fazlaca sığdır.
inanan kesim dinsiz olarak görür hepsi değil tabi, inanmayan kesim ise felsefenin ölü olduğunu, hatta bir fikir bile olmadığını savunur, tabi bunu söylerken felsefe yaptığının farkında olmaz.
felsefeci olmak ülkemizde saçları kazıtıp, marjinal bir sakal bırakıp, arada gitar çalıp, boş boş takılmak olarak algılanmıştır kanımca. çünkü tanıdığım, gördüğüm birçok felsefe menzunu insan bu tipte olup felsefeyle yakından uzaktan alakaları olmayan insanlardır.
hiç olmayan anlayıştır. eğitim kültürü oturmamış, okumayı hiç sevmeyen, gazetelerin resimli ve spor sayfalarıyla ilgilenen bir toplumda gelişmesini bekleyebileceğimiz en son anlayıştır kanımca. ekonomi ile doğru orantılı hareket ettiğini ifade edebileceğimiz bir anlayıştır. refah seviyesi yüksek toplumlarda, düşünsel aktivitelerin daha yüksek olduğu gözlemlenir. zira geçim sıkıntısı derdindeki bir insandan veya karnı aç bir insandan felsefi-edebi eylemler beklemeniz halinde kafanıza sert bir cisim yiyebilirsiniz!
toplum istemedigi icin sinirlidir. Toplum bilgiye onem vermez kazandigin paranin miktariyla ilgilenir, toplum isine gelmediginde ya da basini agirttiginda soru sormaz. Felsefe yapan insani toplum orta boylu, top sakalli, uzun araliklarla yikanan kufurbaz bir ateist olarak gordugu icin gelismeyecektir. Oysa sokratesten egiltim alan platon idealar dunyasindan bahsederken tek tanrili inanc sistemini anlatmistir.
felsefe yapmak dinsizliktir, önyargısıyla nereye gidilebilir ki? Oysa felsefe bu topraklara ne kadar yakın bir coğrafyada ortaya çıkmıştır. O derecede bir yakınlıktan şu anki uzaklığa... Hayret edilecek blr durum.
olması çok da gerekmeyen anlayıştır, hz. Muhammed dünyaya ışık saçan bir medeniyet kurarken felsefeye gerek duymamıştı. Felsefe batı medeniyetinin temelidir, bundan dolayı evrenselliği yoktur.