yıldıray oğurtarafından dünkü köşe yazısında çok güzel bir şekilde eleştirilmiş.
oğur "Başbakanın her türlü haşerat, nebatat ve hayvanattan çizildiği ülkede Salih Memecanın CHP liderini dansöz olarak çizmesi neden bu kadar yürekleri hoplattı? Cem Yılmaz bile olayı kınadı..." diyor.
ve haklı olarak daha da ekliyor, "Baykal'ın seks kaseti, Kılıçdaroğlu'nun 'hayır' oyu vermemesi sonrası bile Tayyipli kapaklarla çıkmayı başarmış bir mizah dünyası bu."
içler acısı durumdadır. bakıyorsun komik diye ortaya çıkan şeylere, kadın kılığındaki erkek, abartılı abartılı makyaj, abartılı abartılı şive, küfür hakaretle güldürme çabası...
tiyatronun bir tür olarak türk edebiyatına nasıl girdiğini ve ne şekilde geliştiğini filan anlatıyorum çocuklara. adına gelişim denen sürecin tam da en başında bu saydığım şeyler var...
Mizah, eğitimle, sanatla, uygar duruşla gelişen, dallanan budaklanandır lakin artık Türk mizahi misvak denen içler acısı derginin okunup, karikatür diye nitelendirilmesi seviyesindedir.
Bakın bu bir dramdır!