mhp nin getirirse kafasında olan turancılık tutkusunun son bulacağı düşüncedir.çünkü dünyada hristiyan olan gagavuz türkleri kazak türkleri unutulmuş demektir.ayrıca bu düşüncenin sadece sunni türkleri kapsadığı düşünülürse şii türkler alevi türkleri bile devre dışı bırakması cidden bittiğinin göstergesidir.
türk ve islam kelimeleri birbirini tamamlayan kavramlar olması hasebiyle ortada bir tezat olmadığı bir gerçektir.islamiyetin enbüyük temsilcilerinden olan onu koruyan kollayan türk milletinin,türklük şuur ve gururunu,islam ahlak ve onurunu birarada yaşamaları demektir.mehmed niyazi, necip fazıl eserlerinde BU SENTEZi vurgulamışlardır.müslüman bir türk için kaçınılmazdır.siyasi yansıması olarak daha hiçbir parti bu iki kavramı tamsil edememiştir.alpaslan türkeşde bu söylemler görülmüştür.ama o da başarılı olamamıştır.onun bu konuya en iyi katkısı ^TÜRKLÜK BEDENiMiZ iSLAMiYET RUHUMUZ^
TANIMLAMASI OLMUŞTUR.AÇILIM OLARAK BU SENTEZi TANIMLAYAN BiR SLOGAN.NE YAZIK Ki SLOGANDAN iBARET KALMIŞTIR.AYRICA NEDEN TÜRK iSLAM TÜRKiYEDe SADECE TÜRKLER YOK DiYE ŞOVENiST BiR YARGILAMAYa iTiLMEMELi.TARiHi BiR BAĞDIR,,,
ciddi yanılgılara neden olan bir ideoloji girişimidir.
toplumu dinden soyutlamanın manasının bulunmadığı gibi, bir din şemsiye üstünde barındırma gayreti de onun zaman içerisinde ki farklılıklarını silebilmektedir.
müslümanlığa geçiş ile türk toplumunda bir çok ögenin gelişiminin yanı sıra bir çok değerde de düşüş yaşanmıştır. islam, türke türklükte olmayan bir şey katmamış var olanları geliştirmiş, lakin özellikle, türk olma bilinci ve kadının toplumdaki yeri gibi konularda birçok şey götürmüştür.
elbetteki din, milleti millet yapan belli başlı ögelerden biridir, lakin bu ögeyi birleştirici tek unsur kılmak büyük hatadır. türk ile islam benzer iki kavram olmadığından bunların sentezi de mümkün değildir. olsa olsa eritilme söz konusu olur.
şimdi gelelim ne kadar müslümanız sorusuna, her ne kadar türklük, içinde islamı yaşatmışsa da bunu kendi taşları ile rayına oturtmuş, belkide dünyada ki en eşsiz islam yorumunu ortaya koymuştur. bugün için arap ve fars islamına bakınız, bir de türk toplumunun islam anlayışına, türk toplumundaki birey - akıl temelli islam anlayışı, insanı insan kılan, hak ve hürriyeti kısıtlamayan anlayış, bir sentez sonucu değil , süreç içerisinde oluşmuştur.ama siz bir sentez ederek ideolojiye dökerseniz ortada ne türk kalır nede türkün islam anlayışı
kaldı ki türk - islam sentezi ile ümmetleşen türk toplumunun önündeki en büyük örnek, yıllardır ümmet olup hiç bir varlık gösteremeyen, sömürülen ezilen arap ulusudur. arap milliyetçiliğinin bulunmaması , hem dinin hem de toplumun özgürlüğü için millet duygusunun şartlığını ortaya koyar.
türk - islam sentezi için amerikanın en çok işine gelen yöntem olduğunuda belirtmekte yarar vardır, türk birliğine ciddi darbeler vurabilecek bu ideoloji sayesinde müslüman olmayan türk toplumları ciddi yaralar almıştır. bu sentez ile islam kanadından yaklaşan hertürlü tehlikeye karşı savunmasız bir toplum - devlet ortaya çıkar. ayrıca müslüman bir topluma kayıtsız saygı ve sevgi uluslararası politikayada darbeler vurmaktadır. bu noktada yaklaşımları iyi belirlemek gerekir. yusuf akçura nın bu konudaki tavrı iyi irdelenmelidir.
70 li yıllarda amerika sokakta türk - islam sentezini savunurken ve bu tezi kullanırken şimdilerde kürt islam sentezine doğru bir yönelim göstermiştir. bu kaygan sentez mekanı her daim tehlikelidir.
devlet yurtlarında hristiyan türk gagauz öğrencileri döven ülkücüler, işte bu sentezin yetiştirdiği zihinlerdir. aynı ülkücüler islamcı bir kürt ile koyun koyuna olabilir.
türk islam sentezi aynı zamanda alevi türk kesiminide dışlamış, pir sultan abdal gibi ulu bir türkmen bilgeyi yıllarca anarşist olarak türk gençliğine göstermiştir. bu sentez mezhep çatışmalarına beşik olacaktır.
sonuç olarak, önce türk müsün önce müslüman mı sorusuna, ş.s.aydemir in sus arayan adam romanında ki şu cevap en doğrusu olur " ...şu şeker önce beyaz mıdır yoksa önce tatlı mı"
aslında olmuş denebilecek bir sentezdir. ama yine de bazı pürüzler vardır. mesela türklerin bazı günahları meşrulaştırmış olması ve hatta bunu cinsiyet ayrımıyla yapması. zina gibi. ya da evlenmeden önce hayatınızı yaşayın evlenince dine dönün gibi şeyler.
