kurban bakar, araba gelir..
kurban bakar, araba gelir..
ışıklar, gözbebeğini küçültür..
siz osurursunuz izlerken, çünkü bilmenin verdiği heyecanın yan etkisidir bu..
sonra kurbana araba mı yoksa kamera mı çarptığını anlamadan, izlemeye devam edersiniz.
en dandik sahnelerinden biri "dönüş" filminde geçmektedir. alamanyalara giden kadir abimiz*, oradan bir sarı tosbağa* almıştır. tabi yanında da sarışın alaman garısı. türkan ablamızda* köyceğizde beklemektedir bizim çapkın ve bıçkın delikanlıyı. sonra o sarı tosbağa uçurumdan uçar. tabi uçan oyuncak arabadır. ama oradaki giren müzik bütün duyguları yaşatır. * (hatırlamayanlar için bir parça hatmi çiçeği)
daha çok arabanın kurbana değil de kurbanın arabaya çarpmasıyla sonuçlanan sahne.ve arabanın hızı ne olursa olsun kurban önce arabanın ön camına doğru bi kapaklanıp daha sonra önüne düşüverir,action hastanede yaşlı beyaz saçlı bi hekimin umutsuz bakışlarıyla devam eder gider.
genelde çarpma anı gösterilmez sadece arabanın uzaktan geldiğini amacının ne olduğunu anlayıp "he bu göt buraya çarpacak kesin" diye düşünüp görürüz, yalnız gelen arabayla haşat olan arabada herhangi bir benzerlik olmaması muhtemeldir daha sonra farklı bir arabanın haşat olduğunu görmek mümkündür.