--spoiler--
Aydınlığın, çağdaşlığın ve öncülüğün, sanatçılığın sırtına külfettir. Emek karşıtıdır, duyarsızlıktır ve yaratamamaktır! Etik dışı, yalan dolanla doludur. Ortadoğu işi, 3. sınıf, acındırmaca, tembellik, yeteneksizlik, rant, çamur, muallaklıklar üzerinden yaşar
--spoiler--
yukarıdaki açıklamalar sadece bu topraklarda görülen bir şey değil. bu yozlaşmanın yobazlaşmanın, ahlak yoksunluğunun olduğu her yerde görülen/görülecek şeylerdir. kastettiği arabesk de bu yozlaşmaya bir örnektir ama yozlaşmanın nedeni değildir. "arabesk" her yozlaşma gibi bir sonuç olabilir olsa olsa.
mesele bu kanaat önderlerinin! olaya kanaatçı haydar tarzı yaklaşmasıdır. bir müzik aletinde virtüöz olmak bonus olarak kişiyi aydın yapmıyor maalesef.
bu seslenişi majestelerinin halkını pencereden ilk selamlaması değil. cehaletini kibriyle parlattığı sürece fazıl say daha çoooook yerinde say say say say say saysay saysaysaysay..
"ben de fazıl say'ın öteden beri getirdiği yavşaklıktan ve bir de üstüne bu ülkede kendini vatansever(!) diye tanıtan kişilerce destek bulması ahlaksızlığından sonsuz kere utanıyorum" denilerek cevaplanması uygun düşecek boş laftır.
bir soru ile başka pencerelerden bakılabilecek tartışma cümlesi. soru şu: hangisinin kötüsünü yapmak ve arz etmek daha kolaydır, arabeskin mi yoksa klasik müziğin mi?
herkes olumsuz olarak algılamış bu sözü. aslında ben de öyle algıladım. yavşak kelimesi sertleştirmiş ifadelerini. ama şu var...
evet arabesk acındırmadır, hazırcılıktır, belki sevdiği için hiçbir şey yapmayıp ondan ayrıltıktan sonra ağlayıp sızlanmaktır... biz duygusal milletiz. bize iyi gelir arabesk. berber dükkanlarının vazgeçilmezidir. efkar basınca çaresizce sigaraya sarılırız ya da arabeske tutunuruz.
fazıl say'ın kurmuş olduğu, genel olarak katılmadığım cümle. öncelikle ne dediğini kopyalayayım. o sözler üzerinden söylemek istediğim birkaç şey var.
-
--spoiler--
"Arabesk müzik, arabesk yaşam tarzının betimlemesidir. Aydınlığın, çağdaşlığın ve öncülüğün, sanatçılığın sırtına külfettir. Emek karşıtıdır, duyarsızlıktır ve yaratamamaktır! Etik dışı, yalan dolanla doludur. Ortadoğu işi, 3. sınıf, acındırmaca, tembellik, yeteneksizlik, rant, çamur, muallaklıklar üzerinden yaşar. Arabesk müziği yapan yapsın! Bu sayfaya tek gık diyeni yukarıdaki sebeplerden hemen atacağım! Türk halkının arabesk yavşaklığından utanıyorum, utanıyorum, utanıyorum"
--spoiler--
"arabesk müzik, arabesk yaşam tarzının betimlemesidir." demiş. kesinlikle doğru. öncelikle arabesk kültürünü açıklamak gerekir. arabesk kültürü, 1980'li yıllarda şehre göçün sonucu ortaya çıkan yaşam tarzı ve dünya görüşünü yansıtan altkültürdür.
arabesk müzik ile alakalı bir yazımda da bahsetmiştim fakat yazıyı 2300 küsür entry arasından bulamadım o yüzden tekrar orda yazdığım şeylerden bahsedeceğim. arabesk, kendiliğinden ortaya çıkmamıştır. her şeyde olduğu gibi nedenleri vardı bu tarz bir müziğin ortaya çıkışının. ister kabul edin ister etmeyin bir arabesk gerçekliği var ve bunda utanılacak bir şey yok.
türk milleti, çeşitli acılar yaşadı yıllardan beri ve hala da yaşıyor. üzgünüm fazıl say beyefendi ama klasik müzik dinlemek beni rahatlatmıyor. belki müzikal anlamda siz çok daha fazla emekler veriyorsunuz; notalar, nağmeler vs.. ama benim için -kendi adıma böyle düşünüyorum- müziğin bana hissettirdikleri önem arz ediyor. bu beni varoş ve kültürsüz yapıyorsa da sorun yok. dinlediğim bir müzikten dolayı aşağılanmaya alışığım. fakat, size tepki gösterildiğinde bunu yadırgamamanız lazım. çoğunluk bir topluluğa hitap eden bir müzik tarzını (size göre müzik bile olmayabilir, bana göre öyle) dinleyenleri çok sert bir dille eleştirdiğinizde, o çoğunluğun da sizi eleştirme hakkına sahip olduğunu unutmamalısınız. bunda tuhaf bir durum yok.
