bugün

"diktatörlüğe giden yollar" başlıklı dünkü yazısında bir siyasinin eğer denetim olmazsa nasıl diktatöre dönüşebileceğini yazan radikal yazarı. bu da yazısının tamamı:

"Ergenekon davasını yürütenle-rin niyeti bu olmasa bile bu dava gittikçe 28 Şubat'ın rövanşına dönüşüyor sanki. AKP'li politikacı kalkıp konuşuyor: "Bu memlekette 40 yıl süreyle namaz kılanlar, oruç tutanlar, dindarlar fişlendi. Şimdi de biz sizi fişleyeceğiz!"

Yaratılan ortam bu!

Sanki birileri intikam peşinde!

Oysa son derece ciddi suçlamalar var. Bu suçlamalar gerçekse, suçlular cezalandırılmadır. Ama yaratılan bu ortamda kimin suçlu oldu olduğunu saptamak zor.

Ve bu kargaşada Anayasa'yı değiştirme girişimi gündeme geldi. "Böyle giderse Türkiye yargıçlar tarafından yönetilen bir ülke olacak" endişesi var.

Bence bu yapay bir endişe ve zorlama bir bahane. Türkiye ve Osmanlı, tarihinin hiçbir döneminde yargıçlar tarafından yönetilmedi. Fakat asker veya sivil diktatörler tarafından çok yönetildi!

Bugün yargının, yürütme ve yasama üzerinde belirli bir denetim gücü varsa, bu güç, 1950'lerde sivil bir baskı rejimi kurmak isteyen DP'nin yaptıklarına benzer girişimleri engellemek için konan
kurallardan ve kurumlardan kaynaklanmaktadır.

Şimdi AKP bu kural ve kurumları kaldırma, etkisizleştirme veya kendi denetimine alma peşindedir.
"iyi ama Erdoğan iyi niyetlidir, böyle şeylere meydan vermez" diyenler olacaktır. Siz hiç kötü niyetli bir diktatör gördünüz mü? Bütün diktatörler iyi niyetlidir. Onları kötü yola düşüren şey, denetim eksikliğidir! Yargı denetimi, yasama denetimi, basın denetimi yoksa veya zayıfsa, potansiyel bir diktatörün adım adım fiili bir diktatöre dönüştüğünü görürüz. Bu süreç o kadar doğal işler ki, çoğu kez diktatörün kendisi bile farkına varmaz!

Erdoğan'ın son birkaç gün içinde söylediklerine bakın, neden böyle düşündüğümü anlarsınız. "Köşe yazarlarını tehdit etmek üzere" gazete patronlarını göreve çağırıyor! Henüz diktatör değil, bir de diktatör olsa neler yapmaz köşe yazarlarına! Ama bu sözleri Erdoğan'ın diktatörlük potansiyelini gösteriyor sanırım.

Erdoğan'ın bir başka isteği: "Partilerin kapatılması kararını Meclis versin" diyor! Yani iktidar partisi olarak AKP, muhalefet partilerinin kapısına kilit vurabilecek!

Kusura bakılmasın ama, bu kadar yetkiyi diktatörlere bile vermezler!
Ve bu kadar yetkiyle donatılmış insan diktatör olmayı düşünmese bile, bir gün bakar ki çoktan diktatör olmuş bile!

bu da yazısının linki: http://www.radikal.com.tr...ate=&ArticleID=983157