dildeki karman çorman ortam birinci etken. zira; bir tarafta öztürkçeye abanan felsefeciler varsa, diğer tarafta osmanlıca terminolojiye yüklenenler var. ikisinin bileşimini hiç konuşmuyorum bile. tanzimat dönemindeki tartışmalara bakılırsa, bugünkünden çok daha hararetli bir felsefi ortam olduğu görülür. o dönem entelijansiyenin kullandığı dilde bir birlik de söz konusuydu zaten. kimi bakımlardan güdük kaldı o tartışmalar ama sonrasında cumhuriyetin kurulmasına kadar olan yolu açtı.
ikinci etken ise batı-merkezlilikle, doğu-merkezlilik arasında salınmak. sanki ikisinden birini seçmek zorundaymışız gibi davranılıyor. oysa türkiye'nin konumu iki dünyaya da açılmayı sağlayacak imkânlara sahip. bizde ya aşırı bir batı sevgisi görülüyor ya da bu batıyı alt etmeye dönük bir doğulu mağrurluk sergileniyor.
bunlar dışında türkiye'de siyasetin çok üst bir konumda algılanması da bir etken sanırım. tabii politika anlamında olan siyaset daha çok revaçta olan. toplumun kalburüstü kesimleri entelektüel üretim yapmaktansa, genellikle gündelik çıkar oyunlarını tercih ediyor. bunun için de felsefeye gerek yok zaten. hatta felsefeden hepten vazgeçmek bu aşamada birinci şart haline geliyor.
nihayet devletin düşünceye verdiği öneme geliyor sıra. her şey de burada düğümleniyor. düşünmenin lüks olduğu bir memlekette doğal olarak felsefe de gelişemiyor.
üzerine aylarca tartışılacak bir konu ama en temel neden dil sorunu gibi görünüyor. felsefi terim üretme açısından bir kısırlık yaşadığımız apaçık ortada.
"sen düşünme denileni yap" mantığı olduğundan. memurda olsan aynı, askerde olsan aynı, işçide olsan aynı. 1-2 düşünen var, onlar karar verir sen uyarsın. buda keçi gibi olduğumuzdan. keçi gibi diyorum ki hep "koyun" diyenlerden farklı olmak için.
hele de çoluk çocuk yaptıktan sonra bu işlere girersen döverler adamı.
sen kapitalizmin var olduğu bu dünyada para kazanmak zorundasın; ha yok ben dağlara tepelere çıkar ve bir Nietzsche klasiği olarak üst insan olmaya ömrümü adarım diyorsan buyur yaşa felsefeni dibine kadar ve utandır hepimizi.