zamanında bir programda (tarihin arka odası) tartışma konusu bir anda amerika'dan gelen misafirine ayasofya'yı gezdiren birinin tuvalet bulamaması yüzünden "ayasofya'da nasıl tuvalet olamaz" ayasofya eleştirileri vs derken konu ilber ortaylı'nın yabancı kelimeler kullanmasına gelmişti.
ilber ortaylı hocaya seyircinin biri programına mesaj atarak embesil demişti. bu mesajı murat bardakçı ilber ortaylı'ya okumuştu.
ilber ortaylı kızmadan "bana neden embesil demiş?" demesi, söylemin nedenini öğrenmek istemesi şahane bir davranıştı.
sonradan ilber ortaylı "ayasofya def-i hacet giderilmesi için yapılmamıştı" diyerek oranın bir dinlenme, eğlence, yemek vb yeri-komplex olmadığına dikkat çekerek kendisine cahil diyene " C'est a dire mal eduqué, illiteré" diye cevap vermişti.
avam dilinde bu çok ağır bir ifadedir.
kullanıcı bu tanımı ıcd babında (International Classification of Diseases - uluslar arası hastalık sınıflandırması) cevap niteliğinde yapmış ise avam'da tıbbi imbécile tanımın bir açıklama-tarifidir.
malum, embesil kelimesinin kökü latince "imbecillus" kökünden gelir. bu latince "imbecillus" fransız'caya "imbécile" ingilizce'ye "imbecile" olarak geçmiştir.
avam dilinde veya argo dilinde (her ikisi de aynı dil değildir) kullandığımız embesil ifadesi ingiliz dilinde "imbecile" değil de fransız dilinde olan "imbécile" kelimesinden girmedir ve fransız dil kaynağı etkisiyle kelimeyi de fransız dili etkisiyle embesil diye telaffuz ederiz.
yani birine avamda zekası yetmeyen, argoda aptal, tıb açısından zeka engelli, hukuk açısından moral idiocy (ahlaki aptallık) vs için kullandığımız embesil kelimesi dilimize fransızcadan girmiş telaffuzunda da bu etkiyi görürüz.
bunu neden anlattım?
ilber ortaylı için embesil diyen ve ilber ortaylı için yabancı kelimeler kullanıyor diye eleştiren (türkçe olmayan, arapça veya ingilizce ya da fransızca kelimeler kullanıyor diyen, osmanlıca kelimeler kullanıyor diyen ki osmanlıca bırakın türkçe olmasını Osmanlıca dil bile değildir) cahillerin kullandığı tanımın fransızca olduğunu bilmemesi gibi bugün de türk kimliği dili tartışması yapılması...
böyle sayısız örneklere bakınca ülke cahiller cenneti olmuş, insanlar cehalette yarışır hale gelmiş.
asıl komik olan da bu türkiye'lilik kavramını ortaya atanlara, savunanlara, ortaya çıkaranlara bakınca hepsi istisnasız vatan millet din iman Bayrak edebiyatı yapanlar.
bu cahiller yüzünden bizim gibi vatan, millet, din, iman, ülke, türklük, milliyetçilik düşmanı hain, dıj minnak, gomonis, faşist, batı hayranı, türkiye'nin büyümesini istemeyen, bölücü, terörist, ajan, israil ajanı, ileri demokrasi düşmanı, halkın iradesine karşı çıkan, cehapeli pkk fetö vs destekçisi s (unuttuğum varsa ek yapın) bizleri türk ve türkiye savunucusu oluyoruz.
tıpkı dinsiz ateist din düşmanı dine hakaret etti dedikleri diamond tema'nın "ya kardeşim senin din kitabı dediğin şeyde bebekleriyle oynayan ufacık kız çocuğunu 60 yaşında adamın nikah kıymaya koynuna almaya allah izin veriyor dine uygun demesi hele ki peygamber böyle yaptı demesi olur mu, böyle din mi olur?" diyerek allah'ı, allah'ın dini islam'ı, onun güzel ahlakı tamamlamak için yolladığı peygamberin hakkını savunması, iftiralara karşı çıkması gibi bir durum.
ekranlarda sosyal medyada bazı imbécile -embesillere bakıyorum da...
bu ülkede yaşanan tercihli bir cehaletin hak olması, kutsanması, savunulması ve çoğunluğa dönmesiyle kazanılan haklılık sonunda Haymatlos - Heimatlos düşüncesiyle vicdani ret inancı taşıyanı ırkçı, ateist insanı allah peygamber hakkı savunur duruma getiriliyor.
milli kimlik ve etnik kimlik kavramlarını birbirinden ayırt edemeyenlerin sorunsalıdır.
anayasamızın 66. maddesindeki "türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür." ifadesi etnik kimliğe değil, milli kimliğe vurgu yapar.
buna göre türk devleti ile vatandaşlık bağı bulunan kürt etnik kimliğine sahip kimseler "kürt asıllı türk" olarak tanımlanır. bu tanım birtakım ayrılıkçıların iddia ettiğinin aksine kürt etnik kimliğini inkâr amacı gütmemektedir. yani bu tanım ile karim benzema'nın "fransalı" değil de "cezayir asıllı fransız" olarak, mesut özil'in "almanyalı" değil de "türk asıllı alman" olarak tanımlanması arasında hiçbir fark yoktur.
ancak türk devleti aynı zamanda farklı etnik kimliklere sahip vatandaşlarının etnik kültürel değerlerini korumakla ve yaşatmakla yükümlüdür. bu yükümlülüğün vakti zamanında ve özellikle darbe rejimleri tarafından aykırı sesleri susturmak amacıyla bilinçli olarak ihmal edilmiş olması ne yazık ki ayrılıkçı odakları türkiye'ye karşı cesaretlendirmiştir.
