acilen kapatılması veya artık film çekilmesinin yasaklanması gereken rezalet sektör. bollywood ile bile yarışamıyorken çıkan yeni saçma komedi (?) filmleri il birlikte (recep ivedik, cumali ceber, oha diyorum, ayla vs.) çıtayı iyice düşürüyorlar.
Ucuz, hiç güldürmeyen boktan komedi filmleriyle dolu sinema. En azından ucuz aksiyon ya da macera filmleri yapılsa ama yapılmayacak gibi. izleyiciler 2 milyonluk komedi filmlerine 40 milyon kazandırırsa olmaz o iş. Recep ivedik 50 bile çıkar böyle izleyici varken.
türk sineması hakkında artık şöyle düşünüyorum; Yeni Türk sinemacıları, çok iyi Amerikan filmleri yapıyorlar.
Yeşilçam gerçekten, tarihte ve kötü televizyon kanallarının gündüz programlarında kalmış bir ceset.
Yeni kuşak, reklam sektöründe de aldığı teknik eğitimle, kamera kullanmayı, dekupaj ve montaj yapmayı öğrenmiş. Filtreyi öğrenmiş. Sesi, ışığı öğrenmiş. Tempoyu, ritmi öğrenmiş. Mustafa Altıoklar filmleri hariç, oyuncu seçmeyi ve yönetmeyi de öğrenmiş.
Çok açık seçik iddia ediyorum: Bu çocukların çektiği "B serisi" filmleri hiçbir Amerikan filminden daha aşağı kalmıyor.
Gecekondu çemişlerinin parasını almaya yönelik "faşo" film ve dizileri bile iyi çekiliyor...
Birtakım şekilsiz morukların birtakım fıstık gibi genç kızları cayır cayır kestikleri "teen slash" denilen "yeniyetme korkusu" filmleri bile yapılıyor ve de iyi yapılıyor ha...
Fakat iş "A serisine" gelince, orada cortluyorlar.
Sanat filmi niyetine çektikleri;
ya "istanbul hamamlarında ve Tellak Cengiz'in kollarında öz benliğini bulan" italyan yumuşaklarını anlatan filmler,
ya da "küçük birer Orhan Pamuk olabilmek amacıyla" kaçak PKK militanlarının "sorunlarını irdeleyen" filmler.
azıcık içerik arayınca da kimlik bunalımı ve uyuşturucu kıskacında kalmış "Alamancı sanatçılarımıza' dönmek zorunda kalıyoruz...
Haa, bir de "üvey babasının" etkisi altında kalıp solculuk yapmaya heves edenler ve filmlerini iki seksen yatıranlar tabii...
Çok iyi "zanaatkar" var, büyük sanatçı yok.
Çünkü kafalarının içinde bir şey yok.
Çünkü "politikasız" büyüdüler. Hepsi Amerikan çocuğu oldu. Amerikan sanatçıları gibi, söyleyecek laf bulamıyorlar, işi esnaflığa döküyorlar.
Örneğin memleket kum gibi eşcinsel sanatçı kaynıyor, fakat bir tek Petro Almodovar çıkaramadık anasını satayım!
"Hoş ve boş" çocuklar bunlar, eserleri de "hoş ve boş" kalıyor.
Dönüp, son yirmi yılda müthiş bir patlama yapan ispanyol sinemasına baksalar ve kaç korku filminin yanı sıra ispanya iç Savaşı'nı şu ya da bu yönüyle ele alan kaç da tarihi film yapıldığını görseler örneğin...
Azıcık okusalar, azıcık ayakları yere ve Türkiye'ye bassa... Vurup geçecekler, geçemiyorlar, kalıyorlar. tam patlama yapacak gibi oluyorlar bir bakıyorsun ellerini yüzlerine bulaştırmış oluyorlar.
Ama çıkacak. Ben umutluyum. Bu kuşaktan değilse bile, bir sonraki kuşaktan mutlaka çıkacaktır...
Bu yuzyilda teknoloji mukemmelken nasil bu kadar geri aklim almiyor. Adamlar 1960larda, 1980 degil 1990 degil, tam 1960 yilinda psycho gibi bir efsane ortaya cikarmisken bizim neden hala bunu yakalayabilecek bir eserimiz yok. Gecenlerde can sikintisindan tv de dolasirken deccal diye bir filme denk geldim ve korkutmaktan cok guldurdu. Fakat bir alfred hitchcock un 50 sene evvelki filmlerinde gerim gerim gerilirsiniz. O zamanlar kameralar desen iyi degil, teknoloji desen pek gelismis degil fakat nasil oluyorda bu kadar guzel filmler yaratabiliyorlar ve biz nasil oluyorda hala kalitesizlikten ödün vermiyoruz? Artik turk sinemasi dendiginde gulunc korku filmleri veya kaba recep ivedik ler gormek istemiyorum. Adam gibi yonetmenler yetissin, sirf zengin diye yonetmenlige kalkismasin kimse veya sirf vucut-tip var diye vasifsiz oyuncular bu sektorde yer bulmasin. Hoolwood tarzinda filmler cekilsin demiyorum, en azindan şu an icin bu mumkun degil, ama bir 1960larda cekilmis film kalitesinde filmler olsun.
55-80 arasında sağlammış. *
fakat banu alkan filmleri, ahu tuğba filmleri,arabesk filmleri, emrah filmleri, nuri alço filmleri vs yüzünden düşüşe geçmiştir.
