Bir yerde bir kavramın kullanılıyor olmasının o yerde o kavramının içeriğinin de olması anlamına gelmediğini iyi tarif eden mahalle ağzı tabiri. Buna nereye çeksen gider streç kavramlar demek de mümkün. Kullanıldıkça anlam kayması yaşayan kelimelerin başında demokrasi gelir. En radikal tabirdir. Kullanıldığı oranda yoktur. Ondan sonra kültür gelir. Lütfen gelir, milli gelir. Evet evet milli gelir sonra. Miili bildiğimiz baklavaya bile Yunanistan'ın talip olduğu, bilgi teknolojileri gereği kapalı ve özerk bütün alanların şeffalaşmak zorunda kaldığı küresel çağda milli kavramı da dilimizden düşmeyen bir kavramdır. Ha bir de devrimci kavramı var. Söylendiğinde akan sular durur. Hatırlamasaydım da yazmasaydım dediğim kelime. Sözümona BDP'liler, CHP'liler, iP'liler, TKP'liler, ÖDP'liler, EMEP'liler, ESP'lilerle birlikte ülkede ulusalcı, sosyal demokrat, komünist, tepeden inmeci, milli demokratik devrimci, işçisi, lumpeni, ezileni, orta sınıfı, kapitalisti, beyoğlu müdavimi herkes devrimci. Herhangi bir zamanda, herhangi insani bir amaçla asla yan yana gelmeyecek, aksine birbirinin kuyusunu kazmakta mahir olan bütün kesimler devrimci olarak adlandırır kendilerini. Devrim devrim olalı devrimcilerden bu kadar çekmemiştir herhalde.
türkiye de boku çıkarılan kelimeler daha çok içi boşaltılmaya çalışılan kelimelerdir kanımca . misal laiklik ülkemizde boku çıkartılarak başörtü davasına dönmüş ve koca kavram küçücük bişeye dönüp boku çıkmıştır . aynı zamanda sevgi denen şey tv dizilerinin üstün uğraşıyla böyle sadece kız-erkek arasında olan bişey gibi gösterilip içi boşaltılmış ve boku çıkarılmıştır.