şöyle ki; herhangi bir kadın geçip karşınıza sürekli ben namusluyum derse inanmayız hiçbirimiz. o zaman sürekli solcuyum diyene de inanma(malı)yız *. yurt dışına gidip de ben solcuyum dediğiniz zaman hadi canım türkiye de sol mu varmış cevabını alabiliyorsunuz. nedeni de yurdum insanının bu kavramı da tam olarak sindirememiş olmasıdır.
türkiyede solculuk kraldan da kralcı olmak, yunan rakısı içip sirtaki yapmak, kendi halkını aşağılamak, soykırım yapmış olabiliriz demek olarak anlaşılıyor. bunlar yüzünden kurunun yanında yaşta yanıyor.
chp nin sol olmadığını söylerken içindekileri kapsayamayız,chp içerisinde de samimi insanlar vardır fakat sadece olayların farkına tam olarak varmamış insanlardır. türkiye de solcu olmak asıl bu yüzden zordur,hem faşist-gerici kesimle mücaedele edecek hemde sol içerisindeki bu trü olumsuzlukları gidereceksin.
zordur... türkiye de solcu olmak!
emekten,haktan bahsedersin pis komünist olursun.
dinciler sömürücüdür dersin ateist olursun.
halkların kerdeşliği dersin pkk'lı hatta vatan haini olursun.
düzene karşı gelip, sömürüye geçit vermezsin çarmağa gerip karşına geçip gülerler.
işkencede ömür yersin çıktığında herşey daha beterdir türkiye de solcu olmak nitekim zordur!
Bilinçsiz, gözü kapalı bir toplumu bilinçlendirmeye çalışmak , çalıştıkca ezilmek ,ezildikçe vazgeçmemektir. Sol bir sevdadır, sonu gelmeyen. Bağımsızlık sevdası. Sonu gelemez kara sevda dedikleri bu olsa gerek.
hareket geçme anlamında sadece belli gruplara üye olup 1 mayısta sol yumruğu havaya kaldırıp gündoğdu marşı söylemek olarak anlaşılmasıdır.En etkili silah olan eylemleri sıkça gerçekleştirip bu silahıda kendi kendini pasifize etmektir.bazılarımızın'Öğrenciye elektrik,su,doğalgaz bedava verilsin.' diyerek 'ohara utopiye gel' dememe neden olmasıdır.izmirlilerin Akp ye verdiği hayran olunası cevabıdır.
ülkemizde imaj adına benimsenen, 'sol' felsefesinden ve tarihinden gram anlamayan şahısların içine ettiği olgu. türkiye tarihi hakkında türk halkının genelinden daha fazla bilgi sahibi olmama rağmen, fazla bildiğimi iddia etmem. bunda türkiye'de tahsil görmememin etkisi oldukça fazladır. ufak yaşta yurt dışına çıktım, farklı ülkelerde eğitim gördüm, uluslararası tarihi okudum, sevdim.
ilk tanıdığım ve ilgimi çeken politik görüş 'sol' olmakla beraber, bu görüşün ilk hakimiyet sürdüğü topraklar olan lenin'in rusya sına oldukça fazla sempati besledim. rus tarihini 1880 lerin başından başlayıp, yalayıp yuttum. bolshevik, menshevik derken aslında olayın 'solcu' olmakla ilgili olmadığını, düşünce akımının kapitalizm ile ufak ayrılıklar dışında aynı çizgide seyir ettiğini gördüm. stalin ile beraber 'sol' un getirdiği aşırı gücün nasıl suistimal edildiğini, 'komünist ulus' bahanesiyle halkın sömürülüşünü, milyonların bok yere ölüm sebeplerini kavradım. özellikle rusya'da görülen ''carror and stick'' ve benzeri teorilerin aslında günümüzün çoğu üretici firmasının yaptığı ''iki alana bir bedava'' kampanyasından farkı olmadığını anladığımda ise türkiye'de solcu geçinen insanlara göz gezdiresim geldi. kısa bir araştırma yapınca engin ardıç, celal doğan gibi güzide şahısların geçmişleri hakkında bilgi sahibi oldum. olmaz olaydım. işte bugün televizyonda ropörtaj yapılan delikanlılarımız da bunlar gibi olur. kısa ve öz, türkiye de solcu olmak parayı bulana kadardır. parayı bulduğun an zamanında çok eleştirdiğin düşünce sistemine dönersin. hatta kalemini ve kişiliğini satıp mevcut hükümetin yalakası olursun
yaşım 23. ne solcuyum, ne sağcıyım. ama ''ne tarafa eğilimlisin?'' deseler ''sol'' a derdim. derdim diyorum çünkü bu ülkede artık bunu söylemekten utanırım. bu akşam haberleri izlerken imf'yi protesto eden gençlerin esnafa ve bankalara neden taş attıklarını dinlerken üzüldüm. bu ülkede politik görüşün bile kişisel rant için kullanıldığının farkına vardım. gençlerin çoğunun bankalara ve esnafa taş atmasının sebebi babalarının eğitim masraflarını karşılayamamalarıymış. ulan denyo, solcuyum diyorsun, pankart açıyorsun, direniş diyorsun, sonra bu kadar bencil davranıp 'benim param yok ondan taş atıyorum' gibi angut bir açıklama yapıyorsun. bu mu lan senin 'sol' dan anladığın. sakal uzatıp, yüzünü gizlemek ve oraya buraya taş atmakla 'sol' cu olunmaz be canım. aç biraz kitap oku. 'das kapital', 'the communist manifesto' okumakla 'sol' culuğun temelini kavrayamazsın güzelim, ancak fikir sahibi olabilirsin. ama siyasi görüşünün, görüş olarak kalması senin siyasetten anladığını göstermez. senin açtığın 'sol' cu pankartın taaa arouna kone lan. cadde'de che tişörtü giren tikky kız ile tikky oğlandan ne farkın kaldı şimdi senin?
bu arada show haber de polis tarafından yüzü morartılmış güzel solcu kıza selam ederim.
bir avuç denyonun bir çuval inciri piç etmesine alışmış olmaktır. çok derin bir temizlikten sonra gerçek anlamını bulacağına inanıyorum sol kesimin. ama bugün olduğu gibi ipini koparan dingiller yaptıklarını sola malederse işleri zor. açın lan solun önünü.
sağ ve sol kavramları ülkemizde din ile yoğurulup piyasaya öyle sunulmuştur dolayısıyle "türkiyede sol kavramı" şeklinde kırmızı kalemle başlık atıldıktan sonra incelenmesi gereken durumdur.
çölde bahtsız bedevi olmaya benzer. solcu özgürlükçüdür ama türkiye solcuları özgürlükçü olmayı reddedip yasakçı sistemin safına geçmişlerdir dolayısıyla insanların inançlarını kısıtlayan bir sistemin bayrağını taşıyanların din düşmanı olarak gösterilmesinden daha doğal bir şey yoktur.
çoğu insanın solcu diyince allah kitapla işi olmayan insanlardan bahsettiğini sanması gayet üzücüdür. 60 yaş üstüne sor komünist diye, bırak mna kodum ateistlerini der sana.
napsın anadan babadan görme, kahvede duyma, açıp iki sayfa kitap okumayan zihniyetin beyin sarmallarının bulunduğu kafatasının daha aydınlık olması beklenemez zaten.
