tabii olmadığım için nasıl bir şey olduğunu bilemeyeceğim ama en azından bir erkek açısından durumun vahimliğini yine de anlatabilirim sanırım...
bir erkek düşününce şöyle, ailesi(karısı, kızı vs.) olan, hiç de iç açıcı değil vaziyet ne yazık ki bu konu açısından.
dediğim gibi adamın karısı-kızı kim bilir kaç defa -bir şekilde- tacize uğruyordur her gün. nedenine artık ekonomi mi dersin, yoksa en genel ve doğru olanı eğitim mi dersin bilmiyorum ama; yok mu sanki trafikte, işte, yolda, okulda vs. her an laf atmaya hazır, rahatsız eden, hiç değilse bile göt meraklısı sayısız maganda? var işte bunlar! aynı durumu kendi açısından düşünmeden yoksun aç bir sürü ...
o halde adam ne yapsın şimdi? 24 saat karısının-kızının, ya da kadın olan yakınlarının peşinden mi koşsun, kollasın?
öncelikle : yazdım ve başlığı küt diye buldum, aferin sözlük.
sonralıkla bir hikaye;
sabahın kör vakti, yeni okula başlamış bıcır bir kız çocuğu, sırtında, kendinden ağır bir çanta ile yürümekte. okula gidiyor. yaklaşık on metre ilerisinde ise ortaokula giden bir ablası, gayet görevinin bilincinde yürüyor. bıcırımız, yalnız. önde yürüyen, tanımadığı, ablasını görüyor. çantasının ağırlığına bakmaksızın o na yetişmek için hafif depar atıyor. nihayetinde o na yaklaştığında hızlı adımlarla yürümeye başlıyor. 1-2 metre gerisinden takip ile okuluna revan oluyor. artık güvende! bugünü de kazasız belasız atlattı!
bıcırımız, depara kalkmadan önce, yaklaşık 5-6 metre gerisinde kepçe kulaklı iki erkek çocuğu şakalaşarak okula gidiyorlar. ne bir telaş, ne bir korku. sıradan bir gün, kaza yok bela yok.
daha küçük yaşlarda bile paranoya ile büyüyen kız çocuğumuz, her aldığı nefesi kar sayıyor. ona verilmiş bir lütuf bu sanki. erkek çocuk ise umursamaz, nasılsa dünya onun, kim ona zarar verebilir ki, olsa olsa o zarar verir.
kız çocuğu ile büyümüşü arasında fark yok, aynı paranoya, namus, iffet, ar, haya arasında salınıp duruyor. orospu damgası yememek için yapıyor her edasını.
erkek çocuğu ile büyümüşü arasında fark yok, aynı aymazlık, aynı eeeeahhh edaları. kendisini reddeden kıza istediği zaman orospu diyebilme hakkı her daim cebinde.
haşiye: işbu yazı eril bir türk tarafından klavyeye alınmış olup, ilk elden alıcıya iletilmiştir. yıldız tarihi : 2008
buz pistinde düşersin;en az 5 el uzanır.
okul bahçesinde ağlarsın(neden ağlanır uluorta bilmem) en az 10 kişi mendil uzatır teselli eder.
nette sadece cinsiyetini belli edersin.popüler olursun.
biz ki ağlama ihtiyacımızı yanlız gidermeye çalışırken;
hiç de adil değil..
türkiye'de erkek olmaktan daha da kolaydır.
iş yerinde ,yolda ,evde ,sözlükte dahi potensiyel seks objesisindir. insanların gördüğü sen değilsindir senin etindir. istediğini giyemezsin istediğin gibi eğitim ogretimden faydalanamazsın, iş yerinde terfi aldığında kesin patronla yatıyordur derler. istediğin gibi içip dağıtamazsın istediğin erkekle birlikte olmazsın istediğin gibi kahkahalar atamazsın cünkü sen kadınsındır edepli gülmek zorundasındır. sevmeye de hakkın yoktur senin yaşamaya da.