Türklerin araplaştırılması anlamına gelen,bazı kesimlerin,insanların dini duygularını kullanarak başlattığı ve maalesef hayata geçmiş akımdır.Ve malesef en türkçü geçinen çevrelerce benimsenmiştir ve yine ne yazık ki Adı kadar güzel sonuçlar vermeyeceğini düşünmekteyim.
Bu arada kimsenin dinine ve inancına laf etmediğimi de bir dip not olarak düşmek isterim.
12 eylul rejiminin abuk subuk bir sentezidir. islamcilarin sadece iktidarda kalabilmek icin memlekette ne varsa satmalari, ab ve abd ne derse yapmalari ve kendi menfaatlerini milli menfaatlerin onune almalari nedeniyle sentez catlamaktadir.
fasizm ve seriat mixi...
"dune kadar ıslamıyetsız turk tun bugunmu islamıyetsız olamıyacagına karar verdın?" sorusuna muhatab kalmıs tek ayagı cukurda ıdeolojı.
(bkz: ben yaptım oldu)
aynı ırktan olan insanları değil de aynı dinden olan insanları içine alan bir devlet ideolojisi(ümmetçilik/islam devleti) ile aynı ırktan olan fakat aynı dinden olmaları önemli olmayan insanları içine alan devlet ideolojisi(ırkçılık/türkçülük) nin aynı potada eritilmesi ile oluşan sistemdir. nasıl ki yukarıdaki cümleyi bir okuyuşta anlamak imkansızsa bu gubidik ideolojinin de uygulanması o kadar imkansızdır. hatta bu bir ideoloji bile değildir. ideolojinin bir ''ide'' si olur. bunda o bile yoktur. türkeş'in zırvalamalarının türk siyasi hayatına yansımalarıdır.
bu ideolojiciğin mensupları ''tanrı dağı kadar türk, hira dağı kadar müslüman'' dırlar. breh breh breh...
islam türklere zorla kabul ettirilmiştir. araplar kıyım yapmış ve seve seve değil ske ske kabul ettirmişlerdir. türklerin asıl inancı zaten islam değildir. bu sebepten olması doğru olmayan vaziyet.
seyyid ahmed arvasi'nin de dediği gibi türklük ve islam tez-antitez ilişkisine sahip olmadığından böyle bir sentezden bahsedilemez. türk ile islamın kaynaşması sentez değil ülkü oluşturur. bunun adı da türk islam ülküsüdür.
ucu bucağı olmayan teorisi olmayan, nabza göre şerbet düsturuna dayalı siyasi bir oyundur kendisi.
80 öncesi Türk islam sentezinden öte Türk islam ülküsü adı altında geçen ve Dini hasasiyetleri olan lakin milli hasasiyetlerinde zaafiyet yaşayan gençleri Türklüğe bağlama amaçlı bir düşünce iken (o hamlenin de hataları çok var ki 80 sonrasına neden olmuştur) 80 sonrasında 80 darbesinin yarattığı Cemaatlere, tarikatlara yol veren ortamda islamla da Türklükle de alakası kalmayan içine çektiği kişileri Türklüğünden de dininden de eden siyasi oyundur. 80 sonrası durumda Ülkücü hareketin veya MHPnin düşüncesine bu yüzden Türk islam sentezi demek yanlış olur.
Tarikatların, cemaatleri kölesi olmuş zavallıların Saidi Nursi, Necip fazıl gibi kürt islamcı kişilerin peşinden gidenler Türk islam sentezcisi haline bürünmüşlerdir. 2000lerin sonuna geldiğimiz şu günlerde de Neo-osmanlıcılık akımıyla kime ve neye hizmet ettiği çok iyi görülmektedir ki Türk sağının milliyetçilikle kırılma noktası da işte bu noktadır.
Türk islam sentezi patolojik durumu aslında siyasete dini alet edince Dinin de siyasi düşüncenin de ne hale geldiğinin ne kadar bozulduğunun açık bir göstergesidir.
Türk islam sentezcileri ne Türktürler ne de islamdırlar malesef.
Türk değillerdir Çünkü Milliyetçi bir düşünü zahiri osmanlıcılık gibi milliyetçilikle taban tabana zıt olan bir görüşle harmanlamaya çalışıp Büyük ortadoğu projesine hizmette beis görmezler. yeri gelir sözde osmanlıcılık sözde din adına kürtçülük bile yaparlar
islam değillerdir çünkü yine zahiri osmanlıcılığın dinlere hoş görüsü adı altında Dinler arası diyalog gibi islamla taban tabana zıt bir görüşü dillendirebilirler tarikat ve cemaat örgütlenmelerine he diyerek ruhban sınıfı oluşturabilirler.