yine güldüren bir abdullah gül açıklamasıdır. frankut kitap fuarının açılışında konuşmuş ve söylemiştir. yasaklanan oyunları, filmleri, kitapları, kapatılan gazeteleri, engellenen siteleri bilmesine rağmen böyle yalan açıklamalarda bulunması kendisini komik duruma düşürmüştür. hele ki sadece dergi satıyor diye gözaltına alınıp, cezaevine yollanan ve gördüğü işkence sonrası hayata gözlerini kapatmış birisi var iken..
pipisi açık diye en ünlü mimarların yaptığı eserler birileri tarafından "böyle sanatın içine tüküreyim" denilerek belediye depolarında çürümeye bırakılmıştır. böylece türkiye "heykel çürütme" sanatının öncüsü olmuştur. böyle özgür sanatın içine tükürülmelidir.
abdullah gül'den büyüklere masallar tiyatrosunun devamıdır. geçtiğimiz günlerde ilk perdesinin mehmet ali şahin tarafından oynandığı oyun, türkiye'de çok beğenilince yurtdışında da oynandı. yalnız kapatılan gazetelerin, devrimci sitelerin, yasaklanan oyunların, toplatılan kitapların, yayını aniden durdurulan televizyonların ve kendilerini eleştiren aydınların hakarete uğramasını görünce insanın kendisine "yahu bizde uzayda yaşıyormuşuz." diyesi geliyor.
güldürürken düsündürür aynı zamanda. bu cumle soylenirken icten ice bir gülme varmıdır yoksa tamamen saf duygularla mı söylenmistir; iste orası biraz mechuldur.