örneğin "kürtçe yasağı" gibi ayrımcı uygulamalar türk milletinin temeline dinamit kurulmasına neden olmuştur. bundan dolayı ayrılıkçı odakların etkisine giren birtakım kürt asıllı türkler türk devleti ile vatandaşlık bağı bulunmasına rağmen milli kimlik bakımından türk olmadıklarını iddia eder hale gelmiş, bu iddialarını "kürt sorunu" adı altında paradigmalaştırmıştır.
ayrıca kürtçenin kürt asıllı olmayan türkler tarafından "terör dili" olarak algılanması da söz konusu ayrımcı uygulamaların bir sonucudur. bu algı, arapçanın laiklik karşıtı islamcılar tarafından "kutsal dil" olarak algılanması ile benzerlik göstermektedir. bu algıların önüne geçecek yegane şey eğitimdir ve kürtçenin "terör dili" olmadığı, 85 milyonun birbiriyle rahatça iletişim kurması için herkesin türkçe ile birlikte öğrenmesinde fayda bulunan bir dil olduğu bilincinin tüm türk milletine aşılanmasıdır.
son olarak anayasamızın 66. maddesindeki ilgili ifade, özü korunarak "etnik kimliği her ne olursa olsun, türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes milli kimlik bakımından türktür." biçiminde revize edilirse daha açıklayıcı ve kafa karışıklıklarını giderici olacaktır.
Afyoncu, "Şimdi bir de Türkiyeliyim, Türkiye milliyetçisiyim çıktı. Bu kelimeler tarihi temeli olmayan, tarihte kullanılmamış ifadelerdir. Türk'üm, Türk milliyetçisiyim veya Türkçüyüm denir. ispanyol ispanyalıyım, Fransız Fransalıyım diyor mu?"
Tarihçi ilber Ortaylı, "isteyen Türk olur, istemeyen olmaz. Memleketin adı Türkiye olur, Fransa'nın Fransa olması gibi. Bu da Türkiye'dir. Üzerinde oynama hakkın yok. Beni zedelemeye hakkın yok. Senin yüzünden 'Türkiyeli' gibi bir tabire giremem. Bendeniz 'Türkiyeli' değilim. Türkiye'yi çok seviyorum. Ecnebi olsaydım Türkolog olurdum. Şu anda ben Türk'üm. Bunu böyle biliyorum. Bu bir mirastır. Bunu benimsersin, devam ettirirsin, o şekilde ölürsün."
Murat Bardakçı ise, "Türkiyeli" tabiri için, "Açık söyleyeyim; Eşekçe bir düşünce olarak görüyorum. Böyle şey olmaz. Türkiye'de yaşayan herkes Türk soyundan, Türk ırkından değildir ama Türk'tür. Çünkü Türk kavramı, Türk terimi bir memlekete aidiyeti ifade eder. Bu memleketteysen Türk'üm diyeceksin. 'Ben Türkiyeli bilmem neyim', halt etmektir o. 'Türk'üm ama bilmem neyim' diyebilirsin, 'şuradanım' diyebilirsin. Onda bir şey yok. Ama 'Türkiyeliyim' saçma sapan bir şey."
Ve son olarak, "Unutmayın her şey gelip, geçer Türklük baki kalır.."
türkler türktür. türkiyede yaşayan bir şekilde vatandaşlık verilmiş diğer ırklara sahip insanlar türkiyelidir. lafla türk olunmaz. vatandaşlıkla hiç olunmaz.
Sorunsal olmayandır. Türktür o türk. Anayasamızda türkiyeli diye bir kavram yoktur. Türkiye'yi kuran Türkiye halkına Türk denir. Bölücü amcıkların çıkardığı uyduruk bir kavramdır türkiyeli. Türk isminden rahatsız olan amcıklar için üzgünüm.. Bu ülkede yaşadığınız sürece bu isimle anılacaksınız. Anılmak mı istemiyorsunuz? Siktir olup gidersiniz.. Bu ülkede Türk ismi asla silinmeyecek..
Edit: bir embesil yalan tarih falan diye zırvalamış. Hadi maçası olsa da bir kanıtlasa bu beyinsiz.. Türklüğü dna'ya çekmeyen çalışanlar, yeri gelince bize ırkçı der. iki yüzlünün önde gidenisiniz. Eksileyin türklük alerjili çomarlar.
konuyla ilgili en güzel cevap ilber ortaylı'dab gelmişti, kendi öz dili olan bir millete şuralı buralı denmez.
mesela Almanyalı denmez alman denir, ingiltereli değil ingiliz,
ama Iraklı, suriyeli olur, Arabistanlı olmaz arap olur, o yüzden, Türkiyeli olmaz, türk olur.