimizi yediler " kim kimin gençliğini yemiş bir düşünseler. Sen hukuk , tıp kazandın da devlet " sen okuyamazsın , almıyoruz okula mı" dedi.
Kıytırık bir üniversite bölümü okumuş not ortalaması 60 olan insanlar bile konuşup duruyor. E ne olacaktı? Sen karabük ' te 60 ortalama ile işletme bitirdin diye devlet seni sınavsız memur mu yapmak zorunda? Sen bilgisayar oyunlari oynayip 120 kilo oldun diye devlet sana iş bulmak mı zorunda? Nerede çaba? Nerede emek?

otobüse binme sırasıdır.

beceriksiz yöneticilerin elinde olmak ve o yöneticilerin oluşturduğu eğitim sistemiyle koyun bir nesil yetiştirmek. bu devirde dersi okulda değil, öğrenebilirseniz kendi imkanlarınızla öğreniyorsunuz.