90'larda ise sevda demirel ve hande ataizi filmleri hakimmiş. *
90'ların sonunda erkan can, uğur yücel, şener şen, özkan uğur, cem yılmaz ve cem davran gibilerle toparlanmıştır.
2000'lerde yapmış.
2010'larda ise idare eder konumda kalmıştır.
yine de eski havasını bulamamıştır. *
Kendini giderek geliştiren ve yenileyen sinemadır. Son zamanlarda korku ve komedi tarzının çok iyi seviyelere geldiğini söylemek mümkündür. Eleştiri yapılacak olursa dublaj işine değinmek gerekir. Yabancı filmleri seslendiren dublaj sanatçılarımızın, bizim sinemalarda da seslendirme yapması kaliteyi artıracaktır.
siyah beyaz film kuşağının izlenme keyfi daha yüksek olan sinemadır. daha sonraları sinemaya renk geldiğinde, eski siyah beyaz filmlerde görülen o tat, o ruh sanki kaybolmuş gibidir. türk sineması denilince akla, ayhan ışık, cüneyt arkın, kadir inanır, adile naşit ve münir özkul gibi değerli oyuncular akla gelmektedir.
Son on yılda bokunu çıkarmış sinemamsı. Bir film tutmayagörsün 2. 3. ü peşisıra geliyor recep 1 den recep 5 e Oflu hocanın kriptosundan 2. sine 3 üne. Çakallarla dansıydı Osman pazarlamasıydı sikko sikko filmler. Bir de full komedi aq. Bu kadar sığ bi halkı artık osuruktan teyyare sikindirik ucuz komediyle yemliyolar tabi iş kolay aq. Azını geydire geydire ne şivesi olduğu belli olmayan tarzda konuşan bir karakter, enseye tokat göre parmak yaparak kahkaha tufanı koparan bir karakter. Tamamen kâr amaçlı basit projeler. Ama bu halka yakışır devam.
fantastik film üretme konusunda kısır bir sinemadır.
b filmi döneminde betmen, kilink gibi çakma yapımlar üretilmiş olsa da fiyaskoyla sonuçlanmıştır. "dünyayı kurtaran adam" ı da unutmayalım.
ancak bu başarısızlıkların farkında olan ve bu durumu lehine çevirebilecek zeki bir adam da vardı; Hulki saner.
Hulki saner, "turist ömer uzay yolunda" filmiyle "star trek" dizisini ve haliyle fantastik sinemayı tiye almış, aynı zamanda fantastik komedi türünün de öncülerinden olmuştur.
Komik olmayan komedi filmleri ve cinli korku filmlerinden ibaret sinemadır. Tüm suçu bu filmleri çekenlere de yıkmamak lazım, talep olmadan arz olmaz.
Bir on sene daha sabredin benim filmlerimi izlersiniz diyerek latife yapmak isterdim ama böyle paragöz yapımcılar ve sanat anlayışından yoksun, eğitimsiz, kültürsüz kısacası osuruğa ve küfüre gülen bir halk varken bunun şakasını yapmak bile zor.
keşke bugün de senin annen bir melekti yavrum denebilecek kadar sanat kaygısı gütseydi. türk sineması artık hiç yoktan kötü filmler ortaya çıkarabilseydi. insanın sıkıla sıkıla da olsa izleyebileceği bir yapıt ortaya koysalardı da doya doya izleseydik dediğimdir.
sırf üç beş senede bir, eli sikinde dolaşmadan film yapabilen bir senaristin, bir yönetmenin filmi çıkacak da izleyeceğiz diye hala türk sineması diye beni direten alaturka modernlik anlayışım sağolsun. sinema gişelerinde vizyondaki beş türk filminden garanti dört tanesi komedi türündeyse, en ciddiyetli olan romantik dram filminde bile aralara izleyiciyi güldürmeye yönelik saçma sapan diyaloglar, tam türk tipi denebilecek aptalca espriler sıkıştırılıyorsa hala, sinema bitmiş demektir. halk için sanat amacına ulaşmıştır.
halk için olunca böyle oluyormuş yahu dimi. böyle bir ülkede halka yönelik sanatın anlamı budur. gerçi onu da yapmıyorlar doğru ya. afişler biz bu insanları nasıl güldürürüz de salonu doldururuz diye bas bas bağırıyor. bir sinemaya gidince insan pazara girmiş gibi hissediyor kendini. bir taraftan domates, bir taraftan patlıcan sesleri. türk sinemasının da artık pazar yerinden farkı pek kalmamış. teknoloji tarafında beyinleri uyuşturulmuş hayatının en anlamlı dakikalarını instagram resimleriyle avmlerden burger kinglere koşarak geçiren ey nesil. türk sineması sizin eserinizdir.
ne prim yapıyorsa ona yönelen sektördür. küfürlü komedi, seveni çok. çünkü genel izleyici seviyesi böyle. nuri bilge ceylan tarzı; e buna da cihangir tayfası hasta, hatta birkaç numarası var ki avrupalılar da beğeniyor kimi zaman. tabi ki zevkler ve renkler farklı, herkesin hayatına kimse karışamaz. ben bu şekil izlerim, şuradaki bayan o şekil izler. en azından insanlar deniyor, üretiyor, diğerleri de buna değer verip gidip izliyor. deneme gibi yazı oldu. benim de eyyorlamam bu kadar.