bahsettiğim entrymde de belirtmiştim. şimdi de söylemeliyim ki; bu ülkede arabesk müziğin çok tutulmasını hiçbir zaman yadırgayamaz kimse. ülkede şartlar belli, çekilen eziyetler belli, insanların mutsuzluğu da gözle görülür şekilde. e peki bu arabesk yavşaklığından neden utanıyorsunuz? pardon ama piyano benim içimi titretemiyor. klasik müziği etkileyici bulanlara da eyvallah ama bana da saygı duyulsun. herkes istediğini dinlesin. bırakın bu lafları.
arabeskte benim ezgilerimi, benim acılarıma yakın sözcükleri, benim çaresizliğimi bulabiliyorum. bu nasıl etik dışı ve yalan dolan olabilir? hepimiz çok mu mutluyuz yani?
hiç kazık yemediniz mi mesela en güvendiğinizden ya da adice aldatılmadınız mı? dünyaya kahrettiğiniz zamanlarınız olmadı mı sizin? "yo ben bunların hiçbirini yaşamadım. yaşasam da arabesk dinleyecek değilim" diyorsanız, siz çok şanslısınız o zaman. tebrikler. herkes sizin gibi olmak zorunda değil ama bu "benden olmayanlar" mantığı beni öldürecek.
evet belki 3. sınıf, belki acındırma duygusu çok fazla arabeskte ama müzik işte o. bu kadar basit. müziğe bu kadar felsefik manalar yüklemiyorum ben. kendimi iyi hissettiren her şeyi dinliyorum. bu beni yavşak, kıro, entel, ergen, bebe, müzikten anlayan üstün insan veya müzikten anlamayan maganda filan yapmıyor.
müzikten anlamak nedir abi ya? matematik mi lan bu? bir sistematiği filan mı var?
- eööh müzikten çok iyi anlıyorum abi ben.
+ ben de fazıl say'dan özel ders alcam. hiç anlamam biliyor musun?
bu ne abi?
rahatlayın ve müziğin ahengine kaptırın kendinizi. insanları da saçma sapan şekilde eleştirmeyi bırakın.
müzik ne demek ki? ne zamandır kuralı kalıbı var? neden fazıl say'ın müziği iyi de arabesk kötü? bunu belirleyen ne ki? peki klasik müzik iyi, arabesk müzik kötü olsun. kötüyü seçme özgürlüğü yok mudur? yazarken saçmalıyorum gibi hissediyorum ama bu söz ne sığdır ki, nasıl açıklayacağımı bilemedim.
fazıl say'a sorsak kesin ortalama türk halkından daha liberaldir, farklılıklara saygılıdır, eğitimlidir, bilinçlidir. eğer eğitimsiz, cahil, arebesk dinleyen, yavşak türk halkına sorsak "klasik müzik dinlemem. kafam almaz. ama fazıl say bizim gururumuzdur." derlerdi. gerçekten de fazıl say'a saygı göstermek cahillikmiş. nerden bilebilirdik ki?
eğer arabesk derken hayat tarzından bahsettiyse, kendi hayatı çok harika bir şey olmalı. konforsuzluğundan nefret ettiği ama mecburen giydiği simokinle, yüzüne sahte bir gülümseme koyup aslında nefret ettiği klasik müziği sırf sosyete ortamında görünmek için dinlemeye gelen plastik insanların önünde çalmayı kim istemez ki dimi? gece yarısı dostlarıyla balkonda rakı-balık yapan arabesk insanların hayattan aldığı zevki bilir mi ki fazıl say? dert de çoktur ama zevk de vardır. zaten çoğunluğu kıt kanaat geçinen insanlarız. dertlerin çoğu da maddi nedenler. bu insanlara "neden dertli yaşıyorsun?" demek toplumdan ne kadar uzak olunduğunun göstergesi.
fazıl say bu halkın neden arabesk dinlediğini anlamıyorsa ve arabesk dinleyenlerin mutsuz olduğunu düşünüyorsa zaten hiç halkın içine girmemiş. içinde olmadığı bir halktan utanmasına gerek yok.
not: klasik müziğe bir garezim yok. severim hatta ama çok değil.
fazıl say'a da bir garezim yok. kızgın olmam için bir neden de yok. sığ düşünceleri olan bir sürü insandan biri sadece.