bugün

ikiside bizim tarihimizdir. lakin, bu gidişle türkler ve diğer kardeşlerimiz çerkesler, arnavutlar, lazlar, gürcüler, boşnaklar, ve diğer adlarını anımsayamadığım balkan, kafkas ve hatta ortadoğu kökenli kardeşlerimiz(kürtler hariç) önümüzdeki 20 yıl içinde yeni bir anayasa ve yeni bir ülke kuracaklarına inanıyorum. böyle gitmeyecek görünüyor.
aslına bakıldığında türk devleti 2000 seneden beri değişik isim, büyüklük ve etnik yapıyla devam etmektedir. ne yıkılan vardır ne batırılan.
17. yy ın sonundan itibaren osmanlı tarihi ve soğuk savaşın başladığı 1945 ten itibaren türkiye cumhuriyeti tarihi gözönüne alınırsa iki fotokopi görürsünüz. ikisinde de son derece onursuz, dıştan güdümlü, batıya endeksli, bağımsızlıktan kesinlikle uzak bir tavır. dışa bağımlı oldukça kendi değerlerinden namahrem gibi utanma, batılıları taklit etme, onlar gibi davranma,giyinme. uygar olmanın batılı ya da doğulu olmaya dayanan bir coğrafi şart olmadığını bir türlü anlayamamamız.ve bu yüzden geri kalmışlığı doğulu kimliğimize bağlayıp bunu sırtımızdan atmaya uğraşmamız.

sonuç: söylediğim iki dönemin ortak özelliği olarak ne doğulu ne batılı olabilmemiz,kimliksiz kalmamız.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar