istatistiksel bir çalışma. sonra bizim çocuklarımız neden mal. neden biz geri kalmış ülkeyiz. akp neden tüm seçimleri kazanıyor. türk erkeklerine yakışmıyorsunuz üzgünüm.
karşılaşılan türk kadınlarının farklı olmasından kaynaklanan bir çarpıklık söz konusu hissiyatımca. benim hayatımdaki kadınların bir çoğu kitap okumayı seven insanlar. hatta yapıtlar çıkarmaya meyilli olanları da var. bu bağlamda genellemelerin ne derece sağlıklı olduğu da tartışmaya açıktır.
türk kadınının okur yazarlığını türk erkeğininkine oranlarsak kadın okur yazarlığı miktarı az ya da çok olsa da her daim sonuç tanımsız çıkar yalnız.
(bkz: sayı bölü sıfır)
türk erkekleri kitap okumaya ve şiire bayılıyor ya...
ayrıca kesinlikle katılmadığım bir olgu. biz; toplum olarak kitap okumayı sevmiyoruz...
yoksa her okula gittiğimde edebiyat öğretmenleri tatilde sadece 8** kitap bitirdiğim için sınıfa kıyasla beni kitap kurdu ilan etmezlerdi. benim çevremde -ki izmir'den van'a kadar diyorum- hep hemcinslerim kitap severdi.
erkekler kitabı zaman kaybı olarak görürdü... hepsi için geçerli değil tabii ki.
algıda seçicilikle açıklanabilir.
kitap okumayan ve şiir sevmeyen bir erkek, kitap okuyan ve şiir seven kadınları algılayamaz.
hamile kalan bir kadının 'bugünlerde bir sürü hamile görüyorum, çok ilginç' demesiyle benzerdir. aslında hep vardır hamileler..
çok fazla kadınla tanışmamış kişi söylemidir. türkiye'de çok fazla kitap okunmadığı malumumuzdur ancak iş bu yazar bile hayatında hiç (evet hiç) kitap okumamış birkaç üniversite öğrencisi erkekle tanışmış olmasına rağmen, okuma yazma bilen ama hayatında hiç kitap okumamış bir kadınla asla karşılaşmamıştır.
aksine, hemen hemen hepsi dostoyevski'yi eleştirebilecek, baudelaire'den ezbere mısralar okuyabilecek alt yapıya sahiptir.
bize denk gelmiyor bunlar, o ayrı.
O kişinin yaşadığı çevreyle alakalı bir sorundur. Yurtdışında asıl bu oran azdır. Başlık açılırken sıçılmaması rica olunur.
Ayrıca sözlüğe götümle gülüyorum butonu kurulsun konusuna şiddetle katım katım katılıyorum.