"ben bunla istesem kırk defa yatmıştım" savunması(!)nın hem bahsi geçen kişisi hem de söylenileni olabilmektir.
ikisi de illa ki bir şeyler paylaşılan bir kadındır ve de kadın olduğu için baştan suçludur.
sabah 9'da seda sayan ile güne başlayan akşam 19 da esra erol ile tv yi kocasına devreden hemcinsim. yahu bütün gün tv seyretecene süslü püslü giyinip kocayı yatağa çekmek varken. ama dil desen maşallah iki metre..
batı ülkeleri dediğimiz avrupa devletlerinde durum farklı değildir aslında, nasıl mı?
avrupa ülkelerinde bireyler cinselliğe 12 yaşlarında başlıyorlar ve bu durumu her ne kadar aileleri istemeselerde pekte sorun etmiyorlar. orda ''taciz'' istenilen, istenildiği için yaşanan duruma dönüşüyor, yani taciz edecek kişiyi bulmak zor, çünkü gerek yok, zaten taciz etmeye de gerek yok.
doğu ülkelerinde buna türkiye de dahil durum böyle değil nitekim iffet ve namus her zaman önemlidir. önemli olması da gerekmediktedir. hal böyle olunca insanlar biraz daha saldırgan hale geliyorlar, bunun sebeplerinden biri ise şudur; ergenlik çağı gelen erkek için bir kızla ilişkiye girmek zordur, doğu ülkelerinde. yaş ilerledikçe kanı kaynayan ve doyumsuz olan erkekte kendisini tatmin etmek için ''taciz'' yoluna baş vuruyor.''maganda'' olup çıkıveriyor, bu yüzden doğu ülkelerinde kadın olmak zor. gelişmemiş beyinler, cehalet, mahalle baskısı gibi nedenler kadın olmayı iyice zorlaştırıyor.
aslında kadın her yerde kadın, bunu türkiye ya da başka ülke diye ayırt etmek gerekmiyor. sadece toplumsal yargılar farklı. kadınların değerini anlayabilmek bir çözüm olabilir. bir hadis ''cennet anaların ayağının altındadır'' der, yani bir kadının. giderek artan cehaletin bir sonucudur, kadınları ''cinsel obje'' olarak görmek.
annelik duygusunu tatmak, evlat sevgisini tatmak, erkeklerden daha fazla değerli olmak, cinsel obje olmamak, melekler statüsünü yakalamaktır.
(bkz: aşağılayıcı başlıklar)
tanıl boranın "analar, bacılar, orospular: türk milliyetçi muhafazakar söyleminde kadın" başlıklı makalesinde, zannediyorum ki bu güne kadar en iyi değerlendirmelerden birinin yapıldığı konudur.
sürekli çifte standarta maruz kalmaktır.
her hareketinin altında bir anlam aranmasıdır.
erkeğin rahatça yaptığı şeyleri yapamamaktadır.
rahat yaşayamamaktır.
mağdurken daha da mağdur edilmektir.
Yere düşüp kafanı kırdıktan sonra kanlar içinde yatarken en yakınının sana yardım etmekten önce açılan bacaklarını kapatılması olayını yaşayan kadın olmaktır.
zaten daha hayatı anlamaya çalışırken başlamıştır karar.
çocuk aklılla hayatını zorlaştırana kızılır, ya da onun gibi olmaya çalışılır.
makbul gören neyse ya onu değiştirmeye ya da onun gibi olmaya çalışırsın.
muhafazakar bir ailedenseniz rahat olan kızlara ''kaşar, orospu'' dersiniz, içinizi rahatlatmak için, onların iç trajedilerini, acılarını hesaba katmadan.
Daha rahat bir ailede yetiştiyseniz ya '' bunlar da namuslu gezinip orospuluk yapıyo'' ya da ''ne ezik kız'' falan dersiniz.
bu kafa karışıklığına ergenlikte bin fazlası eklenir.
sonra türk kızının ne kadar gerizekalı olduğuna dair başlıklar görürsünüz sözlüklerde.
ya sinirlenip cevap yazmaya çalışırsınız ya da gene sineye çekersiniz, anlayamadığınız, yine de heyecan verici olan hayatı, dünyayı, ülkeyi..
türkiye'de kadın olmak kadınların kendi yarattıkları çelişkilerle zaten pek de iyi olmayan durumları beter hale getirmeleridir. orta yaşlı bir kadına otobüste yer vermezsiniz, saygısız olursunuz. aynı kadına teyze dersiniz münasebetsiz olursunuz zira kendisi teyze olmayacak kadar genç, otobüste yer verilmesi gerecek kadar yaşlıdır. .
