Bazen çok kolay, bazen çok zor olandır.
Kendi açımdan düşüneyim. Kendi başıma yapabileceğim hiçbir şey için yardım istemiyorum. Yüküm azalsın diye birilerine iş yıkmıyorum. Dişiliğimi kullanıp insanları etkilemeye çalışmıyorum. Kimseye hesap kitlemiyorum. Valizim çok ağır yardım et diye bir kere bile bir erkek arkadaşımı terminale çağırmadım.
Özetle etrafımda gördüğüm birçok kız tipinin yaptığı gibi hayatı kendime kolaylaştıracak zayıf kadın imajını yaratmıyorum. Kızlar bunu yapıyor ve hayatları bu açıdan çok kolay. Ben kendi kendime hayatı zorlaştırıyorum. Bunun üzerine bir de arada taciz olayları oluyor. Huzurla ve korkusuzca gece dışarı çıkamıyorum, en geç on ikide eve dönüyorum ki on iki de ekstrem durumlarda oluyor, sanırım yaklaşık bir senedir en geç onda evdeyim.
Ha bu arada lisedeyken bordo berelilere hayrandım. Hiçbir zaman bordo bereli bir sevgilim olsun istemedim, ben bordo bereli olmak istedim. Çünkü ben türk kızıyım, türk kızı savaşçıdır düşüncesini temel alarak böyle düşündüm. Fakat ülkücü geçinen arkadaşlarım "elinin hamuruyla" diyerek bu sadece hayal olan düşüncemi aşağıladılar. O kadar tuhaf geldi ki, savunmaya bile geçmedim. Feminist değilim ama ülkedeki islam kültürünün getirdiği erkek baskın kadın çekinik zihniyetten rahatsızım. ikisi de baskın olabilir, olmalı. Zaten erkeğin doğası baskınsa güçlü kadın bunu yadırgamaz. güçsüz, özgüvensiz erkekler güçlü kadınlardan korkar ve onları susturur, işte islam kültürü.
Mesela Benim için hayat zor Türkiye'de kadın olarak çünkü ben ayrıldığım adamın nafakasıyla yaşamayacak kadar gururluyum. Sırf bir erkeğin parasına muhtaç olmamak için yıllarca çalıştım. Kolay yoldan bir bölümde okuyup tıpçı koca bulma hayaline kapılabilirdim. Ama yapmadım. Zoru seçtim.
Neyse çok uzattım. Demem o ki Ben ve benim gibi kadınlar için Türkiye'de hayat zor.
Ama bence ben ve benim gibi kadınlar daha tatminkar ve daha mutlu.
Böyle güçlü olmak çok güzel kızlar.
Gelsenize. Ama gelemezsiniz, siz kafede üzerinize şal alıyorsunuzdur şimdi. Zayıf görüneceksiniz ya hani..
sokakta tek başına yürümek zordur. gözümle gördüm. kaldırımdaki kıza kaç tane araba korna çaldı.
ama şöyle de bir durum var;
iş başvurularında hep tercih sebebi oluyorlar. üniversite mezunu erkek yerine, lise terk kız alınan firma biliyorum.
hijyenik ped aldığında kasiyerin utana sıkıla siyah poşet ya da gazete kağıdı araması gibidir Türkiye'de kadın olmak.
sen doğalından utanmasan da birileri senin yüzünden utanır.
kimseyi utandırmamalıyım, görevim bu. başkaları için yaşıyorum ya ben; dikkatli olmalıyım göze batmamalıyım saklanmalıyım belli etmemeliyim. kadınım ya hassas olmalıyım, aklım ermemeli ve gücüm yetmemeli. susmalıyım. zarar görsem de susmalıyım. evlenirsem bir daha ailemin evine dönmemeliyim. çocuklarıma bir şey olsa bile susmalıyım, onları da susturmalıyım.
bazen de pozitif ayrımcılık hoşuma gitmeli. erkek eve ekmek getirmeli mesela. erkek o!
aksi olur mu hiç?
elalem ne der?
başkası için yaşıyoruz ya biz...
her iki cinsiyetin de ciddi sorunları var ülkemizde.
kendi kendimizi tükettik.
"Türkiye'de bir kadın olarak" yaşadığım sorunları düşünüyorum da filmlerin dahi anlatmaya çekineceği onca şeyi o kadar sakin atlattım ki 1 saatlik bir şokun sonucunda hemen toparlandım her seferinde. Sanki her gün yaşıyormuş gibi evet çünkü her gün yaşıyoruz. Her gün eve tedirgin giriyoruz, taksiden bir sokak erken iniyoruz, her gün bir şeyi giymeden önce ayna karşısında defalarca kez düşünüyoruz, akşam dışarı çıktığımızda acil arama hazır bir şekilde telefon elimizde yürüyoruz, sürekli yolumuzu değiştirmek zorunda kalıyoruz, suratımız asık, kaşlarımız çatık, başımız dik hergün mücadele ediyoruz. Sapığıyla, eski sevgilisiyle, eski eşiyle, sokaktaki magandasıyla, babasıyla, abisiyle, dayısıyla, amcasıyla, eşiyle... Kısaca erkek terörüyle! Bu ülkede kadınlar her gün birileriyle savaşıyor. Savaşırken bunu yadırgamıyor. Ölümle burun buruna geldikten bir saat sonra kalkıp güle eğlene sohbet edip kitap okuyabiliyor, gezebiliyor, bulaşık yıkayabiliyor. Çoğumuz bunu "nasılsa bir şey yapılmıyor." diyip ihbar dahi edemiyor. Bu alışılmışlık için dahi olsa bu ülkeyi affetmeyeceğim.
Paran varsa kolaydır. Yoksa zordur. Aslında kadını erkeği yok türkiye de paran yoksa herşey zordur. Herkes herşeye karışır. Giyiminizden , arkadaşlarınıza kadar. Güç ve para kimdeyse o mutlu olur kadin ya da erkek farketmez.
Buna yaşadığım bi olayla cevap vereyim. Dün akşam kız kıza eğlenmeye çıkmışız,dönüşte taksi bekliyoruz çıktığımız yerin dışarısında sonra sayısız eskort evladının bakış,360 derece kafalarının dönüş ve laf atışlarına maruz kaldık. Ben sinirli ve bulunduğum kız grubunda bi tık daha koruyucu modelde olduğum içim o itlere karşı susmadım,geri cevap verdim. iyi yapmışım hatta keşke plakalarını alıp şikayet etseydim, gerçi hangi birini ediceksin amk 10 tane araba geçti. Neyse olayın özü zor,itle serseriyle uğraşmak zor.
Tamam zordur arkadaşlar anlıyorum ben de kadınım valla ama yeter yahu bıktım. Sizce de çok fazla prim kasmaya başlamadınız mı?
erkek olmakta zordur Türkiye'de insan olmak zordur, dünyada yaşamak zor bunun kadını, erkeği, ülkesi yok. Her yer zor ve anlamsız gelir bi yerden sonra.
işin komiği o erkekleri büyüten anneler. Anne olunca değişip oğlunuza öğretmezseniz bu olur. Aman oğluşum aman yavruşum. Madem yaşıyorsun bunları, o zaman çak suratına iki tane. Siz de bu cesaret olmadıktan sonra daha çok kadın çeker.
ek iş için part time iş ararken sanılanın aksine işini ciddiye alan iş verenle değil,
her fırsatı değerlendirmeye çalışan amsalaklarla muhatap olmak demektir:
itiraf etmek gerekirse erkek olmak yerine çok güzel ve seksi bir kız olsam bu enayi sürüsünü ben de sömürürdüm. düşünün şimdi lüks bir evde götümü devirip huzur içinde uyuyordum. o yüzden paralı erkek arayan kadınları yadırgamıyorum çünkü ülkede aptal çok.
Zordur, Türkiye'de kadın olmak.
Neden mi?
Bir anne olarak erkek çocuğunu, bir sevgili eş abla kardeş olarak erkeği eğiten ve onun gelişimine katkı yapan kadınların eserleri ortada.